Hiç farkında mısınız?
Hiç düşündünüz mü?
Neleri, ne zaman, ne uğruna, nasıl, kimler yüzünden kaybettiklerinizi?
Hepimiz günlük hayatta yaşamımız için birçok resmi veya olmayan yerlerde birçok işimiz gereği ne kadar sıklıkla olumsuzluklarla karşılaşırız.
Ne gibi mi?
Örneğin, “ bu gün hazırlayamadım yarın gel “ , “ bu iş böyle olmaz, şu evraklar da lazım, onları da getir” veya “ sen yanlış yapmışın tekrar gel” gibi. Vs.
Düşünün ki, siz evinizin içinde bir plan değişikliği yaptınız, mesela salonla mutfağı birleştirme gibi. Sizi komşular şikâyet ettiler. Belediye ekipleri gelip kontrol ediyorlar. Ve size ceza yazıyorlar. Siz itiraz ediyorsunuz. Ama nafile..
Ödemeniz için zorluyorlar.. Siz de mecburen İdare Mahkemesine başvurup, haksız yere ceza kesildiğini ve bu cezanın iptal edilmesini talep ediyorsunuz. 2 yıl sonra mahkeme sizi haklı bulup cezanın iptaline karar veriyor. Ama karşı taraf temyize gidiyor. Ve bir yıl sonra temyiz mahkemesi de sizi ve İdare Mahkemesinin kararını haklı buluyor ve cezanın iptalini istiyor.
Sonunda sizin haklı olduğunuz tescillenmiş oluyor ve mahkeme masraflarını ilgili belediyeden tahsil ediyorsunuz.
Ama belediye sizin ceza borcunuzu kaldırmıyor.. Tekrar ısrarla istemeye devam ediyor.
Veya siz bir dilekçe veriyorsunuz ben duvara bir pencere açmak istiyorum diye.. Size açmış olduğunuz pencereyi kapatıp, duvar örebilirsiniz diye encümen kararı gönderiyorlar. Vs..
Buna benzer olaylara her kurumda karşılaşmak ve gözlemlemek normaldir ülkemizde..
Normal derken karşılaşabilmemiz mümkündür demek istedim. Tabiî ki normal değildir. Yanlış anlaşılmasın lütfen.
Şimdi gelelim sadede.. Böyle olaylarda ne kadar zaman kayboluyor?
Örneğin bu konuda yıllarca süregelmiş olduğu için ben diyeyim 10000 saat, siz deyin 5000 saat.
Biz çocukken ailemiz ve Devletimiz bizi “ vakit, nakittir” felsefesi ile büyütmüştür. Yani zaman, paradır.
Bu işlerle zaman harcayan hem sorumlu ve hem de vatandaştır. Dolayısı ile çift zaman kaybı söz konusudur. Ayrıca işin diğer tarafı vatandaş strese sokulmakta ve sağlığını bozmaktadır.
Sağlığı bozulan insan normal değildir. Hem tedaviye ihtiyacı vardır ve hem de stres altında olduğundan tehlikelidir.
Böylece vakit, nakittir; nakit paradır ve sağlıktır. Normal toplumdur.
Gelişmiş toplumdur.
Bu olumsuzluklar nereden kaynaklanıyor? Niçin yapılıyor? Hiç düşündünüz mü?
Öncelikle işini bilmeyen ve görev sorumluluğu aşılanmamış insanlardan kaynaklanıyor. Yani sorumsuzluktan .. Diğeri ise, komplekslikten..
Aslında kompleksli insanlar sorumsuz olurlar. Gelişmişlikle ters düşen olaylardır bunlar. Liyakate dikkat etmeden mi sorumlu, görevli iş başına getiriliyor, acaba? Veya liyakate uygun insan bulunamıyor mu? Veya yetiştirilemiyor mu?
Görevli, konusunda inisiyatifini kullanabilmeli, çözüm üretebilmeli, sorumluluk alabilmelidir. Sorumluluk gelişmişliğin göstergesidir.
Ama vakit nakit; nakit, para ve sağlık olduğuna göre; her zaman paralarımızı ve sağlığımızı savuran bir toplum olarak kalıyoruz. Gelişmemiz ve ileri gitmemiz mümkün olmuyor.
Başlığımızda ki sorumuzun, zaman çalmanın cevabı: hırsız mı oluyor? ..
Sevgilerimle…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |