Ünal Aysal, kendisine ait Antalya'nın Kemer İlçesi'ne bağlı Göynük Beldesi'ndeki Ma Beach Otel'de dinleniyor. Otelde DHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ünal Aysal, transfer çalışmalarından, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere, Galatasaray'ı ne zaman bırakmak istediğine kadar bir çok soruyu yanıtladı.
AVRUPA'DA İLK ON TAKIM ARASINA GİRMEK
Galatasaray'ın yurt dışı başarılarının devamlı olması gerektiğini vurgulayan Ünal Aysal, bir kez, iki kez kupa almanın kendilerini çok sevindirmeyeceğini, bu kupaları devamlı, hatta her sene almanın önemli olduğunu söyledi. Aysal şöyle dedi:
"Bunu yapmanın tek yolu var. O da Avrupa'nın en büyük 10 kulübünün arasına girmek. O 10 kulüp içerisinde devamlı kalabiliyorsanız, şampiyonluk çok yakın demektir. Yani benim için şampiyonluktan ziyade her sene o on takım içerisinde olmak, gelirlerimizi de buna göre sürekli aynı şekilde tutmak. Masraflarımızı da bu seviyede çok iyi kontrol etmek. Bu hedeflere ulaştığımız vakit zaten başarı da kaçınılmaz olur."
TRANSFERLER
Ünal Aysal, Kayserispor'un futbolcusu Amrabat'a geçenlerde 7,5 milyon Euro teklif ettiklerini hatırlatarak, bunun çok büyük bir rakam olduğunu, ancak Galatasaray'ın bu miktardaki paraları verebilecek olanakları olduğunu kaydetti.
Aysal şöyle devam etti:
"Kaldı ki Amrabat bizim gözümüzde çok büyük isimlerden biri de değil. Ama iyi bir santrafor, çok iyi bir orta saha oyuncusu. Hak ettikleri müddetçe bu paralar muhakkak verilir. Bu konuda cimri değiliz ama lüzumsuz bonkörlüklerde bulunmak da istemiyor, hesabımızı kitabımızı iyi yapmak istiyoruz. Takım içerisinde bir düzen ve bir denge var. O dengeyi bozmamak lazım. Yani bir oyuncuya 2 milyon verirken öbürüne 5 milyon verirseniz, 5 milyonluk oyuncuyu oynatmazlar. Arkadaşları oynatmaz. Yani o sıkıntıya o oyuncuyu sokmamak lazım."
MESAJLAR BİR YILDA REALİTEYE DÖNÜŞTÜ
Galatasaray'ı yaklaşık 10 yıldır çok yakından takip ettiğini, Galatasaray'ın imkanlarını ve nelerin yapılması gerektiğini muhtelif zamanlarda basında açıklamaya çalıştığını ifade eden Ünal Aysal, mesajları tam olarak algılanmayınca, kendisinin denemek istediğini belirtti. Bugün, taraftarın, hatta başka kulüplerin taraftarlarının artık mesajı iyi algıladıklarının altını çizen Aysal, şöyle konuştu:
"Galatasaray gibi büyük kulüplerin her şeyden önce ülkeyi temsil ettiğini, toplumun öncüsü, önderi ve sözcüsü olmak durumunda olduğu mesajı iletildi" diye konuştu.
Spor kulüplerinin başarısında, çok iyi organizasyon, rasyonel yönetim, sağlam mali yapının önemine dikkati çeken Ünal Aysal, bunlar olmadan başarıya ulaşılamayacağını bir çok kez söylediğini anımsattı. Aysal, "Bu mesajlar artık realiteye dönüştü. Bunlar artık bir vizyon değildir. Bunlar artık kâğıt üstüne dökülmüş, gerçekleşmiş olaylardır. Bundan sonra hedeflerimizi biraz büyütüp daha iyilerini yapmak istiyoruz" dedi.
YAKIN, ORTA VE UZUN VADELİ HEDEFLER
Hedefe giden yolda, temellerin atıldığını, artık kulübün mali yapısının düzene gireceğini kaydeden Aysal, "Önümüzdeki seneden itibaren sportif başarılarımız bunun üzerine eklenecek. Sportif başarılarda da en büyük hedefimiz, yurt dışı başarılardır. Her vesile ile anlatmaya çalıştığım gibi, Türkiye'deki başarılar gayet tabii önemli ama yurt dışında elde edilecek başarılar gerekli. Türkiye'yi yurt dışında iyi temsil etmek gerekli" diye konuştu.
ATATÜRK'TEN SONRA EN BÜYÜK İKİNCİ MARKA
Galatasaray'ın Türkiye'nin en büyük markası olduğunu iddia eden Ünal Aysal, yurt dışında da Galatasaray'ın Atatürk'ten sonra en büyük, en tanınan ikinci markası olduğunu dile getirdi. "Yurt dışında (Türkiye) dediğiniz vakit, Atatürk'ten sonra akla gelen ikinci isim Galatasaray'dır. Bizim bunun değerini iyi bilmemiz ve Türkiye lehine bu durumu çok iyi kullanmamız lazım. Benim yapmak istediğim ve esas vizyonumun temelinde yatan da budur. Dünyaya Türkiye'yi tanıtırken Galatasaray ismini de yukarı doğru çekmek ve bu iki gelişimi birden sağlamak" dedi.
NE ZAMAN BIRAKACAK?
Ünal Aysal kendisini 'Aceleci bir insanım' diye tanımlayarak, işadamı olduğu için netice odaklı çalıştığına değindi. Hedefleri yakaladığında, görevinin tamamlanacağını anlatan Aysal, şöyle devam etti:
"Bu hedeflerden ilk ikisini tahmin ediyorum ki 2014 yılı Mart ayına kadar yakalamış olacağız. Bunlar mali, idari ve Türkiye içi başarı. 2014 yılının ardından ise yurt dışı başarılar dönemi başlıyor. Bu hedefi de benden daha genç arkadaşlarım sürdürebileceklerse görevimi ve yerimi onlara bırakacağım. Ama görürsem ki böyle bir şey ve heyecan yok. Benim de sağlığım müsaade ediyorsa, bugünkü enerjim aynen devam ediyorsa, gayet tabii ondan sonra da devam ederim. Bu benim için büyük bir sorumluluk. Ben bu sorumluluğu hiçbir zaman başkalarının üzerine atmayı düşünmüyorum. Yapabildiğim kadarını ben yaparım. Yapamadığımda da, (müesseselerin devamlılığı var), öbür arkadaşlarıma devreder, onlara yardımcı olmaya çalışırım."
FATİH TERİM BANA ÇOK BENZİYOR
Fatih Terim ile benzer bir tarafları olduğunun altını çizen Ünal Aysal, "İkimiz de kazanmayı seviyoruz. İkimiz de başarıya odaklıyız. İkimiz de sabırsızız ve heyecanlıyız. Ben şahsen heyecanlı bir adamım. Heyecanlarımla yaşıyorum ve vizyonumla heyecanımı birleştirdiğim vakit de başarıya ulaşıldığını görüyorum. Fatih Hoca'da da aynı şeyleri gördüm. Aynı beklentiyi, aynı hırsı, aynı kazanma zevki ve heyecanını gördüm. O bakımdan iyi bir düzenimiz var. İnşallah bozulmaz ve bu şekilde devam eder" diye konuştu.
GALATASARAY STORE'NİN SATIŞLARI ÇOK ARTTI
Ünal Aysal, Galatasaray Store konusunda çok ciddi çalışmalar içerisinde olduklarını belirterek, bu sene sponsor değişikliği yapıldığını, sponsor olarak Nike'ın devreye girmesi nedeniyle, ürünlerin dizaynı ve hazırlanmasının zaman alacağını bildirdi.
Gelecek seneden itibaren ürünlerin hem çeşitleneceğini, hem de taraftarların beklentilerine uygun şekilde olacağını anlatan Aysal, "Bu sene şampiyonluğumuzun arkasına çok fazla ürün sokabilseydik, çok daha fazla satış yapabilecektik. Yine de satışlarımız fena değil. Özellikle statlardaki satışlarımız, Galatasaray Store'nin satışları çok arttı" dedi.
SORUNUMUZ FENERBAHÇE DEĞİLDİ
Türkiye içinde rekabet ettikleri spor kulüpleri ile yurt dışında rekabet içerisinde olmadıklarını vurgulayan Ünal Aysal, Türk spor kulüplerinin yurt dışında birbirlerine yardımcı olmak durumunda olduklarını söyledi. Ünal Aysal şu görüşleri dile getirdi:
"Biz birbirimize köstek olmayız. Bunu büyük bir samimiyetle her zaman söyledim. 3 Temmuz 2011'de başlayan süreçte de bizim sorunumuz Fenerbahçe ile ilgili değildi. Bunu her zaman, son derece net bir şekilde anlatmaya çalıştım ama herkes bunu rekabet duygusu içerisinde anladı. Galatasaray'ın başına bu süreçte bir taş düşmesin endişesiyle tedbirlerimizi almaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada Fenerbahçe eğer yurt dışına gidebiliyorsa Galatasaray bundan sadece mutluluk duyar. İnşallah bundan sonra da bu tip hataların içerisine hiçbir kulüp düşmez. Bu, tahmin ediyorum herkese ders olmuştur. Bu önümüzdeki süreç içerisinde tüm takımlarımıza başarılar diliyorum."
ÖZEL HAYATIMA DÖNMEK İSTERİM
Ünal Aysal, Galatasaray'la ilgili program ve hedeflerinin belli olduğuna değinerek, "Bunların tam manası ile yerine oturduğunu görür ve izlersem çok rahat bir şekilde o gün Galatasaray'dan ayrılabilirim. Neticede ben özel hayatını da seven bir insanım. Şu anda vaktimin yüzde 80'i Galatasaray'a gidiyor ve seve seve bu hizmeti veriyorum. Ama görevimi tamamladığımı hissedersem özel hayatıma dönmek isterim" dedi.
GÖYNÜK'E YATIRIMLAR DEVAM EDECEK
Kendisini ziyaret eden Göynük Belediye Başkanı CHP'li Necati Topaloğlu'na teşekkür eden Başkan Aysal şöyle konuştu:
"Göynük Beldesi'nde yaptırdığımız hayır işlerinin tamamında Göynük Belediye Başkanımız Necati Topaloğlu'nun büyük katkısı var. Fikirler onundu. Biz sadece onun önerilerini takip ettik ve gerçekleştirdik. Ama gerçekleştirilmesinde bana çok büyük yardımı oldu. Neticede biz yatırımcıyız. Bu yaptıklarımız da bir yatırım. Kendi halkımıza ve insanımıza yapılmış bir yatırım. Bu da bize huzur veren bir şey. Yaptıklarımızdan daha iyi ve daha büyüklerini önümüzdeki günlerde yapmayı planlıyoruz. Bir huzurevi projemiz var. Başkan Topaloğlu bu konuda da çok faal. Huzurevi konusunda özel bir yer düşünüyorum. Çünkü, yaşlıları izole etmek ve açıkta tutmak da biraz zor. Daha çok insanlardan uzaklaştırmadan, insanların sıcaklığı ile yaşatmak lazım yaşlıları. Bu konuda da başkanımızın gece gündüz çalıştığını biliyorum."
AİLE MEZARLIĞI KEMER'DE
İstanbullu olmasına rağmen aile mezarlının Kemer'de olduğunu hatırlatan Ünal Aysal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Babam dahil, ailemizin iki üyesi burada yatıyor. Geri kalanlarımız da zamanı geldiği vakit yerine yatacaktır. Göynük benim çok huzur bulduğum bir belde. Bu çevrenin insanlarını çok seviyorum. İnsanlar çok açık yürekli. Buradaki tüm ilişkilerim çok dostane gelişti. Kendimi de bu nedenle buranın bir parçası, taşı toprağı gibi hissetmeye başladım. Türkiye bizim ülkemiz. Ayağımızı bastığımız yer bizim. Bizim de buraya basıyor. Buranın ebediyete kadar hemşerisi olduk."
Saffet YENİGÜN/KEMER (Antalya), (DHA)