BÖBREK yetmezliği nedeniyle 89 yaşında hayatını kaybeden ressam, gazeteci ve yazar Fikret Otyam'ın cenazesi, vasiyeti üzerine İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerinde mezarlarının bulunduğu Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde bulunan Çilehane bölgesindeki Aydınlar Mezarlığında toprağa verildi. Otyam, Derdiyokların Ali tarafından seslendirilen 'Türkülerle gömün beni' türküsü eşliğinde defnedildi. Törende ayrıca Hüseyin Turan'da barok seslendirdi.
Ölümünden önce İlhan ve Turhan Selçuk kardeşler ile Aşık Mahzuni Şerif'in de mezarının bulunduğu Nevşehir'deki Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi yanında Çilehane'deki İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı'na defnedilmeyi vasiyet eden Fikret Otyam'ın bu isteği için Hacıbektaş Belediye Meclisi, İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı'na defni için karar aldı. Ressam, gazeteci ve yazar Fikret Otyam için ilk tören dün saat 17.00’de Antalya Cem Evi’nde düzenlenmişti. Bugün ise Ankara’nın Çankaya ilçesine getirilmiş, öğle saatlerinde Çankaya Belediyesi Çağdaş Yaşam Sanat Merkezi’nde ikinci bir cenaze töreni yapılmıştı.
Otyam’ın cenazesi sonrasında, karayolu ile dün akşam Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine getirildi. Bugün saat 17.00’de ise ilçenin Cumhuriyet Meydanı'nda Ressam, gazeteci ve yazar Fikret Otyam için Hacıbektaş Cumhuriyet Meydanı'nda tören yapıldı. Protokolde yer alanlar ve vatandaşlar, tabutun önünden tek tek geçerek el sürdü. Dede Mehmet Turhan'ın 'helallik hizmeti sunmasının' ardından Fikret Otyam’ın tabutu, cenaze aracıyla defnedileceği Aydınlar Mezarlığı'na getirildi.
Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu törende yaptığı konuşmada, "Burada Fikret Otyam'ı Hünkarın huzurunda sırlamak için biraraya geldik. Neden Hacıbektaş İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü’nde Fikret Otyam en görkemli, en aydın kişiliğiyle yer alıyor. Bunun tek bir nedeni var: Burası Ortaçağ karanlığından beri ilim ve kültürün merkezi, aynı zamanda aydınlanmanın da merkezidir. Rönesansçılarda Hacı Bektaş Veli’nin aydınlanmacılığından yararlanmıştır. Kendisinden 300 yıl sonra bile olsa. İşte ülkemizin ender yetiştirdiği aydınlardan Fikret Otyam’da buraya yakışıyordu. Kendisi buraya gömülmek istediğini belirttiğinde memnuniyetle demiştik. Ayrıca 17 Ağustos’ta açacağımız İnsanlık Müzesi’nde ailesinin izni olursa kendisine de özel bir yer ayıracağız" dedi.
Mezarlıkta da helallik töreni yapıldıktan sonra Dede Mehmet Turhan, çevre illerden gelenlerin yanlarında getirdikleri toprakları Otyam’ın mezarına serpti. İlhan Selçuk ve kardeşi Turan Selçuk'un yan tarafında hazırlanan mezara Fikret Otyam, boynundan çıkarmadığı '12 imam' kolyesiyle defnedilme isteği de yerine getirildi.
ALEVİLERCE KUTSAL KABUL EDİLİYOR
İlhan Selçuk, ağabeyi Turan Selçuk ve ünlü halk ozanı Mahzuni Şerif’in de kabirlerinin bulunduğu Çilehane mevkiindeki mezarlık, Hacıbektaş Belediyesi tarafından 'İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı' olarak adlandırıldı. Çilehane (Delikli Taş) 13. yüzyılda yaşamış olan Türk mutasavvıfı Hacı Bektaş Veli’nin ara sıra çile çıkarmak için bulunduğu bir mağaraya deniyor. İnanışa göre Hacı Bektaş-ı Veli bu mağarada çile çıkardıktan sonra atıyla o küçük delikten rahatça geçermiş. Bu sebeple Çilehane’yi ziyarete gelenler bu delikten geçmeye çalışırlar. Delikten geçebilenlerin, sevaplarının günahlarından daha fazla olduğuna inanılır; delikten geçemeyenler ise bir adak adayıp, onu dağıtmak zorundadır. Burada zayıf-şişman ayrımı yoktur, günahsızlar için mağaranın ağzı genişler ve kişi oradan rahatça geçer deniyor. Delikli Taş, Zemzem Çeşmesi, Mahzuni Şerif’in mezarı, İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk’un mezarı, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Aşık Mahsuni, Aşık Veysel heykelleri, Ozanlar Yolu, Karanlıktan Aydınlığa İnsanlık Anıtı’da, Çilehane adı verilen bu geniş arazide bulunuyor. Çilehane’nin yanında yine Hacı Bektaş Veli ile ilgili Minder ve Kulunç kayalar da bulunuyor.
