Kepez ve Santral mahalleleri, Antalya'da 1970'li yıllarda başlayan sanayileşmeyle birlikte, başta Dokuma ve Ferrokrom fabrikalarında çalışmak için Korkuteli'den Burdur'dan gelen insanlar tarafından kuruldu. Fabrikalara en yakın noktada vakıf mülkiyetindeki arsaları işgal eden ve kendilerine tek göz gecekondularda hayat kurmaya çalışan insanların mücadelesi 1980'li yıllarda arsa mücadelesine dönüştü.
İki mahalle yıllar içinde akrabaların yanına yapılan göçlerle büyürken o yıllarda henüz büyükşehir olmayan Antalya Belediyesi, bölgeyi vakıflardan kamulaştırarak 'gecekondu önleme bölgesi' ilan etti. Bölgeye ilişkin plan çalışmaları, Menderes Türel'in belediye başkanlığı döneminde ciddi boyut kazandı. Gecekondu önleme bölgesinden kentsel dönüşüm alanına çevrilen Kepez ve Santral mahallelerinde, 5 kata kadar izin veren planlama çalışması başlatıldı.
Mahallelerinin kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi mahalle sakinlerinde, kendi anlatımlarıyla 'TOKİ korkusu'na neden oldu. Yıllardır oturdukları evlerden çıkartılacağını düşünen mahalle sakinleri, 2009 Mart ayında yapılan yerel seçimlerde tercih değiştirdi. Yerel seçimlerde CHP, Kepez ve Santral mahallelerinden birinci parti çıktı. CHP 2 bin 744 oy alırken, AK Parti 2 bin 244 oyda kaldı. CHP'li Mustafa Akaydın başkanlığındaki Antalya Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 3.5 yıl önce her iki mahallede çalışma başlattı.
Çalışmalar Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı, İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı tarafından kalabalık akademisyen desteğiyle yürütüldü. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Burak Öztürk, Türkiye'de kentsel dönüşüm adı altında uygulanan örneklerde genellikle mahalle sakinlerinin planlama ve uygulama aşamasında dışlandığını, uygulama sonunda estetik unsurlardan yoksun, beton bloklarla dolu çevreler yaratıldığını ve hak sahiplerinin mağdur edildiğini söyledi.
Bu amaçla Kepez ve Santral mahallelerinde Türkiye'de örneği olmayan katılım modeli geliştirdiklerini belirten Öztürk, "Diğer örnekleri incelediğimizde genelde halkı ikna etmeye çalışan bir modelle karşılaşıyoruz. Burada ise biz yerinde yeni yerleşim modeli geliştirdik" dedi. Bu çerçevede Büyükşehir Belediyesi, öncelikle alanda bir koordinasyon birimi kurdu. Bununla birlikte mahalle meclisi, mahalle konseyi ve yürütme kurulu olarak üç farklı karar alma kabiliyetine sahip yapı mahallede kuruldu. İmar plan çalışmaları 3 farklı zamanda düzenlenen çalıştayla halka anlatıldı.
Büyükşehir'in mahalle sakinlerine ilk önerisi, tapularını vermektense bölgede gerçekleştireceği dönüşümle yeni evler vermekti. Fakat bu plan mahalleli tarafından kabul görmedi ve referanduma gidildi. Referandum 2011 Kasım ayında yapıldı. Referandumda 3 bin 100 hak sahibi sandığa gitti. 5 sandık bölgesine ayrılan mahallede yüzde 90 gibi ezici çoğunlukla arsa tapusu kararı çıktı. Bunun üzerine Büyükşehir Belediyesi planları yeniledi.
Burak Öztürk, arsa tapusu talebiyle hazırlanan planların, Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi sürecini de tamamlandığını belirterek, "Henüz tapular dağıtılmamış olmasına karşın şunun altını çizmekte yarar var. Bölgede 20 yılı aşkın süredir yaşanan yerel yönetimlere güvensizlik sorunu aşıldı. Ayrıca geliştirdiğimiz bu katılım modeli sayesinde mahalleli planına sahip çıkıyor. Plan içselleştirilmiş" diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise ay sonunda tapuların tescil için Tapu ve Kadastro İl Müdürlüğü'ne gönderileceğini kaydetti. Bu noktadan sonra sürecin nasıl ilerleyeceğini il müdürlüğünün çalışmasının ortaya koyacağını belirten Başkan Akaydın, yerel seçimlerin artık tek haneli aylarla ifade edilmesinin kendisinde tedirginlik yarattığını söyledi. Her şey beklendiği şekliyle ilerlerse Razaman Bayramı'nın ardından Ağustos ayında her iki mahallede tapu dağıtımını yapmayı planladıklarını kaydeden Başkan Akaydın, "Ama işler tescil işlemi sırasında tıkanırsa, süreç beklediğimiz hızda devam etmezse burada baskı grubunu mahalle sakinleri oluşturacak" diye konuştu.
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA)