Söke'nin kırsal Akçakonak Mahallesi'nde 1995 yılında kurulan turşu fabrikası, ABD ve Kanada başta, birçok ülkeye turşu ihracatı yapıyor. Fabrikada bir süre önce makineleşmeye gidildi. Yeni makinelerin alınmasıyla bir yılda toplam 77 işçi, işten çıkarıldı. İşlerine son verilen işçiler, Tek Gıda İş Sendikası'na üye oldukları için kovulduklarını öne sürdü.
Fabrikada 7 yıl çalışan ve işten çıkarılan Meral Özbek Yıldız, "7 Şubat 2018'de sendikaya üye oldum. 8 Şubat'ta ise işten çıkarıldım. Sendikalı olarak sadece bir gün çalışma fırsatım oldu, onu da tam çalışamadım. Aynı gün içerisinde bizim çıkışımız verildi. İlk başta 8 kişi çıkarıldı ben de ilk çıkarılan grup içerisindeyim. İşten çıkarıldığımızda sendikaya bağlı 35 üye vardı. İşveren bizi çıkararak onlara da gözdağı vermek istedi. Şu an mahkeme süreci devam ederken, biz de oturma eylemini sürdürüyoruz. İşimizi geri istiyoruz. Anayasal haklarımızı kullandığımız için işimizden atıldık. Aslında biz patronumuzdan memnunduk" dedi.
'77 ARKADAŞIMIZ İŞE İADE EDİLENE KADAR EYLEME DEVAM EDECEĞİZ'
Fabrikada 4 yıl çalışan ve işten çıkarılan bir diğer işçi Halime Ulutaş ise "Geçen ocak ayında sendikaya üye oldum. Sendikaya üye olduğum için de şubat ayında işten çıkarıldım. Gerekçeyi de makineleşme olarak gösterdiler. Başka bir neden göstermediler. Biz de herhangi bir yere imza atmadık. İşten çıkarıldıktan sonra ülkemizde OHAL durumu vardı, eylem yapamadık. 28 gün önce eylem yapma kararı aldık. Bir de 'Belki anlaşma sağlanır, işe geri alınırız' diye düşündük. Diğer arkadaşlarımızı da çıkardılar. Direniyoruz ve sonuna kadarda direnmeye devam edeceğiz. İşten çıkarılan 77 arkadaşımız işe iade edilene kadar devam edeceğiz. Eylem yaparken, havaların soğuk olması nedeniyle çadır kurduk. Önce kurduğumuz çadırı jandarma yıktı, sonra bir daha kurduk" diye konuştu.
'FİRMAYI YÖNETECEK MAKİNE BULSAM, ONU DA ALACAĞIM'
Fabrikanın Yönetim Kurulu Başkanı Suat Zeytinoğlu ise işten çıkarılmaların sendikal faaliyet nedeniyle değil, 'makineleşme' dolayısıyla olduğuna söyledi. Zeytinoğlu, şunları söyledi:
"Fabrikamız 2017 Eylül ayında kronikleşmiş bir zarar içindeydi. Biz de yönetim kurulu olarak tasarruf tedbirleri aldık. Zarar etmemenin en kolay yolunu, makine alarak personel sayısının azaltmak ve verimi artırmakta bulduk. Bu karar doğrultusunda şubat ayında aldığımız makineler gelmeye başladı. Bu arada bazı işçiler de bizim haberimiz olmadan sendikalaşmışlar. İşçi çıkarmaların sendikayla uzaktan veya yakından hiçbir alakası yok. Gelen makineye göre biz de insan çıkarıyoruz. Bana bu güne kadar, 'Bunlar sendikalıdır' diye bir liste gelmedi. Sendika bana sadece fabrikada yaptığı sendikalı işçilerin temsilci isimlerini verdi. İşçi çıkarmanın asla sendikalaşmayla ilgisi yoktur, makineleşmeyle ilgisi vardır. Bu makineleşme hızla devam ediyor ve daha da edecek. Bazı işten çıkan işçi kadınların bizlere hakaret ettiğini duymak, 60 yaşında beni, makine almak için daha da motive etti. Onlara bunca yıl iş verdim, hizmet verdim ve küfür yedim. Ben de makine almaya devam edeceğim. Eğer benim yerime geçip bu firmayı idare edecek bir makine bulursam, o makineyi de alacağım."
Burhan CEYHAN/AYDIN, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |