Türkiye Futbol Federasyonu'ndan kaç gündür bir açıklama bekledim. Türk futbolunda bir takımın şike yaptığı iddiası hükümsüz oldu. Fenerbahçe'ye kurulan Fetö'nün şike kumpası çöktü.
Yargıtay'ın onayladığı kararla, yalnız Fenerbahçe değil, Türk futbolu da aklandı.
Fenerbahçe halktır, yıkılmaz ve yıkılmadı.
TFF'dan bir geçmiş olsun mesajı beklemek en azından fair play ruhu için önceliktir. Mahkeme sürecinde Fenerbahçe'nin yayında olmayan TFF yine ortalıkta yok ve sessiz kalıyor. Oysa, 2010-2011 sezonunun Süper Kupa finalinin hemen oynanması gerekiyor.
ALÇAK BİR İFTİRA OLDU
3 Temmuz Operasyonu ile Fenerbahçe'nin maddi kaybı çok büyük. 495 milyon avro olarak hesap yapılıyor. O gün bu alçak iftirayı ortaya atan ve sahte belgeler üreterek süreci çıkmaza sokan sorumlular hesap vermeli. Fenerbahçe yönetimi, mahkeme kararlarıyla ve faiziyle bu paraları mutlaka almalı.
Masumiyet karinesini yok sayanlar, Fenerbahçe'ye dünyanın en alçak, en aşağılık, en rezil iftirasına attılar. Televizyonlarda Fetö'nün kumpasını savundular, çığırtkanlığını yaptılar. Gazetelerde, köşelerinde karaladılar, radyolarda palavra salladılar, sosyal medyadan tweet atarak kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. O isimler biliniyor ve her birinden hesap sorulacak.
DÜNYADA BİR ÖRNEĞİ YOK
Sokaklarda haykıran Fenerbahçelilerin eylemli direnişinin dünyada örneği yoktur. Haklıydılar, kazandılar. Yargıtay kararı sonrası ellerinde şu pankart vardı: "İnandık. Acı çektik. Bedel ödedik. Adalet geç de olsa tecelli etti."
Ve sıra hesap sormaya geldi. Evrensel hukukun temel ilkeleri hiç sayıldı. 10 yıl süreyle masum ve suçsuz olunduğu bağımsız mahkemelerde kanıtlanmaya, kabul ettirilmeye, onaylatılmaya çalışıldı.
Şike davaları sürecinde günlerce, aylarca, yıllarca yayın yapan sözde (televizyoncu, radyocu, yorumcu, haberci, gazeteci) medya mensupları bugün ortalıkta görünmüyor. Sesleri çıkmayan, bir özür dilemeyen bu güruhun utanıdıklarını düşünmüyorum.
SÖZLERİNDE İSYAN VARDI
3 Temmuz Fenerbahçe'nin namusu, onuru oldu. Başkan Aziz Yıldırım, davasından vazgeçmedi. Fenerbahçe'yi Fetö'ye teslim etmedi. "Ne şikesi memleket elden gidiyor" sözünde isyan vardı. Ölümü göze aldı. "Darağacında bile son sözümüz Fenerbahçe" cümlesi tarihe geçti. "Her gecenin sabahı olmaz. Herkes bilsin ki beni kimse tehdit edemez" dedi. Karar onandıktan sonra, "Fenerbahçe'ye ve bizlere 10 yıldır bu acıları yaşatan herkesin hesap verme vakti. Sabırsızlıkla bekliyoruz" diyerek yeni hedefi dile getirdi.
Hakîm sordu: "Fetö terör örgütü ile ilgili söylemleriniz oldu. Ek yapmak istediğiniz var mı?" Aziz başkanın yanıtı çok sert oldu: "Fethullah'ın piçleri yıldıramaz bizleri, bizim ve taraftarımızın mottosu oldu. Ana slogan budur."
BİRLEŞTİCİ SÖYLEMLER
Fenerbahçe taraftarı mahkemede sokaklarda onur savaşı verdi. Zor günlerde taraftarların, "Cemaat Fener'le başa çıkamaz", "Tapeyi tıpa yapmaya geldik" yazılı pankartları unutulmadı.
Aykut Kocaman'ın, "Bizi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyenlere yarı finalden selam olsun" sözleri, bu süreçteki karakteri, mücadelesi ve dik duruşu örnek oldu.
Son sözü Ali Koç söyledi:
"Başkan Aziz Yıldırım'ın bu camiayı nasıl ipten aldığını önümüzdeki süreçte anlatacağız. Fenerbahçe'ye yapılanlar başka camialara yapılsaydı, o camia bugün olmazdı."
Bu cümleler Fenerbahçe'yi birleştirici bir söylem olarak çok değerlidir.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|