Eskişehir'deki anaokulunda aşçı olarak çalışan, 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan, boşandığı 24 yıllık eşi Yalçın Özalpay'ın 11 Ekim'de, Odunpazarı ilçesindeki Atatürk Bulvarı'nda saldırısına uğradı. Arkasından gelen Özalpay, Ayşe Tuba Arslan'ın başına satırla vurduktan sonra çevredekilerin tepkisi üzerine kaçtı. Polis ekiplerince yakalanıp, gözaltına alınan Özalpay, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Eski eşinin satırlı saldırısı sonucu ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan, tedavi gördüğü Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 44 gün sonra hayatını kaybetti. Ayşe Tuba Arslan'ın, ölmeden önce eski eşi hakkında 23 kez suç duyurusunda bulunduğu ve 1, 2, 6 aylık uzaklaştırma kararları aldırdığı belirlendi. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Arslan'ın başvurusu üzerine Yalçın Özalpay hakkında 10 iddianame hazırlanarak, dava açıldığı açıklandı.
7 AVUKAT RAPOR HAZIRLADI
Öldürülen Ayşe Tuba Arslan ve ailesinin avukatlığını üstlenen Eskişehir Barosu üyesi Pınar Çelik Arpacı, Betül Duman, Neriman Ersin, Fatma Girgin, Funda Güney, Heval Yıldız Karasu ve Ceren Koçak tarafından 56 sayfalık rapor hazırlandı. Kentteki kültür merkezinde basın toplantısı düzenleyen avukatlardan Neriman Ersin, Arslan'ın, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı ve İl Emniyet Müdürlüğü'ne 'hakaret', 'tehdit' ve 'basit yaralama' iddialarıyla 23 kez müracaat ettiğini belirtti. Avukat Ersin, şunları söyledi:
"Ayşe Tuba Arslan'ın defalarca adli makamlara başvuru yapmasına ve hakkında önleyici tedbir kararı bulunmasına rağmen Eskişehir'in en merkezi caddelerinden birinde öldürülmüş olması, adli süreçlerde birtakım ihmaller olduğu konusunda şüphe oluşturmuştur. Raporumuzun amacı, Ayşe Tuba Arslan'ın adli makamlara başvurularının, bu başvurular neticesinde görevliler tarafından yapılan işlemlerin varsa ihmal ve yanlış uygulamaların ortaya konulması, bu olaydan sonraki olaylarda aynı ihmal ve yanlış uygulamaların yaşanmaması için çözüm odaklı öneriler sunulmasıdır. Raporda Ayşe Tuba Arslan'ın taraf olduğu dosyalar incelenmiş, ilgili bölümlerde bu dosyaların özetlerine ve değerlendirmelerine yer verilmiştir. Rapor, sürecin kronolojik özeti, Ayşe Tuba Arslan ile Yalçın Özalpay arasındaki boşanma davası, ceza dava dosyaları, takipsizlikle sonuçlanan soruşturma dosyaları, uzlaştırmaya sevk edilen soruşturma dosyaları, 6284 sayılı kanundan doğan önleyici tedbir dosyası, sonuç ve öneriler olmak üzere 8 bölümden oluşmaktadır."
'MAHKEME TEDBİRE HÜKMETMEDİ'
Avukatların hazırladığı raporda iddia ettikleri ihmaller, şöyle sıralandı:
"Ayşe Tuba Arslan hakkında verilen önleyici tedbir kararları gereği gibi uygulanmamış, Ayşe Tuba Arslan'ın 1 yıl gibi süreçte 23 kadar çok başvuruda bulunmuş olması adli makamlarca dikkate alınmamıştır. Hakim, etkili önleme yollarına hükmetmemiş, bu kararların ilgili makamlara süresinde bildirimini sağlamamış, kararın infazı için gerekli işlemleri yapmamıştır. Ayşe Tuba Arslan'ın defalarca başvurması ve hakkındaki tedbir kararının bir işe yaramadığını neredeyse her ifadesinde, her dilekçesinde belirtmesine rağmen mahkeme başkaca bir tedbire hükmetmemiştir."
Elektronik takip sistemiyle ilgili değerlendirmelerin yer aldığı bölümde ise "Elektronik takip sistemi ile mağdurun ve şiddet uygulayanın ayrı ayrı takibi söz konusudur. Ayşe Tuba hakkında bu koruma mekanizması işleyebilseydi, mahkeme tarafından yeterli olmadığı defalarca anlaşılmasına rağmen aynı matbu kararlar uzatılması yerine bu yöntemler denenebilseydi, Ayşe Tuba Arslan bugün yaşıyor olabilirdi. Ayşe Tuba Arslan'ın korum kararı defalarca ihlal edilmiş, bu ihlallerin ikisi Aile Mahkemesi tarafından tebligatın yapılmadığı gerekçesi ile ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile kapatılmıştır. Bir kurum kendi ihmali ile neden olduğu gecikmenin bedelini bir insanın canına mal etmiştir" denildi.
'SORUŞTURMA ÖZENLE YÜRÜTÜLMEDİ'
Avukatların raporunda, soruşturmalarla ilgili de şunlar kaydedildi:
"Yine Ayşe Tuba Arslan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının infazı ile ilgili Eskişehir Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri'ne (ŞÖNİM) bir başvuru yaptığımızda, ŞÖNİM'de koruma kararlarının ve bunların infazına ilişkin şahsi bir dosya tutulmadığı, bu takibin tek dosya üzerinde yürütülmediğini öğrendik. Nitekim Ayşe Tuba Arslan'ın 1. Aile Mahkemesindeki 2018/512 D. İş dosyasında da ŞÖNİM'e gönderilen bildirim evrakı dışında ŞÖNİM'e dair hiçbir evrak bulunmamaktadır. Bu durum ŞÖNİM'in kadına yönelik şiddetin önlenmesinde çok önemli bir yeri olmasına rağmen görevini gereği gibi yerine getirmediğini göstermektedir. Uygulamadaki bu aksaklık ve ihmal Ayşe Tuba Arslan'ın hayatına mal olmuştur.
Ayşe Tuba Arslan’ın başvurularından 10 tanesi kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile kapatılmıştır. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca söz konusu dosyaları incelememize ve örnek almamıza izin verilmemiştir. Ancak dava aşamasına taşınan dosyalar içerisinde yer alan 2 adet ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve 10 adet başvurunun kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonlandırılması, savcılık makamınca soruşturmanın yeterli özenle yürütülmediği kanaatini uyandırmaktadır."
Ali Naki ERDOĞAN/ESKİŞEHİR, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |