HABERTÜRK’ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Teknik takibe ilişkin ciddi duyumlar alıyorum” dedi ve şunları söyledi: “Bana gelen somut veriler ve duyumlar benim, eşimin, çocuklarımın telefonları dinlendiği şeklinde. Teknik takibe alıp izliyorlar. Ben bunu yeni söylemiyorum. Daha önce de açıkladım. Başbakan da çıkıp, ‘Hayır dinlemiyorlar’ demedi. Hatta, partisinin Meclis grup toplantısında, ‘Kılıçdaroğlu senin nefesinden haberdarız’ demişti.”
‘ELİMİZDE SOMUT VERİLER VAR’
Kendisinin ve ailesinin dinlenmesine yönelik olarak MİT veya devletin herhangi bir biriminde girişiminin olmadığını da söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ortada acı bir tablo var” dedi. Bunların hangi somut verilere dayandığına ilişkin olarak da Kılıçdaroğlu, “Bütün veriler doğru. Maalesef gerçek” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Görüşmelerimizin, telefon konuşmalarımızın dinlendiğini fark ediyoruz. Ya bize söylediğimiz bir söz bize dolaylı yoldan aktarılıyor. Veya bir yerde haber olarak yer alıyor. Bizi bu konuda haberdar edenler de oluyor. Elimizde somut veriler var. MİT teknik takiple bizi izliyor ve dinliyor. Tek parti uygulamalarına tanıklık ediyoruz. Eğer öyle değilse neden Enime Ülker Tarhan çıkıp bunu soru önergesi haline getirdiğinde ‘Biz dinlemiyoruz, yok böyle bir şey’ demediler.”
Kılıçdaroğlu’nun iddiaları ile ilgili olarak başvurduğumuz bir MİT yetkilisi: “Bu iddia Emine Ülker Tarhan tarafından da dile getirilmişti. MİT’in ne geçmişte ne de bugün için böyle bir birimi yoktur ve böyle bir dinleme ve teknik takip olayı da söz konusu değildir.”