Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen balık türü inci kefali, her yıl üreme dönemi olan 15 Nisan- 15 Temmuz günlerinde tatlı sulara göç ediyor. Bu yolculukta güzel görüntüler oluşturan inci kefallerinin, kaçak avlanan balıkçıların hedefi haline gelmemesi için göl kenarındaki yerleşim birimlerinde ve tatlı su ağızlarında tedbir alınıyor. Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı sularından çıkarak, yumurtalarını bırakmak için akarsulara akın eden balıklar, bu yolculukta önlerine çıkan engelleri zıplayarak, geçiyor. Milyonlarca balık, bu göçte görsel güzellik sunuyor.
İnci kefalinin kaçak avcılığının önüne geçilmesi için yıllardır mücadele verilirken, bazı tarihi kaynaklarda Van balığının tarih boyunca önemli olduğuna yer veriliyor. YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çavuşoğlu, Urartu Dönemi'ne ait kazılarda inci kefalinin bronzdan heykellerini gördüklerini ve birçok yerde de balık figürlerine rastladıklarını söyledi. Orta Çağ ve Osmanlı Dönemi'nde ise inci kefalinin daha da önem kazandığını belirten Çavuşoğlu, Osmanlı'da Van balığının avcılığının devlet eliyle yapıldığını söyledi.
Prof. Dr. Çavuşoğlu, "Van balığı yumurtlamak için akarsulardan yukarıya doğru göç ediyor. Bu tarihlerde göç esnasında balığa dokunulmuyor. Kaynaklar sadece geri dönme esnasında balığın avcılığının yapıldığını belirtiyor. Evliya Çelebi, 1655- 1656 yıllarında Van'a yaptığı ziyaretler esnasında şöyle bir ibare kullanıyor. Van balığının göç ettikten sonra Van Defterdarı ve ona tabi kişiler tarafından devlet eliyle ağ kurularak avlandığı yazılıyor" diye konuştu.
'İNCİ KEFALİ İHRAÇ EDİLİYORDU'
İnci kefalinin devlet eliyle avlanmasının ardından bazı ülkelere de ihraç edildiğini belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu, "Evliya Çelebi, avlandıktan sonra bu balıkların tuzlanarak Nahçıvan'a, Azerbaycan'a, İran'a ve Gürcistan'a kadar kurutulmuş vaziyette ticaretinin yapıldığını ve deve yükleriyle gönderildiğini belirtiyor. Elde edilen gelirin ise Van Gölü etrafındaki kalelerde görevli olan askerlere dağıtıldığını söylüyor. İnci kefali Urartular Dönemi'nde kutsanmış olsa da beslenme açısından değeri yüksek olsa da Osmanlı Dönemi'nde de önemini devam ettiriyor. Günümüzde de halen inci kefalinden istifade ediyoruz" dedi.
Gülay KUYUCU- Orhan AŞAN/VAN, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |