İşte o yazının ilgili bölümü:
Bu iktidara Allah akıl fikir versin
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, önceki akşam ekonomi gazetecilerinin sorularına şu yanıtları verdi:
(TÜPRAŞ) Denetimler objektif olmalı; ‘ben istediğimi denetlerim’ diyerek bu iş yapılmaz. TÜPRAŞ’ta yapılan Sayın Başbakanın ‘hesabını verecekler’ söyleminden sonra gündeme gelen bir incelemedir. İş dünyasına gözdağı vermek istiyorsa bu çok vahim.
(Dünyada aydın ve sanatçıların eleştirilerine Erdoğan’ın yanıtına) Ona cevabı psikologlar versin.
Şu bankadan paranız çekin bu bankaya yatırın’ demek suçtur; ancak hiçbir savcı harekete geçmiyor. ‘Kredi kartlarını kullanmayın’ diyenlerin ceplerinin kredi kartı ile dolu.
İran’dan davet aldım ve gideceğim. Barış içinde yaşadığımız hiçbir komşumuz kalmadı. Türkiye, dünyada ve Ortadoğu’da yalnızlaştı. Bu nasıl telafi edilir? Çok zor.
(Seçimler) Millet kendi vekillerini seçmeli. Lider sultası sona ersin. Bu sona ererse yasama organı bir liderin iki dudağı arasında çalışmaz zaten sorunumuz burada. Seçim yasasının değişmesi lazım.
Basın özgürlüğü basının rahat çalışacağı ortamı yaratmakla başlar. Basının kendi yarattığı etik değerlere saygı duyulmalı. Basın çalışanlarının sendikalı olması lazım. Medya patronlarının kamu ihalelerine girmeleri yasaklanmalı. Bu dört kuralı uygularsak medyanın özgürlüğünü sağlarız.
Medya patronluğu bir kamu görevidir, devletle ilişkilerinin olmaması lazım. Biz de ne oluyor? Gazeten varsa devletten ihale alıyorsun yoksa alamıyorsun. Bu doğru bir süreç değil."
(CHP ve MHP ittifakı) Böyle bir anlaşma yok. Neden tartışılıyor ben de anlamıyorum. Herhangi bir pazarlık ve görüşme söz konusu değil biz de gazetelerden hayretle okuyoruz.
(Aile sigortası dışında güzel projeleri olduğunu söylerken) Bunu açıklamak istemiyoruz, gizli tutuyoruz.
(Suriye) Hani Cuma namazı kılacaktır, Suriye’de ne oldu? İki haftalık ömrü kalmıştı ne oldu? Bugüne kadar Türkiye’yi bu kadar dış politikada açmaza sokan başka bir Dışişleri Bakanı geldi mi? Her alanda açmaz içindeyiz, ayakları yere basmıyor. Dünyaya nizam vermeye çalışıyor. Bir ara Rusya’yı dize getirecekti...
Allah akıl fikir versin. Hani biz Ortadoğu’da ağabeylik yapıyorduk, herkes bize danışıyordu? Şimdi aman ha Türkiye gelmesin noktasına gelindi.
TMSF şu anda "Servet Aktarma Kurumu" olarak görev yapıyor. İstediğinin mal varlığına el koyuyorsunuz, istediğiniz kişiye bunu satabiliyorsunuz. TMSF’nin şu anda üstlendiği rol bu...
Bu bir medya kuruluşuda olabilir, sanayi kuruluşu da olabilir, turizm kuruluşu da olabilir. TMSF’nin de hesapları şu ana kadar sağlıklı denetlenmiş değil.
Evet Gezi olayları sonrası gençliğin sesine kulak vermemiz gerekir. O konuda ekiplerimiz sadece İstanbul’da değil bütün illerde çalışıyorlar. Onların sesine kulak vereceğiz. Kadın adayların sayısı ve gençlerin sayısı daha fazla olacak bu seçimlerde. Başörtülü kişiler de adaylığa başvurabilir yasal bir engel yok.
Her aile iyi bakacağı sayıda çocuk yapar. İster üç, ister beş, ister bir... Bir başbakanın, bir ailenin mahremiyet alanına girmesi akıl alacak bir şey değildir" değerlendirmesinde bulundu.
(Ömer Tuğrul İnançer’in hamileler için kullandığı söz) Bunu söyleyen kişinin tasavvuf bildiği konusunda bile endişelerimiz var. Onun en azından bir doktor arkadaşına sorması gerekirdi. Nasıl olur da dünyaya çocuk getirecek bir kadının sokağa çıkmasını uygun görmüyorsunuz?
Hem cennet anaların ayağı altındadır diyeceksiniz hem de sakın sokağa çıkma hamileyken diyeceksiniz.
(Sarıgül’ün CHP ile ilişkileri) Her gittiğim yerde soruyorlar. Hiçbir ilişkimiz yok. Biz, ilişkiyi sizden öğreniyoruz. Sayın Sarıgül bir belediye başkanı, kendine göre başarılı bir belediye başkanı. Partimize üye olmak istediği zaman gelir üye olur, biz hiçbir zaman ‘niye partimize geldin, niye üye oldun diye bir sınırlama da getirmiş değiliz.