İddiaya göre, bir çocuk annesi Canan Göktaş, eşinden boşanınca kendisine yeni bir hayat kurmak için geldiği Antalya'da 2013 yılında bir markette kasiyer olarak çalışmaya başladı. Kendisi gibi eşinden boşanmış olan 5 çocuk babası çalıştığı marketin müdürü Zafer Üstündağ ile arkadaşlık etmeye başlayan Göktaş, bir süre sonra bu işyerinden ayrılıp bir zincir marketin Aksu İlçesi'ndeki paketleme deposunda çalışmaya başladı. Göktaş, yeni işyerine başladıktan sonra Üstündağ ile olan ilişkisine son vermek istedi. Bunun üzerine Zafer Üstündağ, geçen 16 Aralık akşamı Canan Göktaş'ı telefonla arayarak son kez görüşmek ve vedalaşmak istediğini iletti. Aracına aldığı Canan Göktaş'ı bıçaklayan Üstündağ, genç kadını orada araçtan indirip kaçtı. Ayrıldığı eşi ve çocuklarıyla vedalaşan Üstündağ, polise teslim oldu. Canan Göktaş ise olay yerinde hayatını kaybetti.
'ONU ÇOK SEVİYORDUM'
Hakkında 'kasten öldürme' suçundan ömürboyu hapis cezası istemiyle Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Zafer Üstündağ karar duruşmasına çıktı. Öldürdüğü Canan Göktaş'ı çok sevdiğini iddia eden sanık Üstündağ, olay gecesi yaşananları şöyle anlattı:
"Hiçbir zaman Canan'ı öldürme kastım olmadı. Onu çok seviyordum. Olay günü amacım sadece vedalaşmaktı. Kendisi arabaya biner binmez, 'boynuzladım lan seni' dedi. Kendisini korkutmak amacıyla bıçağı elime aldım. Ancak buna rağmen küfür etmeye devam ediyordu. Korkutmak amacıyla bıçağı koltukla Canan arasına salladım. Bıçak kaza ile Canan'a saplandı. Canan'ın öldüğünü karakolda öğrendim."
AVUKATTAN ÖZGECAN ÖRNEĞİ
Öldürülen Canan Göktaş'ın annesi Tekmil ile kız kardeşi Yasemin Göktaş ile avukatları Serap Ertuğrul ve Gizem Kaya, sanığın 'tasarlayarak cinayet işlemek' suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Sanığın Canan Göktaş'ı üç çocuğu olduğunu söyleyerek kandırdığını, sonra çocuk sayısının beş olduğunun ortaya çıktığını anlatan Serap Ertuğrul, kadın ve çocuk cinayetlerinin ortak özelliğinin 'hayır' denilmesi olduğunu söyledi. Özgecan cinayetinden örnek vererek sanığın cezalandırılmasını isteyen Serap Ertuğrul, “Özgecan karşısındaki saldırgana hayır dediği için öldürülmüştür. Burada da maktül sanığa hayır dediği için ayrılmak istediğini söylediği için öldürülmüştür. Bu nedenle sanığın tasarlayarak öldürmek suçundan cezalandırılmasını ve tahrik indirimi ve iyi hal indirimi verilmemesini istiyoruz" dedi.
CİNAYET DEĞİL KAZA
Zafer Üstündağ'ın avukatı Pınar Hakimoğlu ise bu olayın Özgecan cinayetiyle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını söyledi. Her olayın kendine has özelliklerinin olduğunu anlatan Hakimoğlu, Özgecan'ın hiç tanımadığı bir saldırgan tarafından katledildiğini söyledi. Burada ise Canan Göktaş ile sanık arasında bir ilişkinin söz konusu olduğunu anlatan Hakimoğlu, tarafların başından beri birbirlerini sevip evlenmek ve yuva kurmak amacıyla bir araya geldiklerini söyledi. Sanığın Canan Göktaş'ı çok sevdiğini ileri süren avukat Hakimoğlu, bu nedenle müvekkilinin çocuklarından ve malından vazgeçtiğini iddia etti. Olayın Canan'ın tahrikleri nedeniyle meydana geldiğini savunan Pınar Hakimoğlu, “Olayda tek darbe vardır. Canan kaza sonucu hayatını kaybetmiştir" dedi.
KARAR OY BİRLİĞİYLE
Mahkeme yapılan müzakereden sonra oy birliğiyle aldığı kararla Zafer Üstündağ'ı 'kasten öldürmek' suçundan önce ömürboyu hapis cezasına çarptırdı. Sonra sanığın bu eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından 'tahrik indirimi' yapıp cezayı 18 yıla düşüren mahkeme heyeti, sanığın yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını da dikkate alarak cezasını 15 yıla indirdi.
Kararı temyiz edeceklerini söyleyen Canan Göktaş'ın annesiyle kız kardeşi göz yaşları içinde adliyeden ayrıldı. (DHA)