2014 yılında Finike Belediyesi'nde inşaat teknikeri olarak çalışan Ahmet Şükrü Sönmez, 2008 yılında ihalesi yapılan ve 2009 yılında başlanan altyapı işini incelemeye başladı. Sönmez yapılan işleri kontrol ederken ihaleyi alan firmaya ihale kapsamında bazı yerlerde birden fazla kez hak ediş ödendiğini, bazı yerlerde hiç çalışma yapılmadan hak ediş alındığını, bazı yerlerde de fazladan hak ediş ödendiğini gördü. Hak ediş belgelerinin altında kendi imzası da bulunan Sönmez, konuyla ilgili Finike Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Savcılığın yürüttüğü soruşturma, toplanan deliller ve dinlenen tanıklar sonunda Finike Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Finike eski Belediye Başkanı Nail Dülgeroğlu, belediye çalışanı Ahmet Şükrü Sönmez, belediye çalışanı Turgut Kahyaoğlu, ihaleyi alan firmanın yetkilisi Mehmet Şahin Sezgin hakkında kamu davası açıldı.
'YASAL OLARAK İMZALAMAM GEREKTİĞİNDEN İMZALADIM'
Sanıklardan Nail Dülgeroğlu, savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“25 yıldan beri aralıksız Finike belediye başkanlığı yaptım. Birçok kez ihale yaptım. Belirli süreçte tek kişi ile denetim yapıyorduk. Ancak yeterli olmadığına kanaat getirdim. Ve Ahmet Şükrü Sönmez'i işe aldık. Sadece alt yapı ihalelerine bakmak için onu görevlendirdik. Teknik elaman olmadığım için arkadaşlarımın hazırlamış olduğu hakedişleri yasal olarak imzalamam gerektiğinden imzaladım. Tüm bu işlemlerden sonra ödeme emri için onay verilebilir duruma geldikten sonra ödeme emrini imzaladım. Eğer ben bunu imzalamamış olsaydım yasaya aykırı hareket etmiş olsaydım, müteahhit firma ödenmemiş bedeli dava edebilirdi. O zaman ben kamuyu zarara uğratmış bir suç işlerdim."
'SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM'
Dülgeroğlu savunmasına şu şekilde devam etti:
“Tüm yasal prosedürleri yerine getirdikten sonra onay verdim. En son kesin kabulü yaptıktan sonra bizim bunları müteahhit firmaya ödememiz gerekiyordu. Müteahhit firma ile ilgili araştırma yaptık. Hem maliye hem de sigortaya borcu çıktı. Yasa gereği onu ödemememiz gerektiğinden biz ödemeleri maliye ve sigortaya yaptık. Sonrasında Ahmet Şükrü Sönmez'in yaptığı şikayetle bilirkişi raporları arasında ilişki görmekteyiz, ilk danışmasında ben kendisine 'Böyle bir şey varsa suç duyurusunda bulun, suçlular cezasını çeksin' diye söylemiştim. Dosyada 3 ayrı rapor bulunmaktadır. Hepsi birbirinden farklı sonuçlardır. Dolayısıyla çelişkili olan raporların yeniden Sayıştay denetçileri olan bir bilirkişi heyetine gönderilmesini talep ediyorum. Yapılan suçlamaları kabul etmiyorum."
'MÜTEAHHİT HERKESİ KANDIRDI'
Olayı ilk olarak savcılığa bildiren ve aynı zamanda sanık durumundaki Ahmet Şükrü Sönmez, mahkemedeki ifadesinde, yaklaşık 1 yıl bu olayla ilgilendiğini, ilk ifadesinde başkan Nail Dülgeroğlu'nun ve Turgut Kahyaoğlu'nun olayla alakası olmadığını söylediğini, işlemlerin çok profesyonelce yapılması nedeniyle kendisinin de anlamayarak son 3 mükerrer ödemede kendi imzasının da bulunduğunu, hak edişleri müteahhidin elamanlarının hazırladığını ve acele ettirip imzalattırdığını, müteahhidin herkesi kandırdığını belirtti.
'HATALARI MÜFETTİŞTEN SONRA ÖĞRENDİK'
Sanıklardan Turgut Kahyaoğlu, mahkemedeki ifadesinde hataları müfettiş geldikten sonra öğrendiklerini, suçun oluşmasıyla ilgili herhangi bir komisyonda ve kesin hesapta olmadığını ve suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
'SÖZLEŞME VE ŞARTNAMEYİ OKUMADAN RAPOR DÜZENLEMİŞ'
Sanıklardan ihaleyi alan firmanın yetkilisi Mehmet Şahin Sezgin ise ihaleyi alarak işi yapan firmanın kendisine ait olduğunu, ancak kimseden fazladan bir hakediş almadığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporunu kabul etmediğini, bilirkişilerin sözleşme ve genel şartnameyi okumadan rapor düzenlediklerini ve suçsuz olduğunu söyleyerek beraatını istedi.
BAZI İŞLER İÇİN 34 MÜKERRER ÖDEME
Mahkeme tarafından yazılan talimat sonucunda Ankara 44. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Sayıştay denetçisi, inşaat mühendisi ve emekli banka yöneticisinden oluşan 3 kişi tarafından bilirkişi raporu hazırlandı. Raporda bazı işler için fazlasıyla ödeme yapıldığı, bazı işler içinse 34 kez mükerrer ödeme yapıldığı belirtildi.
FİRMA YETKİLİSİ YAPI DENETİM ZAFİYETİNDEN YARARLANMIŞ
Hazırlanan raporda şu ifadelere yer verildi:
“Firma yetkilisi Mehmet Şahin Sezgin, yapı denetim zafiyetinden yararlanarak ve hak edişlerden mükerrer ödeme alarak, yapılmayan işlerden ödeme alarak, sözleşmeye göre ödenmemesi gereken ödemeyi alarak, KDV dahil toplam 752 bin 547 lira 55 kuruş TL Finike Belediyesi'ni zarara uğratarak kamu zararına neden olmuştur. Finike Belediye Başkanlığınca, yüklenici Derinsu İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firmasına ihale edilen Finike Kanalizasyon Altyapı ve Terfi Merkezi İnşaatı Yapımı (1. Kısım) işinde toplam KDV dahil 752 bin 547 lira 55 kuruş tutarında hakedişlerden mükerrer ödeme, yapılmayan işlerden ödeme ve sözleşmeye göre ödenmemesi gereken ödeme alınarak fazla ve yersiz ödeme olduğu, bu suretle belediyenin zarara uğratılarak kamu zararına neden olduğu, zararın oluşunda, yüklenici firma temsilcisi Mehmet Şahin Sezgin'in asli kusurlu olduğu, yapı denetim elemanı Ahmet Şükrü Sönmez'in tali kusurlu olduğu, yapı denetim elemanı Turgut Kahyaoğlu'nun tali kusurlu olduğu, eski Finike Belediye Başkanı Nail Dülgeroğlu'nun tali kusurlu olduğuna dair rapor düzenlenmiştir."
HER BİRİNE 3 YIL 1 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI
Mahkeme Finike eski Belediye Başkanı Nail Dülgeroğlu, belediye çalışanı Ahmet Şükrü Sönmez, belediye çalışanı Turgut Kahyaoğlu, firma yetkilisi Mehmet Şahin Sezgin'e, 'edimin ifasına fesat karıştırma suçu'nun sabit görülmesi nedeniyle ayrı ayrı 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme, sanıklara verilen cezalarda hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve ertelemenin uygun olmadığına karar verdi.
AVUKATI: İSTİNAF DA REDDETTİ
Nail Dülgeroğlu'nun avukatı Fikri Doğan, yaptıkları istinaf başvurularının reddedildiğini söyledi. Doğan, “Dosyanın ciddiyetle ele alınmadığı ortadadır. Nail Bey hakkındaki hüküm usul ve yasaya aykırı verilmiştir. Üst mahkeme olan Antalya BAM 3. Ceza Dairesi de istinaf başvurusunu reddetmiştir. Oysa Finike Asliye Hukuk Mahkemesi'nde halen derdest tazminat davasında alınan bilirkişi raporunda, sayın başkanın kusurlu olmadığı, ancak yönetici olması sebebiyle tali kusurlu kabul edilmiş ve doğan kamu zararının 3'te 1'inden sorumlu olabileceği yazıyor. Oysa ceza davasında ve BAM 3. Ceza Dairesi'nde bu husus hiç değerlendirilmemiştir" dedi.
Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |