Van ve Erciş unutmayacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yılbaşında Van'daydık. Aradan o kadar zaman geçti ama deprem bölgesinde değişen bir şey olmadığını gördük. Orada vatandaşlar 'Gelen yardımlar Van Gölü'nü doldururdu' diyorlar ama yardımlar ortada yok. Nerede bu yardımlar? Vatandaş bugüne kadar deprem nedeniyle 45 milyar dolar vergi ödedi. Nereye gitti bu paralar. Hani deprem yaraları sarılacaktı?' Kendi içinde bu kadar tutarsız olan bir hükümet daha önce ben görmedim" dedi.
"KAÇ GÜNDÜR SORUYORUZ BU İSTİHBARATI SİZE KİM VERDİ"
Şırnak Uludere İlçesi'nde 35 kişinin ölümünün yürekleri yaralayan olay olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "35 yurttaşımız öldü. Bu vatandaşımız neden öldü. 'Efendim istihbarat aldık onun üzerine uçaklar kalktı 35 vatandaşımızı imha etti.' Kaç gündür soruyoruz bu istihbaratı size kim verdi. Acaba bu istihbarat yönetiminde bir zafiyet mi var. Evet var. Daha önce de vardı. Bunlar bu zaafı ortadan kaldırmak için Kamu Güvenliği Müsteşarlığını kurdular. 24 saat geçti hükümetten Başbakan'dan ses çıkmadı. Giden çocuklarımızın çoğu aynı ailede. 50-100 lira kazanmak için gidiyorlar. Kaçakçılık yapıyorlar. Sınırın bu kadar tehlikeli olduğu bir yerde o genç çocuklar hayatlarını neden tehlikeye atıyorlar. Hani ekonomi çağ atlamıştı, kişi başı gelir 10 bin dolardı. O çocuklar neden peki hayatlarını tehlikeye atıyorlar, 50 lira için. Asıl konuşulması gereken budur. Sorumlu bütün demokratik ülkelerde hükümettir. Hükümetin bunun hesabını vermesi gerekir" diye konuştu.
"RECEP TAYYİP ERDOĞAN OLARAK ÖZÜR DİLEYECEK"
Hükümetin olayla ilgili iki şey yapması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti; "Birincisi hükümet çıkacak o ailelerden özür dileyecek. Recep Tayyip Erdoğan olarak özür dileyecek. İkincisi 35 yurttaşımızın ailelerine tazminat ödenmelidir."
HELİKOPTER VERİLMEMESİ
Olayın ardından Van'dan Gülyazı Köyü'ne gitmeye karar verdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Önce dendi ki helikopterle gidilecek. Fakat ne olduysa bizim gitmemiz birilerinin hoşuna gitmedi, gece yarısı helikopterimiz iptal edildi. Olabilir ben senin helikopterine muhtaç değilim ki. Ben Gülyazı Köyü'ne neden gidiyorum senin yapamadığını yapıyorum, sen gidemiyorsun oraya. Ben oraya Türkiye'nin saygınlığı, birliği için gidiyorum. Helikopter vermeyince 'Bunlar 7 saati göze alamaz' diye düşündüler. 7 değil 77 saati göze alıp giderim ben oraya. Biz oraya o yurttaşlarımızla beraber olmak için gittik. Bakanları gitti ama nereye gitti. Bir çadır tiyatrosu kurdular. Köy değil orası. Ölen çocukların aileleri yoktu orada. Başbakan'ı aradılar oradan bir de. Başbakan'a sesleniyorum. Sizi o konuma getiren bakanları görevden alın" dedi.
"DEMOKRASİLERDE ÖLÇÜ OY DEĞİLDİR"
Kılıçdaroğlu "35 yurttaşımız ölüyor 3 gün sizin sesiniz çıkmıyor. Biz oraya gidiyoruz beyefendiler rahatsız oluyor. Biz herkesle kucaklaşırız. Herkesle dost oluruz. Şırnak'ta da bizim milletvekilimiz yok. ben gittim 5 milletvekilimiz de gitti. Gidecekler. Helikopteri geri çektiler ama bize bir iyilik yaptılar 7 saat yol yaptık, kaza yaptık, Veysel Karani'ye de uğradık. Her ilde vatandaşlarımızla oturduk sohbet ettik. Ben iddia ediyorum benim gezdiğim gibi o bölgede Recep Tayyip Erdoğan gezemez. Büyüklük, kibirlilik bizim kitabımızda yoktur. Hitler senden daha yüksek oy almıştı. Demokrasilerde ölçü oy değildir. Demokrasinin ne olduğunu önce bir oku"diye konuştu.
SALDIRIYA UĞRAYAN KAYMAKAM
Başbakan ve bakanların yapamadığını Uludere Kaymakamının yaptığını ifade eden Kılçdaroğlu şöyle devam etti; "35 vatandaşımızın öldüğü gün Başbakan'ın orada olması gerekirdi. Uludere Kaymakamımıza da uğradık geçmiş olsun dedik."
MİLLETVEKİLLERİNE ÖN GÖRÜLEN ZAM
Klıçdaroğlu, "Emekli milletvekillerini aylıkları Cumhurbaşkanı aylığına endekslensin. Biz 'Bu doğru olur ancak aylıklarda artış olmasın' dedik. Tuttular gece yarısı önergesiyle yüzde 100 zam yaptılar. Önergeye ve tasarıya ret oyu verdik. 216 AKP milletvekili kabul etti yine suçlanan biz olduk. Bizim görüşümüz belli. Sefaletin bu boyutlarda olduğu bir dönemde milletvekili emeklilerinin maşlarına yüzde 100 zam yapılmasını doğru bulmuyoruz" dedi.
ANKARA, (DHA)