ALİSEYDİ KARAGÖZ/GÜN HABER
Tarihin ilk yazılı tableti olarak bilinen ve Akad çivi yazısı ile 12
kil tablete yazılmış Gılgamış Destanı'nda, uzun yaşamın sırrını ve
ölümsüzlüğü arayan Kral Gılgamış'ın hikâyesinin anlatıldığı destana
konu olan, Toroslar'da bulunan "Katran ağaçları" taş ocaklarına kurban
ediliyor.
Konu ile ilgili olarak Gün Haber'den Aliseydi Karagöz'e bir açıklama yapan
Antalya Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Hediye Gündüz,
"Dünya'nın en uzun ömürlü ağacı olarak da bilinen ve en az iki bin yıl
yaşayabilen Toros Katran Ağaçları'nın olduğu bölgelere, taş ocağı
ruhsatı verilerek, binlerce ağacın kesilerek, talan edilmesine göz
yumuluyor. Neredeyse tüm kutsal kitaplarda geçen ve her bir çırası
bile, bazı Avrupa ülkelerinde çok yüksek rakamlara satılan bu
ağaçların, bir tanesinin bile, bir taş ocağı değerinde olduğu,
kamuoyundan gizleniyor. Ruhsat izni verilen taş ocaklarına, "yol
açıyoruz" adı altında "binlerce ağacın katledilerek", ranta kurban
edilmesine göz yumuluyor. Gerçekte "yasalarca koruma altında olan bu
ağaçları ormanda rahatça kesebilmek ve dünya pazarına sunabilmek için"
taş ocağı ruhsatı adı altında "kontrollü kesim" diye katledilmesine
göz yumuluyor" dedi.
Başkan Gündüz Konuşmalarını şöyle sürdürdü;
ÇIĞLIKARA ORMANLARININ ÖNEMİNİ BELİRTEN, BATI AKDENİZ ORMANCILIK
ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ tarafından 2011 yılında sonuçlandırılan "Çığlıkara
Tabiatı Koruma Ormanının Doğal Kaynak Değerlerinin Belirlenmesi"
başlıklı araştırma projesi sonuç raporuna göre Çığlıkara ormanlarının
korunmasının önemi açıkça belirtiyor.
Raporda özetle "Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı, Antalya ili içerisinde
yer alan beş milli parkın üçünden daha büyük bir alana sahiptir.
Alanın iklimsel ve jeolojik geçiş bölgesinde bulunması, içerisinde
yayılış gösteren canlı türlerindeki çeşitliliği ve zenginliği
beraberinde getirmektedir. Dünya üzerinde sadece bu alanda yayılış
gösteren lokal endemik bitki türlerinin yanında, yine benzer şekilde
sadece birkaç bölgede varlığı bilinen endemik bitkilerin alanında
bulunması bu zenginliğin açık bir göstergesidir.
Çığlıkara'da tespit edilen 806 bitkiden 193'ünün endemik olması
nedeniyle sahanın endemizm oranı 24.2 olarak bulunmuştur.
Bunların yanısıra bitkilerden 3'ü kritik tehlikede (CR), 14'ü
tehlikede (EN), 2'si Bern Sözleşmesi kapsamında ve 6'sı da küresel
ölçekte tehdit altındadır. Fauna elemanlarından (memeliler) nadir ve
nesli tehlike altında bulunan türler içerisinde 1'i CR kategorisinde
olmak üzere toplam 10 türün tehlike altında olması sahayı bu açıdan da
oldukça önemli kılmaktadır.
Ülkemizdeki bitki çeşitliliğinin korunması ve endemik bitki türlerinin
varlıklarını devam ettirilebilmesi ancak, etkin ve sürdürülebilir bir
korumayla mümkündür. Bu anlamda Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı'nda
tehlike kategorisine sahip gerek flora gerekse fauna elemanlarının
bulunduğu alanların tamamı fiili olarak da mutlak korunacak alanlar
içerisine alınmalı ve gerçekten aktif bir şekilde korunmalıdır.
BU AĞACIN, DÜNYANIN BİLMEDİĞİ ÖZELLİĞİ: "BU AĞAÇ HAYAT KURTARIYOR"
Antalyalı Araştırmacı Gazeteci Yazar Ramazan Kalkan, yaptığı
araştırmada; Gılgamış Destanı'nda, Gılgamış'ın sırrının sadece
Toroslar'da bulunan Katran Ağaçlarında olduğunu belirtmektedir.
