TUİK araştırması ve Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2022 yılı sonu itibarıyla 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 949 bin 817 oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun %15,2'sini oluşturmuş durumda. Genç nüfusun %51,2'sini erkek nüfus, %48,8'ini ise kadın nüfus oluşturdu. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranı 2022 yılında %24,2 oldu. Genç erkeklerde ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı 2022 yılında %16,4, genç kadınlarda ise bu oranı 2022 yılında %32,3 oldu. ‘derin yoksulluk’ kentlerde ve kırsal kesimlerde kendini her alanda hissettiriyor. Ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre 2021 yılında ölen 15-24 yaş grubundaki gençlerin %38,2'si dışsal yaralanma ve zehirlenmeler nedeniyle hayatını kaybetti.
“Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan Narkolog raporu ve Emniyet’in diğer ilgili raporlarında 2020 yılında 15-24 yaş arası uyuşturucu oranı yüzde 73,6 oranında artmış. Yine 2021 yılında bu oran yüzde 73,7’ü buldu. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2019-2020 verilerine göre ise bu oran yüzde 35,4 oranında. En önemli raporlardan biri ise TÜİK’in 2021 verisinde 132 bin 943 çocuğun suça sürüklendiği belirtiliyor. Bu çocukların yüzde 5,1 uyuşturucu ve uyuşturucu madde bulundurmaktan yargılanıyor.”
CHP'li Purçu, İzmir'de yaygınlaşan madde bağımlılığı konusunda geçtiğimiz kasım ayında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi vermişti. Purçu’nun önergesini yanıtlayan Bakan Koca, İzmir’de özellikle belli yerleşim yerlerindeki derinleşen yoksulluk ve artan işsizlik, okulsuzlaşma nedeniyle madde bağımlılığına eğilimin artmakta olduğunu ve bu nedenle AMATEM ve ÇEMATEM sayısının artırılması gerektiğini kaydetmişti.
Gençlerle yapılan görüşmelerde ülke ve ideallerine yönelik ‘aidiyet’ duygusundan her geçen gün uzaklaşmaktadırlar. Bir başka tehlike ise ‘sosyalleşme’ açısından oldukça uzaktalar. Her on gençten 7’si geleceğe dair korku ve kaygıları mevcut. Yarınlara dair umutları yok. Yurt dışına gitme hayalleri kuruyor. Hiçbir hedefi olmayan bu çocuklar ya anlık hazlar peşinde koşmakta ya da organize suç çetelerine katılmaktadır. Çünkü devletin bu konuda yeterli bir politikası yok. 3 milyona yakın genç ne eğitim kurumlarına devam ediyor ne de çalışıyor. Büyük kentlerin varoşlarında ikamet eden ergenlerde sinema ve tiyatroya gitme oranı yok denecek kadar azdır. Risk analizi ve saha veri çalışması hiç yok.
Uyuşturucu ve kara para aklama suçundan dünya çapında aranan 26 şahıs ülkemizde ele geçirildi. 2021 yılında Türkiye’ye 10,2 milyar dolar, 2022’de 24,3 milyar dolar kaynağı belirsiz para girişi yapıldı. Suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadelede eksiklikleri olduğu kanaatine varılıp da bu eksiklikleri iyileştirici aksiyonlar alarak gidereceğini taahhüt eden ülkeler "gri liste" olarak adlandırılan "Yüksek Risk Altında Ülkeler" listesine alınıyor. Ülkemiz ne yazık ki gri listedir. Bu sonuç ülkemize asla yakışmıyor. Türkiye’de Azeri, Sırp, Afgan, mafya liderleri ele geçirildi. Bu şahısların ülkemizde ne işleri vardır. Türkiye kartel cennetine dönüşmüştür. İtalya’da ele geçirilen 5. 3 ton kokain taşıyan yük gemisinde 15 kişi vardı. Bunların 8’i Türk. Bunlar kimlerdir? Uyuşturucu ve kara para aklama suçundan dünya çapında aranan 26 isim Türkiye’de olaylara karıştı.
Madde bağımlılığına başlama yaşı ülkemizde her geçen gün düşüyor. Madde kullanımına bağlı olarak beyinde geçici hasar olabileceği gibi, kalıcı hasarlar da oluşabiliyor. Bağımlılıkta yoksunluk örneği vermek gerekirse kullanılan maddenin mıknatıs olduğunu düşünürsek, bağımlı da metal gibidir. Mıknatıs sürekli metalleri çekecektir. Madde bağımlılığı ile mücadeleyi sadece ‘eğitim’ olduğunu sanıyoruz. Bu eksik bir düşüncedir. Aile olacak çiftleri evlenmeden önce bilinçlendirmeli ve farkındalık sağlamalıyız.
Bağımlılıkla mücadelede devletin bakış açısı ve toplumun algısı çok farklı. Bağımlı tedavisinde sadece doktor ve ilaç müdahalesi yeterli değildir. Psikososyal destek sağlanmalıdır. Tedavide bağımlının da fikirleri ve görüşleri alınmalı, değerli olduğu hissettirilmeli, birlikte yürümeli ve bireyin aidiyeti sağlanmalıdır. Bağımlılara sormadan gerçekleştirilecek rehabilitasyon her zaman eksik kalacaktır.