Fikret Otyam'ın cenazesi, Hacıbektaş'a götürülmeden önce bugün Ankara'da bir tören yapıldı.Törene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski Başbakanlardan merhum Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit, CHP’li milletvekilleri ve siyasetçiler de katıldı.
Otyam’ı son yolculuğuna uğurlamak isteyen sanatçı, gazeteci dostları ile çok sayıda vatandaş salonun içini ve dışını tamamen doldurdu. Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Perinçek, Otyam’ın kızı Elvan Baransel, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç, Maltepe Belediye Ali Kılıç ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen de birer konuşma yaparak, Otyam’ı andı. Otyam’ın vasiyeti üzerine tören boyunca alkış alınmadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci, yazar, ressam Fikret Otyam için Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen cenaze törenine katılarak Otyam'ı kaybetmenin üzüntüsünü paylaştı.
Otyam'dan "Dostluğundan ağabeyliğinden derin haz ve büyük gurur duyduğum sanat ve kültür insan" olarak bahseden Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan röportajları sütunlara sığmayınca kitaplara aktardığı doğu ve güneydoğu hikayeleri hepimiz için bilgi ve ışık kaynağıydı" dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında "Kaleminin yetmediği yerde palet ve fırçasına sarıldı, gördüklerini yaşadıklarını yazı diliyle anlatmak kadar resmetmeyi de denedi ve hakkıyla becerdi. 40 yıldır şeker ve 20 yılı aşkın böbrek hastası olduğunu bildiğim Fikret Otyam, son nefesine kadar yaşam enerjsini yitirmedi. Üretti, hep öğretti kalemi ve fırçası elinde öldü. Yaşamı duruşu, yazı ve kitaplarıyla tablolarıyla hepimize yol gösterdi. Örnek oldu. Tıpkı 50 yıl önce Fikret Otyam'ın fotoğraf sergisini gezen ve anı defterine kısa bir not düşen rağmetli CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nde hakkını teslim ettiği gibi, hepimizin Fikret Otyam'dan öğrenecekleri vardı. Bakın ne diyordu İnönü, 'Otyam'ın sergisini gezdik bir cilt kitap okur gibi çok şey öğrendik'. Özellikle genç kuşakların Fİkret Otyam'ın vatan ve Cumhuriyet sevgisini örnek alması umuyla kendisine rağmet ailesi ve yakınlarına sabır diliyorum.
Fikret Otyam'ı lise yıllarında tanıdığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Rahmetli babam Cumhuriyet Gazetesi okurdu. Onun röportajları ile Anadolu'yu tanıdım. Onun röportajları ile Anadolu insanını öğrendim. Bir fotoğraf makinası ile çektiği fotoğrafların bazılarını yazı ile tanıtırdı. O fotoğraflarda ilk kez Türkiye bu kadar güzel görüyordu. Acıyı, kederi, hüznü onun fotoğraflarıyla, onun kalemiyle, onun röportajlarıyla öğrendik" şeklinde konuştu.
Fİkret Otyam'ın gerek bir öğretmen olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlıu, Otyam'ı son görüşünü ise şöyle anlattı:
"Son kez onunla İstanbul'da Maltepe'de, Maltepe Belediye Başkanımızın başlattığı daha doğrusu öncülüğünü yaptığı bir vakıf toplantısı dolayısıyla birlikteydik. Hayatında bir hayat adamı olduğunu, hayatında çok şeyi yaşadığını, bizlere ve topluma görevini yaptığını biliyordu ve bunun huzuru içindeydi. Onu kaybetmek gerçekten benim açımdan da çok büyük bir acı ve hüzündür. Onu uzun yıllardır tanıyorum. Fotoğraflarıyla, röportajlarıyla, yazılarıyla resimleri, tablolarıyla uzun süredir tanıyorum. Allah rahmet eylesin diyorum. Hepimizin sanat camiasın başı sağolsun diyorum: Hepinize saygılar sunuyorum."