Sizi daha çok başarıya ulaşmaktan alıkoyan alışkanlığı tanımladınız.
Evde ya da iş yerinde önemsediğiniz kişileri rahatsız eden olumsuz davranışınız her neyse bunun için onlardan özür dilediniz. Onlara ;”Üzgünüm .Daha iyi olmaya çalışacağım. “ dediniz. Onlar da özrünüzü kabul etti.
Değişmeye ne kadar niyetli olduğunuzun reklamını yaptınız. Önemsediğiniz kişilerle onlara daha iyi olmak için çaba gösteriyor olduğunuzu düzenli bir biçimde hatırlatarak , sürekli temasta bulundunuz. Bunu muhatabınıza , kendinize koyduğunuz hedeflerden bahsedip , gayet düz ve direkt bir biçimde “ Nasıl gidiyorum ? “ diye sorarak yaptınız.
Aynı zamanda , dinlemenin ve teşekkür etmenin inceliklerini de öğrendiniz. Artık , insanların sorularınıza verdikleri cevapları yargılamadan, araya girmeden, sorgulamadan ya da reddetmeden dinleyebiliyorsunuz. Bunu “ Teşekkür ederim “ demek dışında bir şey söylemeyerek yaptınız.
Ve takipte olmanın süreci a)- gerçekten ilerleme kaydedip kaydetmediğinizi başkalarından duymak ve b)- insanlara daha hala çabalıyor olduğunuzu hatırlatmak için sürekli devam eden , asla bitmeyen bir reklam kampanyasının parçası olarak görmenin ne kadar önemli olduğunu kavradınız.
O halde ileri bildirim için hazırsınız.
Bir kavram, yapılacak bir şey olarak o kadar basit ki aslında onu bir isimle onurlandıra biliyorum J Yine de , en basit şeylerin bazıları aynı zamanda en etkili olanlarıdır. Bunları uygulamak o kadar kolaydır ki , denememiş olmamız için hiçbir bahanemiz olamaz.
İleri bildirim sizden dört basit adımın uygulamasını ister ;
1-Onu uygulayarak hayatınızda önemli , pozitif bir farklılık yaratabileceğinizi düşündüğünüz bir davranış biçimi seçin . Örneğin , “ Ben daha iyi bir dinleyici olmak istiyorum .”
2- Tanıdığınız herhangi biriyle teke tek gerçekleştirdiğiniz bir konuşmada bu hedefi masaya yatırın. Bu kişi eşiniz, çocuklarınız, patronunuz, en iyi arkadaşınız ya da bir iş arkadaşınız olabilir. Seçtiğiniz kişinin kim olduğu önemli değil. Bu konuda uzman olması da gerekmiyor. Diyelim ki siz ,ben daha iyi bir dinleyici olmak istiyorum diyorsunuz. Şirketteki herkes bunun ne demek olduğunu bilir. İyi dinlemenin sizin için ne anlama geldiğini bilmek için dinleme konusunda “ uzman” olmanız gerekmez. Eğer şimdiye dek , uzun bir yolculukta bir yabancının yanına oturmuş , bu yabancıyla kendi problemlerinizle ya da tam tersi , onun problemleriyle ilgili yoğun , samimi ve sıkı bir konuşmaya başlarken bulmuşsanız benim buradaki haklılığımı kabul edersiniz. Sonuçta hepimiz insanız. Neyin doğru olduğunu biliriz. Ve bir yerlerden işimize yarayacak bir fikir bulsak, kaynağın kim olduğunu umursamayız.
3- Bu kişiden , seçtiğiniz davranış biçimini ileride pozitif yönde değiştirmenize yardım edecek iki adet tavsiye isteyin. Eğer sizi tanıyan ya da sizinle geçmişi olan birisiyle konuşuyorsanız bir numaralı kuralınız geçmişin lafını açmamak olmalıdır. Tekrar söylüyorum “Geçmişin lafını açmamak” olmalıdır. Her şey gelecek ile ilgili olmalıdır.
Diyelim ki siz , “ Ben daha iyi bir dinleyici olmak istiyorum .Bana, ileride uygulayabileceğim ve daha iyi bir dinleyici olmama yardımcı olacak iki adet tavsiyede bulunabilir misin ?” diyorsunuz.
Karşınızdaki kişi de “ Birincisi, bütün dikkatini karşındaki kişide topla. Dinleme pozisyonunu al; alıcılarının açık olduğunu hissettir, mesela koltuğunda onun olduğu yöne doğru eğil. İkincisi ,lafın arasına girme , duyduğun şeyin senin açından ne derece yanlış bulduğun önemli değil “ diye önerilerde bulunuyor.
İşte bu iki öneri ileri bildirimi temsil eder.
4- Verilen tavsiyeleri dikkatlice dinleyin .İsterseniz notlar alın. Buradaki tek kural şudur: Bu tavsiyeleri herhangi bir şekilde yargılamanız , değerlendirmeniz ya da eleştirmeniz yasaktır. Hatta “ Bu çok iyi bir fikir “ gibi olumlu bir şey bile söyleyemezsiniz. Vermeye izinli olduğunuz tek tepki , Teşekkür ederim “ demektir.
İşte bu kadar. İki tavsiye isteyin. Dinleyin. Teşekkür ederim deyin.
Mehmet Nuri ILDIZ.