Dursun GÜNDOĞDU
Bu yıl 48’ncisi düzenlenecek Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtım toplantısı için bir günlüğüne İstanbul’a gittik.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın Haliç Kongre Merkezi’ndeki basın toplantısına CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’de gelmişti. Basın toplantısı öncesi kokteylde Tekin’in yanına gidip yekten sordum; “Ne olacak bu Antalya’nın hali”…
“Ne olmuş Antalya’ya” dedi Tekin…
“Bir il başkanlığı sorunu var. Ne yapacaksınız?” dedim.
Güldü…
Özer Ülken’in yerine birini atayıp atamayacaklarını sordum. Daha kendisine bir tebligat yapılmadığını söyledi.
Sonra, “Bu atama yapılmayacak galiba… Siz normal il başkanlığı seçimine kadar bekleyecek misiniz?” dedim.
Yine güldü…
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın koluna girip yanımdan ayrılırken, “Önümüzdeki haftayı bekle hele bir bakalım” dedi.
Gürsel Tekin ile başka konuları da konuştuk tabi…
Antalya’daki gazeteciliği…
Ama, sadece benim değil diğer gazeteci arkadaşların da ilgisi ve beklentisi il başkanlığıydı…
Biz gazeteciler, Ülken’in ve yönetiminin düşürüldükten sonra kentteki CHP’lilerin bu kadar beklenti içerisine sokulmasının yanlışlığı üzerine konuştuk gece boyunca…
‘Ya Ülken ile devam edilmeli’ denmeli veya ‘İşte, yeni il başkanınız ve yönetiminiz’ diye bir atama yapılmalı görüşünde birleştik.
Çünkü, beklenti parçalanmayı getiriyor. Değişik gruplar arasında kulisler yapılıyor, birilerinin diğerleri hakkındaki iftiraları, çamurları bize kadar ulaşıyor.
Bu hoş değil.