İstanbul-İzmir arasında yolculuk yapan bir yolcu, evinde bavulunu ve çantasını açınca cüzdanın yerinde olmadığını fark etti. Bütün eşya didik didik edildi fakat çantanın izine rastlanmadı.
Çantada lira ve döviz cinsinden yaklaşık 500 TL’ değerinde para da vardı ama asıl sorun bu değildi. Yolcunun kimlik kartından tutunuz da, banka kredi kartları dahil, kullandığı ne kadar kart varsa hepsi, hatta pasaportu da aynı cüzdanın içindeydi. Bu demekti ki iptal işlemleri ve yenilerinin çıkması için günler haftalar sürecek bir koşu yolcuyu bekliyordu.
Uçakta mı düşmüştü?
Sonunda yolcumuzda bir şimşek çaktı ve nerede düşürmüş olabileceğine dair güçlü bir tahmin yürüttü: Uçağa biniş esnasında bilet koçanıyla birlikte kimlik belgesini gösterdikten sonra aceleyle koltuğuna geçmeye çalışırken daha güvenli bir yer bulamamış ve cüzdanı kendisine ait bir iki giyim eşyasının da içinde bulunduğu poşetin içine atmıştı. Poşeti de elbette, kabin raflarında boş bulduğu bir yere koymuştu. İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nda uçaktan inerken aynı poşeti içindeki eşya ile birlikte almıştı. Daha doğrusu aldığını sanmıştı. Ulaşabildiği bütün THY bürolarını aradı ve bu yöndeki tahminini görevlilere iletti. Bir raf içinde düşmüş olduğundan kuşku duyduğu cüzdanı bulunursa teslim edileceği telefon ve adresi de not ettirdi.
Her şey geri döndü
Umutsuzdu ama THY’den gelen bir telefonla her şey değişti. Cüzdan İzmir’den sonra İstanbul’a ve belki de bir kaç yere daha uçak yolculukları yaptıktan sonra bulunmuştu! Cüzdan eline geçtiğinde yolcumuz, kart-pasaport gibi bir yığın belgenin arasında, içindeki paranın da küsuratıyla birlikte olduğu gibi yerinde durduğunu gördü.