TÜÇED Asbaşkanı Serhat Kunar, anadilde savunma imkanı sağlayan yasanın yürürlüğe girmesiyle sanığın, kendisini daha iyi ifade ettiği dilde tercüman yardımıyla savunmasını yerine getirebildiğini hatırlattı. Türkiye'de çevirmenlik yasası olmadığına değinen Kunar, mahkemede sanık savunmasının bilirkişi tercümanlar aracılığıyla gerçekleştirildiğini kaydetti. Kunar, mahkemelerde bilirkişinin tercümanlık için hukuk dilini, hukuk deyimlerini ve kanunları her iki dilde de çok iyi bilmesinin en belirgin şart olduğuna dikkat çekti.
Bilirkişi tercümanın sadece dili bilmesinin yeterli olmadığına işaret eden Kunar, Türkiye'de 'Kürtçe' diye adlandırılan Kurmançi, Zazaki, Sorani yerel dillerinin, akademik düzey ile kelime dağarcığı olmayan basit ve günlük terimleri kapsadığını aktardı.
'HANGİ KÜRTÇE' SORUSU
Bu dilleri konuşan insanların da birbirleriyle anlaşmakta zorluk çektiğini dile getiren Kunar, şöyle konuştu:
"Bu dilleri kullananlar, kelime dağarcığı olmayan yalın yığma günlük dil olmalarına rağmen birbirleri ile anlaşamamaktadırlar. Bunlar, Kurmançi, Zazaki ve Sorani'dir. Bu durumda 'hangi Kürtçe' diye bir soru da doğal olarak akla gelmektedir. Bu yığma kelimelerden oluşan dillerin hukuk ve akademik tercüme yapması olağan gözükmemektedir. Kelime haznesi en zengin olan Kurmançi'de bile, ünlü Alman Filolog Marr'ın tespitine göre sadece 4 bin kelime civarındadır. Bu yığma kelimelerin oluşturduğu dillerin gramatik kuralları ise Kurmançi'de Arapça dilbilgisi kurallarına, Sorani'de Farsça ve Zazaki'de ise Türkçe'den (Kadim Türkmence) tamamlanmaktadır."
MESLEKİ EĞİTİM İHTİYACI
Kurmançi, Zazaki ve Sorani'nin farklı dillerdeki kelimelerden oluştuğunu belirten Kunar, mahkemede tercümanlık yapacak kişinin yanında hedef dil Türkçe'ye ulaşılması için bir de Türkçe- Arapça, Türkçe- Farsça tercümana ihtiyaç duyulacağını ifade etti. Hukukta 'tercümanın tercümanına' ihtiyaç duyulabileceği sürecin yaşandığını dile getiren Kunar, "Bunu önlemek ve adaletin erken tecellisi için acil bir mesleki eğitim programına ihtiyaç duyulmaktadır" diye konuştu.
Kunar, 19 Şubat'ta Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanıkların hazırladığı Kürtçe savunma metnini tercümanın Türkçe'ye çevirmekte zorlandığını hatırlattı. Tercümanın, sanığın hukuki taleplerini Türkçe'ye çevirememesi nedeniyle Kürtçe savunmayı reddedip Türkçe savunma yaptığını aktaran Kunar, Uluslararası Çevirmenler ve Çeviri Kuruluşları Federasyonu'nun tarafından tercümanlara mesleki eğitim ilgili çalışmaların başlatılması için devletin desteğine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Kunar, Avrupa Birliği Bakanlığı Çeviri Eşgüdüm Başkanlığı ile Meslek Yeterlilik Kurumu'na tercümanlara mesleki eğitim verilmesi konusunda görüşlerini aktardıklarını dile getirdi.
Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA)