Kılıçdaroğlu: Gerekirse 16'lı masa kuracağım

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, salonda bulunan partililerden slogan atmadan kendisini dinlemelerini rica etti. 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Hala yaraların sarılmadığını biliyoruz. O insanların bu ülkede huzur içinde yaşaması için hepimize düşen görevler var. Hemen bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıktı ve o bölgedeki evi yıkılan insanlarımızın doğal gaz ve elektrik borçlarının silinmesi yönünde. Elbette olması gereken bir kararname. Aradan 5 aya aşkın bir süre geçti. Evi yıkılmayan ama kısmen oturulabilir durumda olan pek çok depremzedeye fatura gelmeye başladı. O büyük tramvayı yaşayan insanlara en azından katkı, moral vermek istedik. Depremden hemen sonra bir kampanya açıldı. 'Türkiye tek yürek' kampanyası. Herkes karınca kararınca katkı vermeye çalıştı. 115 milyar 146 milyon 528 bin lira toplandı; 'biz bu parayı ödeyeceğiz' dediler. Ben de 'bir aylığımı ödeyeceğim' dedim. Ve ertesi hafta yatırdık. 74 milyar lirası yatırılıyor, 41 milyarı yatırılmıyor. Kim bu parayı ödemeyen? Ben ödemeseydim havuz medyası aylarca yayın yapardı. Açık çağrıda bulunuyorum, Meclis gündemine de getirin. Nerede bu paralar? Kim takipçisi olacak? Biz olacağız biz. Bu paralar yıl sonuna kadar depremzedelerin faturalarını karşılar. Taahhüt edilen paranın toplanması, ödemeyenlerin kamuoyuna açıklanması ve gerekenin de yapılmasını istiyoruz" dedi.

'BENİ ŞAŞIRTAN TÜRK-İŞ'İN İTİRAZ ETMEMESİ'

Asgari ücretin 11 bin 402 lira olarak açıklanmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Beni şaşırtan Türk-İş Başkanının buna hiç itiraz etmemesi, makul görülüyor bu rakam. Aynı Türk- İş’in yaptığı başka bir açıklama var. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 439 lira. Evli 2 çocuklu aile, 11 bin 402 lirayla geçinmeye çalışacak. Bir kişinin yaşam maliyeti 13 bin lira olacak ve siz buna itiraz etmeyeceksiniz. Bu doğru değil" diye konuştu.

'NE OLDU NAS, NE OLDU AHLAK'

Uluslararası tefeciler olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Onlar Türkiye'ye para vermiyorlar, 'faiz düşük' diyorlar. 'Faizi yükselteceksin' diyorlar. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Dediler ki; 'Kolay sen yapma Maliye Bakanı bulalım. Merkez Bankasına da birini getiririz Amerika’dan. Yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın.' Erdoğan’a oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum; dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir. Verecekler göreceksiniz. Bu beka sorunudur. Koskoca Merkez Bankası’nda bu işleri bilen birisini bulamadınız mı? Bulurlar ama uluslararası tefeciler bunları istiyor. Yüzde 40 faiz almak istiyorlar. Ne oldu nas, ne oldu ahlak? Hepsi geride kaldı. Hayatımda bu kadar ahlaksız ve Türkiye’ye ihanet eden bir siyaset görmedim. Londra’daki tefeciler niye gelsin? İçimi acıtan bu ülkenin milli kurtuluş savaşı vermiş olması. Bunlar talimatı dışarıdan alıyorlar. Vatandaşa her türlü yalanı söylerler. Bunlar geldiler, 'Duyunu Umumiye' diyemiyorlar. Borçlar Genel Müdürlüğü kurdular. Osmanlı 1854’te ilk borcu aldı. Tam 100 yıl sonra borç kapatıldı 1954’te. Bir devletin bu şekilde borçlanmasının nasıl bir beka sorunu yarattığını tarih bilenler bilir. Bunlar Türkiye’yi bu batağın içine soktular. Hiçbirinde toplu iğne ucu kadar vatan sevgisi yoktur. Yaptıkları şu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni uluslararası sermaye güçlerinin sömürüsüne açmaktır. Görevleri bu çünkü" diye konuştu.

'YETER Kİ TÜRKİYE'Yİ AYDINLIĞA ÇIKARALIM'

14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesi sahte video üzerinden iktidarın kendine yönelik bir seçim propagandası yürüttüğü iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, "Vatandaşa her türlü yalanı söylerler. Benimle ilgili de sahte videolar hazırladılar ve çıktılar bunu itiraf ettiler. Şimdi ben oy veren vatandaşlarıma seslenmek isterim; ne oldu bu videolar? Sahte video hazırlayana 'sahtekar' denir. Sahtekardan cumhurbaşkanı olmaz, bu kadar açık. Hiçbir CHP'linin umutsuzluğa kapılma hakkı da yetkisi de yoktur. En zor koşullarda Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak tarihin bize yüklediği bir görevdir. Açık ve net söylüyorum; değil 6'lı masa Türkiye'nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16'lı masa kuracağım. Yeter ki Türkiye'yi aydınlığa çıkaralım. Bu Duyunu Umumiye Kabinesi'ni mutlaka ama mutlaka göndereceğiz. Bunun da onuru 25 milyon kişiye ait olacak" dedi.

Elif ER/ ANKARA, (DHA)