Bağımlılıkla mücadeleye sadece hukuk, polisiye tedbirler ve kriminal açılardan bakılmamalıdır. Klişeler yıkılmalıdır. İnsanı hedef almayan yaklaşımlar her zaman eksik kalacaktır. Psikotrop maddelerin belirli bir alanda serbest bırakılması taraftarı olan bazı kesimler ‘Hollanda’ örneğinin tüm dünyada uygulanması için kampanyalar düzenlemişlerdi. Hollanda’da serbest bırakılan ‘madde kullanım modeli’ örneği iflas ettiği gibi bu ülkeyi suç cenneti haline getirmiştir. Hollanda bu modelden çok büyük dersler çıkarmıştır. Hatta bazı kafelerin ruhsatlarını iptal ettirmiştir.
Aileler çocuklarının psikotrop maddelere bulaşmasından çok korkuyor. Bu yüzden sosyal medyada sahte hesap açıp çocuklarına yazarak maddeye karşı tepkilerini ölçmek için takip ediyorlar. Aileler çocuklarının telefonunu kaybetmesi ve çaldırması halinde ‘acaba telefonu uyuşturucu madde satan torbacılara mı sattı’ diye kaygı ve korku içine giriyorlar. Bağımlı yakınları evlatlarının bağımlı olmasının ardından bağımlı ile aile fertleri arasında birbirlerini suçlama, darp hatta cinayetlere varan dramlar yaşanıyor. Bağımlı tedavisi ve rehabilitasyon konusunda başvuracakları resmi makamlar ve yol haritaları konusunda bilgi sahibi olmadıklarından aile içi huzursuzluk, gerginlik, kavga ve hatta boşanmalara bile sebep olabiliyor. Bazı bağımlı anneleri çocuklarının ruhsal ve fiziksel yoksunluk anında yaşadıkları krizleri görmemek için evindeki altınları, cep telefonlarını ve diğer eşyaları satıyorlar. Madde bağımlılığı ile mücadelede yeterli bilinç ve farkındalığı olmayan bağımlı yakınları talebi azaltmak için ‘polise ve yargıçlara’ baskı yapılması, gençler için mahallelerde spor tesislerinin yapılması, kültür ve sanat etkinlik alanlarının yapılması gerektiğini vurguluyorlar.
Torbacılar son dönemlerde çocukları kullanıyorlar. Çocukların ceza almayacaklarını bildikleri için suç çeteleri çocukları kullanıyor. Torbacılar türbanlı kızlarla birlikte uyuşturucu pazarlıyorlar. Çünkü türbanlı kızların üstü aranmadığı ve polisçe dikkat çekmeyeceği için bu yöntem kullanılıyor. Torbacılar ve kullanıcılar sosyal medya hesaplarında özel işaretler ve rakamlar (hint keneviri sembolü, 7/24, eros tanrıçası, şırınga, kaşık) gibi semboller ve emojiler kullanıyorlar.
Bağımlılıkla mücadelede ‘sokak çalışması’ olmadan başarı sağlamak mümkün değildir. Sokağın ruhunu teneffüs etmeden yapılan çalışmalar ve projelerin sağlıklı sonuçlar sağlaması düşünülemez. Torbacılar daha çok genci etkilemek için gençler arasında metamfetaminin ‘kişiye sonsuz güç enerji verdiği, mutluluk sunduğu, farklılık sağladığı, statü kazandırdığı, özgüvenini artırdığı’ gibi akla mantığa aykırı, saçma sapan ve bilimsel olmayan yalan ve tuzaklarla kandırıyorlar. Torbacıların hedefinde uzun yol şoförleri de var. Uzun yola çıkan şoförleri uykuyu baskılayan, uyanık ve diri tutacak tek maddenin metamfetamin olduğu yalanını söylüyorlar.
Maddeyle mücadelede etkin bir çözüm için hukuksal yaptırımların uygulanması şart. Çocukların cinsel istismarına yönelik açılan davalarda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müdahil oluyor. Kadınların şiddete uğraması halinde ya da kadın cinayetlerinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı mahkemelerde müdahil olmaktadır. Aynı durumun uyuşturucu ile mücadelede olması gerekmektedir. Psikotrop maddeleri pazarlayan, ihraç eden ve yer sağlayanlara karşı da bakanlıkların müdahil olması bütüncül bir politika sağlayacaktır. Psikotrop maddelerle mücadelede akla gelen ilk bakanlık Adalet Bakanlığı gelse de bu sorun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Spor ve Kültür Bakanlığını da ilgilendirmektedir. Bu bakanlıklar arasında iş birliği şarttır. Madde bağımlılığı birçok sorunun ortaya çıkardığı bir sorun. İzole bir sorun değildir.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |