FETÖ'nün Antalyalı işadamları ile burs pazarlığı

Hani derler ya, ‘Senin yatacak yerin yok’ diye… FETÖ meselesinde, o sözü, o kadar çok hak eden var ki Antalya’da…

Cemaat ve sonradan FETÖ olan yapıya bir şekilde dahil olmuş, sempati duymuş, bilerek veya bilmeyerek yardım etmiş, işi gereği yakın olmak istemiş kişi sayısı bir hayli fazla…

Aşağıdaki Türkçe Olimpiyatları’nın yapıldığı geceye ait fotoğraf, bu yapıya olan ilginin bir ispatı… Sanki Antalya o geceye akmış, stadı tıklım tıklım doldurmak için birbirleriyle yarışmışlar.

O stattakilerden herhangi birini şimdi bulup sorsan ‘Oraya niye gittin?’ diye, ‘Eee bakan da vardı, belediye başkanı da… Bizde gittik’ der.

Neyse, biz gelelim konumuza…

İki gündür, FETÖ’nün Antalya’da topladığı burs paralarını öğrencilere vermediğini, terör finansmanı için kullandığını yazdık, çizdik. Ev ve yurt abilerini de isim isim açıkladık.

Bugün ise size, cemaatin değirmenine su taşıyan, ekonomik destek olan onlarca, yüzlerce, belki de binlerce kişiden bir ikisinin ilginç öyküsünü yazacağız.

Bunlardan biri Ramazan Yükseloğlu isimli işadamı…

Yükseloğlu, Resanet Vakfı’nın koordine ettiği himmet toplantılarına katılan biri… Risale-i Nur ile başlayan sohbetlerin sonu, “Haydi beyler pamuk eller cebe” misali paraya getirilerek sonlandırılırmış.

Sohbeti yapan kişi, orada bulunanlardan, kaç öğrenciye burs vermek istediklerini sorarmış. Ama işi öyle ballandıra ballandıra anlatırmış ki, güreş meydanındaki cazgırlar duysa kıskanırmış.

Gaza gelen hazurun da, burs verme konusunda birbirleriyle yarışırlarmış. Ramazan Yükseloğlu öyle bir gaza gelmiş ki, ağzından 100 bin TL lafı çıkmış…

Ve, o parayı vermişte…

ESAT GÖYÜK UYANIKLIK YAPMIŞ AMA…

Esat Göyük, Antalya’nın ticari ve siyaset hayatında tanınan, bilinen biridir. Ak Partili’dir… Meclis üyeliği, büyükşehir başkan vekilliği yapmıştır. Otomotiv sektöründedir…

Göyük, FETÖ’nün ‘Cemaat’ olduğu dönemler sohbetlerine katılan biriymiş…

Resanet Vakfı davasının gerekçeli kararında tam 18 yerde adı geçer. Bunlardan biri Sedir Restoran’daki cemaat sohbetleriyle ilgilidir. Cemaatin A takımındaki Erdoğan Çiğdem’in sohbetlerine Rıdvan Candemir, İhsan Büyükgebiz, Ramazan Yükseloğlu ile katılmışlığı da vardır.

Cemaat üyeleriyle yurtdışına da çıkan Esat Göyük’ün Bosna Hersek’teki seyahatinde, birkaç arkadaşıyla birlikte gruptan ayrılıp geziyi öyle tamamladığını da söylenir.

İşte o Bosna Hersek gezisinde, cemaat adına Antalya’daki burs paralarını toplayan Soner Teker’de vardır.

Teker, bir gün cemaatin önde gelen isimlerinden İsmet Akıl ile Erdoğan Çiğdem’e gider. Kendilerine cemaatin Antalya’daki sohbetlerine ve yurtdışına düzenlenen bazı gezilerine katılan, çocuklarını da Toros Koleji’nde okutan Esat Göyük’ten para isteyeceğini söyler.

Üçü birlikte Esat Göyük’ün sahibi olduğu otomotiv bayisine giderler. Burada Soner Teker, Esat Göyük’ten para ister.

Esat Göyük uyanık davranır, burs paralarını bizzat öğrencilerin ellerine vermek istediğini söyler. Şöyle bir cevap alır; “20-25 tane öğrencimiz var. Bunlar nasıl toplanıp getirilebiliriz ki?...”

Bunun üzerine Göyük bir formül önerir. Derki; “Öğrencilerin isimleri ile banka hesap numaraları getirin, parayı öğrencilerin hesaplarına kendim yatıracağım.” Bu laftan sonra üçlü oradan ayrılır.

Liste gelir, Esat Göyük bir kereye mahsus bu öğrencilere burs yatırır. Ancak o paraların hiçbiri öğrencilere ulaşmaz. Çünkü, o paraların yatırıldığı hesapların banka kartlarına FETÖ’nün ev abileri veya yurt abileri tarafından daha önceden el konulmuştur. Esat Göyük’ün öğrencilere verileceğini sanarak bağış yaptığı paralar ise öğrencilerde değil, terör finansmanında kullanılmak üzere cemaatçilerin hesabındadır.

BİTTİ