Antalya’nın Ak Partili Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü için bugüne kadar hep, ‘Cemaatçi’ yakıştırması yaptılar.
17/25 Aralık’tan sonra bile belediye resmi sitesinde duran veya daha önce kendi sosyal medyasında paylaştığı Fettullah Gülen ve cemaatle ile ilgili güzellemelerini dillerine doladılar…
Yok efendim neymiş, FETÖ’den kapatılan HAMLEDER’in 8 şubesinden 7’si Kepez’deymiş, yok onlara ayrıca 4 bina tahsis etmiş falan filan…
Bunları yazıp çizdiler.
Kepez Belediyesi’nin cemaatin Antalya’da düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’nın ‘Ana sponsoru’ olmasıyla ilgili demedik laf bırakmadılar başkana...
Kamunun parası ile FETÖ’cüleri ağırladı, yedirdi, içirdi bile dediler.
Cemaatin abileri, ablaları ve imamlarıyla birlikte FETÖ’den kapatılan AKDİM’in düzenlediği iftarlara, kahvaltılara katıldı diye yediği iki lokmayı boğazına dizdiler.
İnanan inandı, inanmayan, ‘Meyve veren ağaç taşlanır’ dedi.
Ama ben hep şuna inandım; Hakan Tütüncü aslında gizli bir sosyalistti…
Ne oldu?..
Şaşırdınız mı?..
Bana da ister inanın, ister inanmayın…
Ama benim gibi bir yiğidi öldürmeden önce bir dinleyin… Sonra da hakkımı verip vermemek size kalmış.
Şimdi gelelim sadede…
Hakan Tütüncü, eski Dokuma Fabrikası'ndaki trafo binasını restore ettirerek, kütüphaneye çevirdi.
Adını da Cemil Meriç Kütüphanesi koydu, 50 kitap bağışladı.
Bugün de yine kendi düzenlediği bir festivalde aldığı 22 kitabı daha Cemil Meriç Kütüphanesi’ne gönderdi.
Bu bağışı yaparken de, “Kütüphanemiz, gelecek kuşaklara aydınlık bir meşale niteliğinde olacak" dedi.
Kepez halkını da Cemil Meriç ismini verdiği kütüphaneye kitap bağışlamaya çağırdı.
Merak ettim ve gelecek kuşaklara aydınlık saçıp meşale olacak bu kütüpheneye adı verilen Cemil Meriç kimdir diye bir araştırma yaptım.
Öyle ya…
Cemaatten ve FETÖ iltisaklı dernek ve birliklerinden, Türkçe Olimpiyatlığı sponsorluğundan, Fettullah Gülen ile ilgili yazdıklarından, konuştuklarından dili yanan birinin, bu tür isimleri verirken ince eleyip sık dokuması lazımdı.
Cemil Meriç’in yaşadığı süre içinde Atatürk’ten pek hazzetmediği belli.
Bu ‘Atatürk’ü hazzetmeme’ günümüzde pek sıkıntı yaratmıyordu.
Bu yüzden Cemil Meriç’in adı rahatlıkla verilebilirdi…
Misal, ‘En büyük hata’ dediği harf devrimi başta olmak üzere, kendi deyimiyle ‘İnkilaplar’a da pek sıcak bakmamıştı Cemil Meriç…
Devrimlere karşı olması da, bu devirde bir kütüphaneye adının verilmesi için engel teşkil etmiyordu.
Necip Fazıl Kısakürek bir gün çıkıp, "M. Kemal'in yaptığı şey, denizde boğulan kızı kurtarıp kenarda tecavüz etmeye benzedi" diye yazdı, Cemil Meriç de bu lafın üzerine atladı ve Türkiye için; "Tecavüzcüsüne aşık olan aptal kız" ifadesini kullandı.
Atatürk’e ‘Tecavüzcü’ imasında bulunması, Türkiye’yi de ‘Aptal kıza’ benzetmesi de kütüphaneye ‘Cemil Meriç’ adının konulması için pek engel teşkil etmeyecekti…
Nitekim öyle de oldu…
Atatürk’e, devrimlerine, CHP’ye karşı tavrı olan bu kendine münhasır şahsın Demokrat Parti ve Adnan Menderes’e de bakışı pek farklı değildi…
Cemil Meriç, 1950'de iktidara gelen Demokrat Parti ile de batılılaşmanın “Amerikalılaşmak”a dönüştüğü ve Türkiye’nin ABD’nin uydusu haline geldiği söyler.
Ak Parti’nin her zaman sahip çıktığı, toz kondurmadığı Adnan Menderes ve dönemine dair edilen bu lafların da kütüphaneye Cemil Meriç adının konulmasında sorun olmadığı aşikar...
Ben, Hakan Tütüncü’nün, Atatürk’e, devrimlerine, Türkiye’ye, Demokrat Parti’ye, Adnan Menderes ve dönemine ağır laflar eden birinin adını getirip kütüphaneye vereceğini sanmam.
Peki, o zaman Hakan Tütüncü’yü cezbeden neydi?..
Cemil Meriç’in her fırsatta sosyalizmi övmesi mi?..
Bunları ben uydurmuyorum.
Bir kaynaktan alıp ortaya yazıyorum.
Meriç, sanayileşmede iki yol sunar; Kapitalist yol ve sosyalist yol.
Cumhuriyete, devrimlerine, Atatürk’e, Türkiye’ye, Adnan Menderes’e inanmaz ama sosyalizmin İslam ahlakına en çok uyan yol olduğuna inanır.
Sosyalizmin temelini oluşturan sosyal eşitlik, adalet, sınıfsız bir toplum, Cemil Meriç’e göre aslında İslam ahlak anlayışının da özüdür. Meriç’e göre kitleleri harekete geçirecek tek şey budur. İslamın özel mülkiyeti helal, din kardeşliğini kutsal kılması sosyalizmle bağdaşmasa da ‘sosyal adalet’ kavramı kurulacak düzenin anahtarı olabilir.
Şimdi sıkı durun…
Bakın bir de ne diyor Cemil Meriç:
‘Eğer insan bütün ruhunu İslamiyet’e vakfetmişse, dünyada benimsenebilecek tek ideoloji Marksizmdir.’
Hadi, şimdi siz benim yerimde olun da, ‘Hakan Tütüncü aslında, gizli bir Marksist sosyalist’ demeyin bakayım.
Ben dedim bile…
NOT: Cemil Meriç ve sosyalizmle ile kaynak: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/41799
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|