Anketler yine boy göstermeye başladı.
İktidar tayfası gazetelerden biri dün yine AKP’nin yüzde 48’lerde durduğunu -bir ankete dayanarak- açıklıyordu.
Heyecandan yoksun seçimin neler getireceği götüreceği; içeride olduğu kadar dışarıda da merak konusu. Örnek:
Yazarımız Leyla Tavşanoğlu’na Washington’da bir ABD yönetim yetkilisi, RTE’nin zaten ayakta olan sinirlerini daha bir bozacak bir iki sonuç açıklamış: AKP’nin 367’ye ulaşması hayal. Oy oranı yüzde 38! MHP de baraja takılmaz!
Seçimde heyecandan yoksun diyoruz ama, yalnız partiler değil, bireyler de seçim anketleriyle yakından ilgili. Bu ilgiyi örnekleyeyim:
25 Mayıs Perşembe günü Güncel’de ismini vermediğim bir ünlü işadamımızın güvenilir kaynaklardan aldığı bilgilere dayanarak; CHP’nin 12 Haziran seçiminden birinci parti olarak çıkacağını söylediğini yazdım.
Genel yayın müdürümüzle beraberdik. Anketlere göre, kesin saptamayı (iddiayı) kuşkuyla karşıladığımda “Sizinle bu konuda bahse girerim” dediğini, hatta bizim mütevazı önerimize karşılık -bahsi kaybederse- “ne istersek, ama ne istersek alacağını” altını çizerek söyledi. O kadar emindi CHP’nin birinci parti olacağından.
Yazının yayımlandığı 25 Mayıs’ta ve dün sabah; “CHP’nin birinci parti olacağını kesin ifadeyle söyleyen ünlü işadamının kim olduğunu soran” yoğun istekler geldi, okurlardan ve partililerden!
CHP’nin bu seçimde AKP’den ülkeyi kurtarmasına o denli gönül bağlandı ki; olası sonucu aldığı bilgilere dayanarak, üstelik bahse girecek kadar kesin bir ifadeyle söyleyen ünlü bir işadamının adını yazmak zorunluluğu doğdu: İnan Kıraç’tı.
25 Mayıs’ta da yazdığımı yineleyeyim: 12 Haziran’da; AKP’den bir an evvel kurtulmayı yıllardır özleyen ben, bahsi kaybetmeyi… Sayın Kıraç da kazanmayı bekliyoruz!