Son günlerde yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle zaten yanıp kavrulurken Değirmendere'de henüz sebebi bilinmeyen nedenden dolayı çıkan yangın ciğerlerimizi yaktı.
Bu arada 4 gündür hava o kadar sıcaktı ki her halde Kemer, Kemer olalı böyle bir sıcak yaşamadı. Böylesi sıcakla yaşamaya çalışırken çıkan fırtına ise serinlemek için denize girmemize müsade etmedi velhasıl zor bir hafta geçiriyorduk ki yangın tuz biber oldu. Rüzgarın da şiddetiyle bir anda büyüyen yangın Kemer’ e kadar ulaştı.
Yangın akşam saatlerinde başladı ve ne yazık ki gece uçuşlu yangın söndüren uçak, helikopter gibi araçlarımız olmadığı için sabah kadar karadan ne kadar müdahale edilebilirse o kadar edilerek sabah beklendi ve dolayısıyla da rüzgarında şiddetli olması sebebiyle bir anda büyüyerek sabaha kadar yandı, yandı, yandı.
Şimdi diyenler olabilir “çok şükür can kaybı yok” nasıl yok? Orada yaşayan binlerce hayvan cayır cayır yandı onlar can değil mi? O canım ağaçlar tutuştu yandı onlar can değil mi? O ağaçlar sayesinde oksijen alabiliyoruz bilme böyle düşünenler bu yönden de bakabiliyorlar mı acaba?
Sabahın erken saatlerinde uçak ve helikopter sesleri gelmeye başladı ama rüzgar tüm hızı ile devam ettiği için yangının yayılması ne yazık ki durdurulmadı.
Peki biz her sene bu yangın felaketini yaşayan bir ülke olduğumuzu bildiğimiz halde neden uçaklarımız yeterli ve gece donanımlı değil?
Her şeye para bulan ülkem buna neden kaynak yaratamadı? Aklıma türlü,türlü sorular geliyor birilerinin işine mi geliyor acaba diye sorgularken hemen kış kışkış diyerek kovalıyorum bu düşünceleri. Çünkü böyle bir vicdansızlık olamaz diyorum. Sonra da insanoğlu çiğ süt emmiştir olmaz denilen her şey olabilir diye de düşünüyorum...
Yazık bu canım ülkeme çok yazık saat 17.30 oldu hala söndürme çalışmaları devam ediyor ama alınan duyumlara göre de yangın yayılmaya devam ediyor...
Çıkış sebebi henüz belli değil ama, biz insanlar ne yazık ki çok duyarsızız, yerlere yanık izmarit atmayın, cam şişeleri ortalığa bırakmayın, yaktığınız mangalların iyice söndüğünden emin olmadan ortada bırakmayın uyarılarına ne yazık ki kimse kulak vermiyor ve milli servetimiz ormanlarımız insanların ihmali ve duyarsızlığı nedeni ile cayır cayır yanıyor içindeki canlarla birlikte kül oluyor...
Çok üzgünüm çok. Sabahtan beri o kara bulutları takip ediyorum, gece gözüme uyku düşmedi orası yandıkça benimde bir yerlerim yandı inanın yatağa sığamadım,eve sığamadım sabahı zor ettim.
Şayet bu kasıtlı çıkartılan bir yangınsa sebep olanlar da aynı o ağaçlar gibi cayır cayır yansınlar inşallah... İhmal neticesinde çıktıysa önlemler daha sert bir şekilde alınsın... Yazık ya bir saniyede yok olan o ağaçlar kaç senede yetişiyor ? 1050 personel 12 uçak 22 helikopter söndürmek için uğraşırken hayatın diğer yüzü, sahilde denize giren turistler ve ellerinde telefonlar dumanların resimlerini çekiyorlar
Neler söylemek istiyorum neler ! Kelimeler kifayetsiz boğazımda düğüm düğüm... Ellerimi açtım bir an önce bitsin diye dua ediyorum...
Evet sabahtan beri can hıraç çalışıyor helikopterler ama çok geç gece yayıldı bir kere sabah toparlamak çok zor.
Eminim bu da bize ders olmayacak ve vah vahlarla bunu da unutturacaklar unutacağız ta ki bir dahakine kadar.
Yeter gerçekten yeter ,yazık bu ülkeye alın şu gece görüşlü yangın söndürme uçaklarını ülkem kül olmadan.
Unutmayalım ki “ yüreğimizi yakan felaketler varsa, yangını söndürecek mucizeler de var”
Son söz; Elinle yaktığın ormanı, gözyaşınla söndüremezsin...
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |