Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği son sınıf öğrencisi Deniz Yaylacı, 2013 yılında, 15 yaşındayken fiziksel güce ve mental açıdan yüksek disiplin gerektiren atletizmin çekiç atma branşına başladı. Yaylacı, sıkı bir çalışmayla 2 yıl sonra 17 Temmuz 2015 tarihinde Dünya Yıldızlar Şampiyonası’nda dünya ikincisi oldu.
U23 Milli Takım Sporcusu olan Yaylacı, şimdiki hedefinin ay yıldızlı bayrağı yurt dışındaki turnuvalarda göndere çekmek olduğunu belirtti. Yaylacı, kadınların da en az erkekler kadar güçlü olduklarını ve isteyip inandıktan sonra sporun pek çok dalında başarı elde edebileceklerini söyledi.
Spor yaşamına 2011 yılında başladığını, 2 yıl sonra parkta idman yaparken atletizm sahasına inerek çekiç atma branşıyla tanıştığını belirten Deniz Yaylacı, doğum gününde de dünya ikinciliğini kazandığı ifade etti. Yaylacı, “59 metre ile yarışa başladım. Son hakkımda 67.01 atarak gümüş madalyanın sahibi oldum. Çok güzel bir başarı elde ettik, yarışa kadar çok çalıştık, küçük olduğum için de daha çok hırslanıyor, motive oluyordum. Bu başarı ileriye dönük olarak beni daha da hırslandırdı” ifadelerini kullandı.
ERKEKLER KADAR GÜÇLÜYÜZ
Çekiç atmanın erkek egemen bir spor olarak görüldüğüne işaret eden Yaylacı, "Genelde yalnızca televizyondan izlenildiği kadarıyla biliniyor, erkeklerin yapabileceği düşünülüyor, fakat kadınlar da yapabilir. Ülkemizde çok az sayıda çekiç atan kadın olmasına karşın başarılarımız oldukça iyi. Önümde büyüklerde yarışan Tuğçe Şahutoğlu ve Kıvılcım Salman var. Çok kez madalya başarısı göstermiş, yurt dışında ülkemizi temsil eden sporcular. Kadınların da başarabileceğini onlar tam anlamıyla gösterdi. Aslında kadınlar daha iyi yerlere de gelebilir. Çünkü çok istekli, inançlı çalışıyoruz ve daha fazla hırslanıyoruz. Kadının başaramayacağı ya da çekiç atamayacağı gibi bir durum bence yok, biz de yapabiliyoruz. Biz de erkekler kadar güçlüyüz" dedi.
'TARLADA ÇEKİÇ ATAN KIZLAR VAR'
Atletizm sahası olmadan tarlada büyüyen ve çekiç atan kendisinden küçük arkadaşlarının olduğunu kaydeden Yaylacı, "Herkesin atletizmde bir branşı olabilir. Güçlü olmamızı gerektirecek tüm imkanlar sağlanıyor" şeklinde konuştu.
'KORKMADAN YARIŞMALIYIZ'
Bu sporun kendisine aynı zamanda özgüven aşıladığını belirten Deniz Yaylacı, ilk yurt dışı yarışına ise 2013 yılında EYOF Avrupa Gençlik Oyunları için gittiğini ifade ederek, "İlk yurtdışına antrenörsüz olarak gittiğimde çok farklı bir atmosferdi, nereye nasıl gideceğini bilmiyorsun. Avrupalı sporcular daha iri ve güçlü görünüyordu o dönem sadece finalde yarıştım ancak şunu öğrendim ki; Avrupalıların da bizden bir fazlası yok. Aksine bizim eksiğimiz var. Özellikle yurtdışı yarışlarında korkarak yarışmamalıyız. Türkiye’deki yarışlarda olduğu gibi özgüvenli olmalıyız, ayaklarımız yere sağlam basmalı. Ben bu korkuyu birkaç kez yaşadım ve ders oldu. Böylelikle kendime güvenmeyi, hedeflerimi belirlemeyi, hırs yapmayı öğrendim ve her şeyin daha güzel olabileceğine bu deneyimin ardından inandım” açıklamalarında bulundu.
Gürkan DURAL/BURSA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |