Uğur, mektubunda Avrupa'daki durumu detaylarıyla anlatırken, tur operatörlerinin ve acentelerin karşılaştığı zorlukları sıralayarak çözümlerini iletti.
Uğur'un Bakan Avcı'ya yazdığı mektup şu şekilde:
''Sayın Nabi Bey,
Cumhurbaşkanımız Recep Erdoğan Bey’in himayesinde yapılan toplantıda, tarafıma ayırdığınız zaman ve ilgi beni ayrıca motive etti.
Şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da el ele önümüze gelen sıkıntıları bertaraf edeceğiz , sevinçleri ve başarıları paylaşacağız. Bundan hiç şüphem yok.
50 senedir ITB fuarına katılan bir Türk turizmcisi olarak son 10 senedir ITB başlamadan önce turizm bakanlarımızla durum ile ilgili bir mektup paylaşmam artik gelenek oldu. Bunun için size bu mektubu yazıyorum, ayrıca size aktardığım düşüncelerimi burada paylaşmak istiyorum. Fazla vaktinizi almadan kısa notlar olarak aşağıda arz ediyorum:
Ocak ayında fuarlarda ortaya çıkan son durum, Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre’de halkın Türkiye’ye karşı boykot aktivitesinde olduğunu ortaya koydu.
Bu boykotu yönlendirenler de hepimizin bildiği gibi Türkiye düşmanları FETÖ, PKK örgütü mensupları dolayısıyla içlerine çöreklendikleri basın. Türkiye aleyhinde çıkan yalan yanlış yazılara tekzip gönderilmemesi, pozitif yazıların hiç gündemde olmamasi ve de maalesef Almanya’da ve İsviçre’deki Türk kökenli bazı milletvekili ve politikacıların Türkiye’yi hedef alan düşmanca açıklamaları, Türkiye’nin halk tarafından yanlış anlaşılmasına sebep oldu ve maalesef Türkiye imajı çok değer kaybetti. Bu da turizmimize çok şey kaybettirdi.
Bunu kısa sürede kırabilmek için siizn Almanya ve İsviçre’de 10 gün kadar kamp kurup önemli medya kuruluşu patronları ile tek teke yemek davetlerinde buluşup dertleşmeniz ve doğruları anlatmanız bana tek çare olarak gözüküyor. Bu ikili görüşmelerde bu medyalara ne kadarlık bütçe ile Türkiye reklamlarına başlanacağının sinyalinin verilmesi ibreye pozitif yöne çevirir görüşündeyiz. 200 milyon dolarlık bir bütçenin bulunması ve acilen devreye sokulması bize 20 milyar getirir. İki önemli lobi firmasının devreye alınması işlerimizi kolaylaştıracaktır. Aksi taktirde biz bu devreyi 2 veya 3 seneden önce aşamayız.
'KOMŞUNU AL GEL NASIL UYGULANACAK?'
İki sene önce bir müşteriye ortalama 900 euro fatura keserken, bu fiyat şu anda 500 euro civarına inmiş bulunmaktadır. Turisti sayarken getirdiği paraya oranlarsak doğru verilere ulaşmış oluruz. Komşunu al gel programını Bentour olarak geçen sene ilk olarak biz ortaya koyduk ve TISAB acenteler birliğinin desteği ile hayata geçirdik. Avrupa’da yayın yapan Türk televizyon kanallarında şubat ve mart aylarında yoğun reklam kampanyası başlatarak birçok vatandaşımızın komşularıyla Türkiye’de tatil geçirmesine vesile olduk.
Bu sene bu kampanyanın bir devlet kampanyasına dönüştürülmesi bizi sevindirdi. Yalnız uygulamanın nasıl olacağı sorusu kafamıza takıldı. Uygulamada komşusunu alıp gelen Türk ailesine ne gibi bir imtiyaz sağlayabiliriz? Burada komşuyu nasıl belirleyeceğiz?
Komşuyu, Türk pasaportu taşıyanların haricinde gelenler olarak belirlersek, burada ortaya çıkacak sorun birçok Türk vatandaşının aynı zamanda yabancı pasaportu taşımasından kaynaklanacaktır. Burada buna göz yummamız gerekecek.
25 Şubat tarihinde Almanya’nın Essen şehrinde 400 Türk seyahat acentesi sahiplerini bir araya getirerek bir Türkiye semineri yaptık. Düğünlerin Türkiye’de yapılmasının teşviki konusunda hiç olmazsa KDV tutarının düğün sahibine iade edilmesinin düğünlerin Türkiye’de gerçekleştirilmesi konusunda önemli bir teşvik olacağı kanaatindeyim. Ayrıca, THY’nin vereceği bir düğün hediyesi veya aksiyon da bu girişime hareket katar.
'REKLAMLARDA ESNEKLİK GEREKİYOR'
Beraber reklam kampanyası hususlarında ise sene başında yapılan medya programında değişiklik yapılmasının zor olması ve kriterlerdeki noktaların pratiğe uygun olmaması bizleri ve yapılan aktiviteleri negatif olarak etkiliyor.
Misal olarak bunu yazabilirim. Biz size aralık ayında verdiğimiz medya planında radyo ilanı yapılacak diye bildirim yapmışız, bu reklamların hangi tarihte, hangi saatte, hangi radyoda yapılacağına kadar bildirmişiz. Fakat 3 ay sonra bu radyo istasyonunun etkinliğini kaybettiği gözlenmiş ise bu reklamı ve reklamın yapılacağı radyoyu değiştirme imkanına sahip olmamız gerekir.
Bakanlık kadar bizler de bu reklamlara para harcadığımız için, bu uygulamaların bizim açımızdan müşteriye dönüşmesini zorunlu kılıyor. Bunun için de ’flexibilite’ gerekiyor.
Bir reklamın 6 hafta öncesinden belirlenme zorunluluğu, bazen bu reklamın bizim açımızdan sıfır getiri anlamına gelmesine sebep oluyor. 6 hafta önce belirlediğimiz havalimanında belli tarihlerdeki oteller dolmuş olabiliyor. Reklamı buna rağmen medya planında olduğu ve 6 hafta öncesinden Bakanlık onayına sunulduğu için uygulamak zorunda kalıyoruz. Bile bile lades.
'AVRUPA'DA YALNIZ KALDIK'
Bildiğiniz gibi, Bentour Avrupa’nın 5 ülkesinden (Almanya, İsviçre, Avusturya, Hollanda ve Fransa) Türkiye’ye turist getiren tek Türk kökenli tur operatörü durumunda.10 sene evvel Türk turo peratörü sayısı 10 idi, fakat şimdi maalesef bu pazarlarda yalnız kaldık.
Biliyosunuz Öger Tours Thomas Cook’a satıldı, GTI iflas etti. Mayıs ayından itibaren Amadeus firmasının bizi seçmesi ile beraber bir çalışma başlatıp Doğu Avrupa ülkelerinden de (Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Romanya ve Bulgaristan) Türkiye’ye turist taşımaya başlayacağız. Şimdilik 3 dilde (Almanca, Fransızca ve Hollandaca) Türkiye katalogları yapmaktayız. Her biri 500 sayfalık bu katalogların maliyeti altında ezilmekteyiz.
Bu kalitedeki Türkiye kataloglarının beraber reklam kampanyası dahilinde teşviki önem arz etmektedir. Seyahat acentelerinin camekanlarında Türkiye ile ilgili hiçbir reklam veya satış ilanı yer almıyor. Burada halktan aldıkları tepki ve yazılı tehditlerin de etkisi olsa da, bu durumu pozitife çevirme imkanımız var. Biz bu tehditleri Almanya savcılıklarına bildirdik. İnceleme başlattılar. İçinde ölüm tehdidi olduğu için çok önemsediler ve yakında bunun önlemini alırlar.
Bentour olarak, uçaklar için verilen teşviklerin 10 eurosunu satış başına acentelere veriyoruz. Bu alacaklarımızın Bakanlıktan gelmesi çok uzun sürüyor. Ayrıca uçulan ayın kurunun hesaplamada göz önüne alınması verilecek olan 6 bin doları 4 bin dolara düşürüyor.
Zaten bir kısmını acenteye, diğer kısmını da fiyatları düşürerek peşinen müşteriye verdiğimiz için bu zor dönemde daha da zor durumda kalıyoruz.
UÇAK BAŞINA DEĞİL, OTELDE KONAKLAYAN YOLCU BAŞINA TEŞVİK
Size daha önceleri de öneride bulunduğum gibi, bu uçak koltuğu tesvik kanununda revizeye gidilmesini gerektiriyor.
Bu teşviklerin, ancak ve ancak otel de alan müşteriye verilmesi daha akıllıca bir hareket olur diye düşünüyorum.
Şu an için otel almayan, yalnız uçuş alarak akrabasının veya tanıdığının yanında kalan kişiler de bu teşvikten yararlanıyor.
Uçak şirketlerinden, gümrük müdürlüklerinden ve hava meydanlarından istenen belgeler hem çok zaman alıyor, hem de sizin açınızdan bu kadar evrağın tek tek kontrolü çok zahmetli oluyor.
Otel faturasına bağlı bir kontrol sistemi (fatura kopyası ve müşteri pasaport kopyası) emin olun hem kontrolü kolaylaştıracak, hem de vergi gelirlerimizi arttıracak bir yöntem olarak görünüyor. Maliye Bakanlığı’nın bu konuya ilgi duyacağını düşünüyorum.
DİZİLERE KATKI
Bakanımız buraya gelip basınla temas sürecine karar verirse, burada televizyon kanalları ile temasta Türkiye’de çekilecek dizilere katkı verme durumu söz konusu olabilir. Mesela mavi yolculukla bağlantılı bir dizi serisi veya Kapadokya’da çekilecek diziler Türkiye’yi insanlara daha çok yaklaştırıyor. Şu sıralar tekrar gösterime giren ZDF dizisi ’Mord Komision İstanbul’ büyük ilgi görüyor. Her hafta bir kere ekrana gelen İstanbul resimlerinin akabine İstanbul rezervasyonlarımız artmaya başladı.
Ataşelerimizin bürokratik işlevlerini yanlarında çalışan kişilere devredip piyasada boy göstermeleri gerekiyor. şu anda bunu Berlin’de yeni göreve gelen Hüseyin Coşan Bey uyguluyor. Masa başında oturmayıp, devamlı telefon ve sıcak temaslarla Türkiye’yi gündemde tutmaya çalışıyor.
Kısa yazacağım dediğim notlar yine 5 sayfayı buldu. Size arz ediyorum.
Sayın Bakanım, size ve turizm camiasına bu zor günlerimizde Allah yardımcımız olsun diyor, hayırlı bir ITB Fuarı diliyorum.
Saygılarımla arz ederim
Kadir Ruhi Uğur
Bentour Reisen
Yönetim Kurulu Başkanı''