Gazeteci Kalkan'ın uzun yıllar süren Gılgamış Destanı-Katran
ağaçlarının araştırması incelendiğinde, çok önemli bilgiler ortaya
çıkmaktadır:
Bunlardan ilki; dünyanın ilk yazılı tableti olan Gılgamış Destanı'nda
bile Katran ağaçlarının korunması gerektiğinin vasiyet edilmiş
olmasıdır.
İkincisi; Gılgamış Destanı'nda katran ağacının, insanlık için çok
önemli bir şifa kaynağı olduğunun, işaret edilmiş olmasıdır.
Kalkan; "Destanın kahramanı Kral Gılgamış'ın, sağlıklı yaşam için
işaret ettiği ağacın; Katran Ağacı olduğunu" belirtmiştir. "Katran
Ağaçları'nın bulunduğu bölgelerde uzun yıllar araştırma yaptığını,
destanda bile bu ağaçların korunması gerektiğinin anlatılmaya
çalışıldığını" ifade ederek; "katran ağaçlarının kutsal bir güce de
sahip olduğunu ve Toros Katran Ağaçları'ndan elde ettiği bir içeceğin,
birçok hastalığa iyi geldiğini" dile getirmiştir.
Bizler; Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu olarak; Gılgamış
Destanı'yla, binlerce yıl öncesinde bile; bu ağaçları koruyan
bekçilerin olması ve korunması gerektiği ile ilgili vasiyet bırakılmış
olmasını çok önemli buluyoruz. Bu tarihi bilginin "ormanın öneminin
vurgulanması" açısından çok da önemli olduğunu görüyoruz.
Halen dağ köylerinde olduğu gibi, atalarından kalma yöntemlerle, bu
ağaçtan şifa amaçlı yararlanmakta oldukları gerçeğiyle; insanlığın
geleceği açısından şifa kaynağı olarak korunması gerektiğini, ayrıca
doğal değerlerin gelecek nesillere bırakılması gerektiğini de dile
getiriyor ve ormanın içinde yer alan 35 taş-mermer ocağının derhal
kapatılmasını talep ediyoruz.
KATRAN AĞACIYLA İLGİLİ NOTLAR:
1-Lübnan Devletinin Bayrağının sembolüdür.
2-Gılgamış'ın "kutsal" olarak tabir ettiği sedir/katran ağacı ormanı
bayrağına sembol olmasına rağmen Lübnan'da orman olarak kalmamış,
sadece tek tük ağaçlar olarak kalmışlardır. Geçmişte Lübnan'dan
başlayan orman, Antalya ve özellikle Çığlıkara Bölgesine kadar
uzanmakta iken, şu an Ancak Gılgamış'ın ormanından sadece Çığlıkara
bölgesi kalmıştır.
3-Eski Mısır Firavunları, tapınakların ve ibadethanelerinin bulunduğu
mekanları, Antalya ve Çığlıkara'dan götürdükleri katran ağaçları ile
inşa ettirmişlerdir.
4- Katran ağacının, başta Avrupa olmak üzere, dünyanın birçok
ülkesinde, tütsü olarak kullanmak için bir kalem çırası, 50 Euro'dan
pazar bulmaktadır.
5- Halen dağ köylüleri atalarından kalma yöntemlerle bu ağaçtan şifa
amaçlı yararlanmaktadır.
6- Osmanlı İmparatorluğu, eski adı ince hastalık olan vereme
yakalanmış bürokratlarını, bu ormanın bulunduğu mekanlara tedavi
amaçlı gönderdiği bilinmektedir.
7- Bu ağaçtan yapılan bazı objelerin, yine dünyanın birçok bölgesinde,
pozitif enerjiyi çekmesi amacı ile evlerde ve belli mekanlarda
kullanıldığı bilinmektedir. Bu inanca sahip olan kişilerin, ağacın
bulunduğu alanlara negatif enerjinin girmediğine ve belli sülfiyatları
uzaklaştırdığına inandıkları ve bunun da bazı antik kaynaklarda
geçtiği bilinmektedir.
8-Bu ağacın mini bir fidanının bile, bazı ticari internet sitelerinde
75 TL'den 200'TL'ye kadar doğrudan satış yapıldığını görmek mümkündür.