CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Barolar Birliğindeki Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezinin "17/25 Sempozyumu'"nda konuştu.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Eğer bu duyarlılığı korursak ahlaki değerleri çok güçlü bir toplumu yaratmış oluruz. Soylu bir kavramdır adalet. Bir bilge diyor ki "adalet kutup yıldızı gibidir. yerinde sabit durur, bütün kainat onun etrafında döner" Adalet budur, insanın vicdanıdır. Onun için hep beraber birinci yılındayız, o büyük yolsuzluk olayını unutturmamak için.
HESABINI VEREMEYEN...
Bugün 7 milyar insan BM'ye kayıtlı 193 ülkede yaşıyor. Her bir devletin kendine göre koşulları farklı rejimleri var. Ama her devletin ortak amacı dünyada saygınlığı olan bir devleti tanıtmaktır. Yolsuzluğa bulaşan ve halkının parasını nerelere harcadığının hesabını veremeyen devlette adalette özgürlükte refahda yoktur.
Tarih bize gösteriyor ki nerede yolsuzluğa bulaşmış bir hükümet varsa, önce otoriteleşir sonra diktatörleşir. Çünkü düzenini devam ettirmesinin yolu hukuku yok etmektir. İster Küba'daki Batista rejimi olsun, Endonezya'daki Suharto rejimi, önce parayı çaldılar, sonra özgürlüğü adaleti yok ettiler.
ÖZGÜRLÜĞE KAST EDECEK KADAR DA...
Çünkü halkın parasını çalacak kadar ahlaksızlaşan insanlar özgürlüğe kast edecek kadar da ahlaksızdırlar. İşte bu yüzden BM ve bütün uluslararası kurumlar yolsuzlukla mücadele için çalışıyorlar. BM genel sekreteri ban k-mun, uluslararası yolsuzlukla mücadele gününde şöyle bir demeç vermişti "yolsuzluk, demokrasinin değerlerini adaleti zayıflatır. kalkınmayı hukukun üstünlüğünü tehlikeye sokarak, toplumların güvenini tehdit eder. Yolsuzluğun mağduru devlet olabileceği gibi özel sektör de olabilir. Ama asıl mağdur yaşam kalitesi bir türlü iyileşemeyen toplumdur" diyor. Bunun altına vicdanı olan her insan eminim ki imza atacak.
SEYİRCİ KALAMAZ
BM raporuna göre her yıl 2,5 trilyon dolarlık dünyada yolsuzluk yapılıyor. 1 trilyon dolar rüşvet olarak veriliyor. Dünya bu büyük suça daha fazla seyirci kalamaz, kalmamalıdır.
YOLSUZLUĞUN OLDUĞU ÜLKEDE...
Yolsuzluğun olduğu bir ülkede adaletten bahsedemezsiniz. Orada üstünlerin hukuk vardır. Güçlüler hakim olurken, haklı olanların hiçbir gücü bulunmaz. İspanya kralı 6’ncı Felipe’nin kız kardeşi bir yolsuzluk skandalı dolayısıyla suçlandılar. Kara para ve yolsuzluktan dolayı. İspanya prensesinin kocası için 19 yıl 6 ay hapis cezası talep etti.
İkinci örnek, iktidar partisine yönelik de yolsuzluk iddiaları yapıldı. Genel merkezi bir saat değil, iki saat değil tam 14 saat polis tarafından didik didik arandı. İspanya’nın başbakanı çıkıp “bana darbe yapıyorlar” demedi. Çıkıp ne dedi “bu iddiaların soruşturuluyor olması ispanya’nın onurudur” dedi. İşte devleti devlet yapan da budur. Korkmuyorsanız aranıyorsunuz neden korkacaksınız istedikleri kadar arasınlar. Medyanın da önüne yargının da önüne açık yüreklilikle çıkacaksınız. Almanya Başbakanı’na yönelik yolsuzluk iddiaları yapıldı. Ne söyledi cumhurbaşkanı “bana güven sarsıldı, böyle göreve devam edemem” dedi. İstifa etti, ayrıldı yargıya gitti. Aklandı onurlu bir insan gibi almanya’da geziyor. Bir diğer örnek Danimarka’dan. Kalkınma bakanı kendisi yolsuzluk yaptığı için değil, bulunduğu bakanlıkta bürokratların da yaptığı için değil, devletin bağış yaptığı bir kurumda lüks seyehat harcaması olduğu için görevinden istifa etti. Bütün Danimarka bunu alkışladı. İnsan budur.
ÖRNEK VEREYİM...
Japonya’dan örnek vermek istemiyorum ama yine de vereyim. Tarım bakanı suçlandı, intihar etti. Bizde japon kültürü olsaydı bakanlar kurulunda kimse kalmazdı.