İlkokuldan itibaren üniversite kapısına kadar, açlık çeken ve bu durumu hayat tarzı olarak sürdürenler, eğitim ordumuzun kanayan yarasıdır. Bu insanlarımızın hayatları, çok büyük bir mucize olmazsa, ne yazık ki böyle geçecek.
Devletimiz, sosyal devlet olduğunu, okumak isteyen, maddi olanak bulamayan çocuklara, gençlere el uzatarak, onlara destek olarak göstermelidir.
Bir lokma ekmek yemeden okula giden çocukların bir şeyler öğrenmesini ve hayat yolunda başarılı olmasını beklemek, iyimserlikten öte bir durum değildir.
KONTENJANLAR BOŞ
Üniversite sınavını kazanan 105 bin 772 öğrenci kayıt yaptıramıyor. Neden? Yatacak yeri yok. Kiralık ev tutacak geliri yok. Yurtta kalacak parası yok.ODTÜ'yü, Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanan 47 öğrenci beslenme ve barınmaya imkan bulamadığı için kayıt yaptıramıyor. Daha da acı olan durum, en iyi bölümlerde 15 bin 101 kontenjan boş kaldı.
Yapay zeka mühendisliği, tıp, yazılım bölümlerini kazanan gençlerimiz, öğrenim giderleri bulamıyor.
Bu gençler belli ki akıllı ve çalışkan. Kazandıkları bölümler; geleceğin meslekleri. Okuma imkanı bulamıyorlar. Eğitimle ilgili tüm kurumlar ve sivil toplum kuruluşları bu gençleri bulmalı ve okumaları için her türlü imkanı sağlamalı.
Sosyal devlet, tüm imkanları seferber ederek bu öğrencileri okutmalı.
DEVLET YARDIMLARI
Sosyal yardım alan 4 milyon 300 bin aile bireylerinin 20 milyon kişi olduğu hesaplanıyor. Ülkede her 4 kişiden birine, devletimiz sosyal yardım veriyor, gıda, giyim ve temel ihtiyaçlarını karşılıyor.
İlk ve ortaöğretimde okuyan yoksullara kırtasiye, önlük, çanta gibi temel okul yardımı yapılıyor. Ailelerine maddi destek veriliyor.
Üniversiteye kayıt yaptıramayan öğrenciler bu devletin çocukları değil mi? Üniversiteye yerleşme hakkı kazanan ve imkanı olmadığı için kayıtlarını yakan 105 bin 772 genci devlet sevindiremez mi?
Gıda zamlarından en çok etkilenen öğrenciler oluyor. Eğitimin her seviyesindeki öğrenciler, bir tost yemek için 30 lira bulamıyor. 1 milyon 300 bin çocuk okula aç gidiyor. Devlet bu çocuklara bir sandviç yedirmeli, bir meyve suyu içirebilmeli.
ÖZEL PROJE GEREKLİ
Toplumda sınıflar arası uçurum, ilk öğretimde başlıyor ve ayrışma, üniversitede zirve yapıyor. Sosyal devlet, yoksul öğrenciler için beslenme, barınma, kitap, giyim, ulaşım gibi konularda özel projelerle bu duruma son vermelidir. Devlet, birkaç kişiyi rant projeleri ile zengin etmek yerine, eğitim için çırpınan ve yarı yolda ayrılmak zorunda kalan yoksul çocuklara, gençlere el uzatmalıdır.
Türkiye'de eğitimin yükü ailelerin sırtında bulunuyor. OECD ülkelerinde aileler eğitime yüzde 9 katkı sağlarken, bizim yoksul ailelerimizin katkısı yüzde 20'ye ulaşıyor.
Yoksul öğrenciler soruyor: Neden okuyalım? Yoksul aileler soruyor: Nasıl okutalım?
Atatürk'ün büyük görev verdiği Türk gençliği, gelecektir. Gençlerimize, geleceğimize sahip çıkalım.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |