CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Ağustos 2014 günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin “Bu sonuçlar partinizde lider tartışması başlatır mı” sorusuna, “Başlatmaz, başlatırsa da sevinirim. Kurultay çağrısı olursa da saygı duyarım” dedi. Seçim sonuçlarını Hürriyet’e değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
YALAN SÖYLEYEMİYORUZ
“Tatilciler sandığa gitmediler. Rahatlarını bozmak istemediler. Şunu değerlendirmek lazım. Son günlerde iktidar tarafından pompalanan kamuoyu yoklamalarıyla ‘Tayyip Erdoğan kazanıyor’ tablosu yaratıldı. Bu tablo, ‘nasıl olsa kazanacak’ duygusunun da benimsenmesine neden oldu. Erdoğan da iyi sonuç alamadı. Erdoğan’ın seçmenleri de sandığa gitmemiş olabilir.
Cumhurbaşkanı adayı ne söyleyecek? Yol yapacağım, köprü yapacağım diyemezdi, bu hükümetin işiydi. Biz yalan da söyleyemiyoruz. Başbakan bunu yapıyor oysa. Bu bizim cumhurbaşkanı adayımız için ciddi bir açmaza neden oldu ve propaganda kısırlığı yarattı. Heyecan açısından AKP seçmeninde de heyecan yoktu. Milletvekili ya da belediye başkanlığı seçimlerinde adaylar, il genel meclisi üyeleri, onların yakınları, ülke genelinde bir heyecan dalgası yaratıyordu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu olmadı.
Bu sonuç CHP’de lider tartışması başlatmaz. Başlatsa sevinirim. Adaylar çıkar, demokratik bir yarış olur. Kurultay çağrısı yapılırsa da buna saygı duyarım.
EKMEL BEY’E KAPIMIZ AÇIK
Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, seçimin ardından normal hayatına dönmüş durumda. Seçim sonuçlandıktan sonra aradım. Elbette kendisine kapımız
açık ama seçimin hemen sonrasında kendisine öneri götürmem doğru olmaz.
Selahattin Demirtaş’ın partisinin oyunun üzerine eklediği oylar sol-sosyal demokrat oylarsa bu çok değerlidir. Ancak etnik kimlikle ilgiliyse geçicidir. Benim gönlümde yatan, etnik oy olmaması olur. Demirtaş çok önemli bir şey yaptı. HDP’yi Türkiye partisine dönüştürecek bir çaba harcadı. Üslubu çok önemliydi. İmkansızlıklara karşı performansı çok iyiydi. Demirtaş’ın kullandığı ‘ezilenleri savunmak’ kavramı, kullandığı dil bize çok yabancı bir kavram değil.”
Deniz ZEYREK / Hürriyet