Toplantının açılışında konuşan Sahilkent Belediye Başkanı Ömer Çırpar, tarımın önemine dikkati çekti. İnsanların kendi varlığını devam ettirmek için beslenme barınma ihtiyacı olduğunu belirten Çırpar, "Bu ihtiyaçlar içinde beslenmenin tarıma dayalı olduğu düşünüldüğünde tarımın hayatımızdaki yeri çok önemlidir. Dünyadaki en stratejik madde ne deseler bunun başında gıda gelir. İnsanın kendi varlığını devam ettirmesi için beslenmeye ihtiyacı var. Ancak bizim gibi ülkelerde gıda üreten başta tarım sektörü olmak üzere toplumun en zor geçinen insanlar çiftçilerdir. Verilen emekle karşılığı alınan değer çoğu zaman eş değerde değildir" dedi.
GIDA İTHAL EDEN ÜLKE
Çiftçinin bir yıl verdiği mücadele sonrasında geçimini güçlükle temin ettiğine işaret eden Çırpar, şöyle devam etti: "Çiftçilerin mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Güneşin altında ya da soğukta tarımı devam ettirmek gerçekten zor. Çitçinin hakkı ne yenir ne ödenir. Dünya nüfusu hızla artıyor. 30-40 yıl içerisinde gıda üretenler, madende altın bulur gibi değerli hale gelecektir. Biz, 70'li yılların başında dünyada kendine yeten ülkelerden biriydik. Dışardan hiçbir ürün almadan kendi halkını besleyen ülke durumundaydık. Ama şimdi bazı gıdaları ithal ediyoruz ve biz ihraç ederken bin bir güçlükle karşılaşıyoruz."
Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Mehmet Şen de, Antalya ili yüzölçümünün yüzde yirmilik bölümünün tarım alanı olduğunu kaydetti. Uygun ekolojisi sayesinde dört mevsim tarım yapılan bölgenin, yaş meyve-sebze ve kesme çiçek üretiminin önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Şen, "Ülkemizde örtüaltı tarımın merkezi konumunda bulunan ilimizdeki tarımsal işletmelerin büyük çoğunluğu küçük ölçekli işletmelerdir Bu tür işletmelerde modern tarım teknolojilerini uygulamak ekonomik olmadığı gibi çok parçalı ve dağınık işletmelerde üretim maliyeti de her geçen gün artmaktadır" diye konuştu.
TARIMIN ÖNEMİ
Dünyanın en önemli problemlerinden birinin açlık olduğuna dikkati çeken Şen şöyle konuştu: "Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde açlığın hala ölümlere neden olduğu bilinmektedir. Tarım beslenme odaklı sektör olması nedeniyle tüm dünya ülkeleri tarafından özel önem verilmektedir. Bugün hiç şüphesiz tarım sadece besin ihtiyacımızın karşılanması olarak değil bölgemizde istihdam yaratması açısından da milli gelire önemli katkısı vardır. Tarımın ana hedefi vardır. Çağdaş ve sürdürülebilir üretimi dikkate alan modern teknikleri devreye alan ve birim alandan elde edilen verimin arttırılması, artırırken de güvenli kaliteli elde edilecek ürünlerin tüketiciye sunulmasıdır."
Dünya nüfusunun arttığını ve artan nüfusun besin ihtiyacını karşılama zorunluluğu bulunduğunu vurgulayan Şen, "Bugün kendi kendine yeten ülkeler arasındayız. 'neden kendine yeten ülke durumundaydık neden ürün ithal ediliyor diye konuşuluyor' Dünyada dış rejimi olmayan hiçbir ülke yoktur. Dış rejimde ihracatı, ithalâtı olmayan ülke yoktur. İhraç ürünlere de baktığımızda En fazla ithal edilen ürünlerin başında buğday geliyor. Ama un ihracatı yaptığımız hiç konuşulmuyor. Buğday alıyoruz, ama bunu una çevirip ihraç eden ülke konumundayız" DİYE KONUŞTU.
Finike İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Ziraat Mühendislerinden Sedat Karateke ise tarla okulu hakkında bilgi verdi. Karateke, şunları kaydetti: "Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan örtüaltı sebze ve bağlarda, entegre mücadele ve entegre ürün yönetiminin yaygınlaştırılması projesi kapsamında bir çalışmadır. Tarla okulu çalışmasındaki temel amaç teorik bilgi ile beraber bu bilgileri çiftçilerle bizzat sahada uygulayarak entegre mücadele ve entegre ürün yönetiminin benimsenmesini sağlamaktır. Dolayısıyla hem kalıntısız ürün yetiştirerek halk sağlığını korumaya yardımcı olmak, hem de çiftçilerimizin girdi maliyetlerini düşürerek ekonomilerine katkı sağlamaktır."
Suat SÖĞÜT/FİNİKE, (DHA)