Bu nedenle kalp cerrahisinde de diğer alanlarda olduğu gibi “Minimal invaziv” yani küçük kesi yöntemi ön plana çıkmaktadır. Küçük bir kesinin uygulandığı ameliyatlar, hasta için estetik ve konforun yanı sıra hastanın iyileşme sürecini kısaltan ve günlük yaşama dönüşünü hızlandıran ayrıcalıklara da sahiptir.
Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Tamer Bakalım, “Minimal invaziv” yöntemiyle yapılan kalp ameliyatları hakkında bilgi verdi.
6 cm’lik kesi ameliyat için yeterli
Küçük kesi uygulamaları pek çok cerrahi girişimler için kullanılmaktadır. Kalp ameliyatlarında da bir süredir uygulanmakta olan “minimal invaziv” yani küçük kesi yöntemi, hastaya en az zararı vererek sağlığına kavuşturmayı amaçlamaktadır. Klasik yöntemlerle yapılan kalp ameliyatlarında, hastanın “iman tahtası” olarak adlandırılan kemiği tamamen açılmaktayken; kalp kapak ameliyatlarının yanı sıra, tek damar bypass ameliyatlarında da kullanılabilen bu yöntemde hasta, göğsünde açılan ve sadece 6-7 cm’lik bir büyüklükteki kesi ile sağlığına kavuşmaktadır.
İşlemin boyutu ameliyatın şeklini belirler
Yapılacak işleme bağlı olarak, yetişkinlerde her yaşta hastaya küçük kesi yöntemiyle kalp ameliyatı uygulanabilir. Eğer hastaya yapılacak işlem tek bir kapak tamiri veya tek bir damar için bypass ameliyatıyla sınırlıysa, ameliyat tek bir küçük kesiyle yapılabilir. Ancak hastanın kalbinde birden fazla kapağa veya damara müdahale etmek gerekiyorsa, çok sayıda küçük kesi yapmak yerine, göğsün boydan boya açılması tercih edilebilir. Sadece işlemin yapılacağı alanı görmek ve tüm kalbe ulaşmanın gerekli olmadığı durumlarda ise hasta konforu açısından küçük kesi yöntemi tercih edilmektedir.
Hastaya sağlık, estetik ve konfor sunuyor
Yöntem hastaya çok önemli ayrıcalıklar sağlamaktadır. Bu yöntemin uygulandığı kalp ameliyatlarında, hasta 3 gün gibi kısa bir süre içinde taburcu olabilmektedir. Özellikle yaşlı hastalarda, klasik cerrahide olduğu gibi kemiğe daha az zarar verilen bir yöntem olduğu için tercih edilebilir. Ayrıca özellikle estetik açıdan vücudunda herhangi bir ameliyat izi kalmasını istemeyen kadın hastaları memnun eden sonuçlar da alınabilmektedir. Bunun yanında hastanın iyileşme sürecinde yaşadığı ağrı sorunlarının en aza indirilmesi ve kemikte ciddi oranda bir hasar meydana gelmediği için ameliyat sonrası hastanın çok daha rahat bir şekilde hareket edebilmesi, küçük kesinin tercih edilmesi için önemli nedenler arasındadır.