DHA’nın geçtiği haber doğruysa ve ben CHP Antalya İl Örgütü’nde yönetici olsam, bir dakika durmam o görevimden istifa ederim.
Niye mi?..
Haber şu;
“CHP'nin bugün toplanan MYK toplantısında, il ve ilçe örgütleriyle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Değerlendirmeler sonunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Antalya İl Başkanı ve yönetiminin görevden alınmasını teklif etti. Parti örgütü, örgüt yönetimleri ve yurtdışı örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ise yönetimin değil, yalnızca il başkanı Nusret Bayar'ın görevden alınması gerektiğini belirtti. Yaklaşık 1 saat süren görüşme sonrasında yapılan oylama sonunda CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar'ın görevden alınmasına karar verildi. Yeni başkan ise il yönetiminde bulunan kişiler arasından seçilecek.”
Rezalete bakın…
İl yöneticileri bu lafım size;
Genel başkanın, “Hepsini görevden alın” dediği ve ikna çalışmaları sonrası geri adım attığı bir örgütte, sadece il başkanı gitti diye yönetici olarak göreve devam edecek misiniz?..
Bu haber doğruysa, il yöneticisi olarak bir dakika görevde kalmam dediğim olay bu…
Rezalet bununla da bitmiyor…
Güya yeni il başkanı, genel başkanın, “Hepsini görevden alın” dediği bu il yöneticileri arasından seçilecekmiş…
Eğer bu da doğruysa seçilecek kişiye söylüyorum.
İl başkanı olsan ne olacak?..
Genel başkanın görevden almak istediği il yöneticilerinden biri olarak ne işin var il başkanlığında?..
Ayrıca, görevden alınan Nusret Bayar seçilmiş bir il başkanıydı… Birlikte seçildin, onun listesinden il yönetiminde görev aldın.
O başarısız ise sen de başarısızsın…
O görevden alındıysa, sen de gitmelisin…
O haksızlığa uğradıysa, sen de haksızlığa uğradın.
Seçilmiş bir il başkanını böyle kolay harcayan bir genel merkez, atanmış bir il başkanını hayli hayli harcar.
İl başkanlığına aday olmak isteyenler oturun iyice düşünün…
Bir partinin il başkanı kimi temsil eder?..
Kuşkusuz genel başkanı…
Oysa il başkanları, parti hiyerarşisinde kendisinden daha geride olan belediye başkanlarının kurbanı oluyor.
Onlar istemezse seçimli veya seçimsiz koltuk gidiyor.
Çünkü, onlar, ‘İl yönetimini ben dizayn ederim’ diyor.
‘Parti üstüyüm’ diyor…
Onlar, ‘Belediye bende, mazbata bende, para bende, güç bende’ diyor.
Eyy Kılıçdaroğlu…
Güç zehirlenmesi yaşayanlar, genel sekreter olarak gönderdiğini bile işe almıyor.
Seni takmıyor…
İl başkanını takmıyor…
Milletvekillerini takmıyor…
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in hastaneden çıkar çıkmaz oğlu Gökhan Böcek’i Ankara’ya genel merkeze gönderdiği ve genel merkez yöneticilerine, il başkanını görevden alma telkininde bulunduğu iddia edilmişti.
Bunu şimdiye kadar yalanlayan olmadı.
Anlaşılan o ki, junior Böcek beceremeyince, bu kez big Böcek’in bizzat kendisi Ankara’ya gitti ve bu kez başardı…
Çünkü, dün Muhittin Böcek ile birlikte Ankara’da boy boy fotoğraflar çektiren Kılıçdaroğlu, bugün daha o fotoğrafların çıktığı gazetelerin mürekkebi kurumadan onun arzuladığı bir olaya imza attı.
Ajanslar görevden alındığı haberini geçtiğinde, Nusret Bayar’a hala Ankara bilgi vermemiş, bir tebligat yapmamıştı.
Ve Bayar dün Büyükşehir Meclis öncesi CHP grup toplantısına katıldı, meclis üyeleriyle son kez fotoğraf çektirdi.
Başka ne oldu bitti orada diye merak ettik haliyle…
Nusret Bayar, Böcek ile yüz yüze gelmiş miydi?..
Böcek görevden alınmayla ilgili Bayar’a ne demişti?..
Kulağı delik birinin sayesinde onu da öğrendik.
Böcek ne diyecek?..
Nusret Bayar’ın yüzüne bakıp, ‘Benim bu işle bağlantım yok’ demiş tabi ki...
Yerseniz…
Şimdi ben bunları yazdım diye birileri, Nusret Bayar’ı sevdiğimi, koruyup, kolladığımı sanacak.
İnanın kendisini en çok eleştirenlerden biriyimdir.
Siyaseten başarılı mıydı?..
Bence değildi…
Pandeminin en kötü döneminde, hem de sokağa çıkmanın yasak olduğu bir günde denize girip, bunu sosyal medya hesabından paylaştığını gördüğüm o an, CHP il başkanlığının Nusret Bayar’a bir gömlek büyük geldiğine inandığım andı.
Ama, sırf Böcek hazzetmiyor diye, seçilmiş birinin bu şekilde gönderilmesi de hiç hoş olmadı…
Bu ayıp, önce kendisini temsil eden bir kişiyi kolay harcadığı için Kılıçdaroğlu’nun, sonra da, görevden aldırmak için taklalar atıp, ‘Benim ilgim ve alakam, bağlantım yok’ dese bile inandırıcı olamayan Böcek’in hanesine yazılmıştır.
NOT: Patroniçenin görümcesini unutmadım… Perşembe bu köşede…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|