"Aradan 5 yıl geçti, geride ne kaldı? Geride bira festivali kaldı. Geride ölüleri yakma projesi kaldı. Kafaya bak kafaya yahu. Ölüleri yakarak arsa kazanacakmış. Kafaya bak. Geride ne kaldı, başörtüsü düşmanlığı kaldı. Peki, bu zat ne yaptı, icazet almak için Pensilvanya'ya gitti. Paralel örgütün liderinin dizinin önüne çöktü, elini öptü ondan icazeti aldı. Şimdi bu ortaya çıkınca da inkara başladı. Tabi CHP Genel Başkanı Pensilvanya'nın müridi olunca, CHP Pensilvanya'daki zatın eline geçince bu sefer gittiğini itiraf ediyor. Ama işi abartıyor, televizyonda canlı yayında Pensilvanya'daki o zatın Kuran tefsirini başucumdan ayırmadım diyor. Sen kim Kuran tefsiri kim? Bu arada o zatın Kuran tefsiri de yok zaten."
Eşi Emine Erdoğan'ın GATA'ya başörtüsüyle girememesi üzerine CHP'li Başkan Akaydın'ın o tarihte yaptığı ve 6 Şubat 2010 tarihli Zaman Gazetesi'nde yayınlanan açıklamalarına değinen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Düşünebiliyor musunuz bir Başbakan'ın eşini başörtülü olduğu için GATA'ya almıyorlar ve bu adam burayla ilgili ne diyor biliyor musunuz? Bak bak benzetmeye bak. Bu da nerede yazıyor biliyor musun, ben ona 'Zaman' demeyeceğim 'Saman' diyeceğim. 3 yıl önce 6 Şubat 2010 bu haberi veriyor, verdiği haber şu; 'Camiye ayakkabı ile giriliyor mu ki GATA'ya türban ile girilsin.' Şu benzetmeye bak yahu. Şimdi diyorum ki ben 30 Mart'ta Antalya bu zata da dersini vermeli. Çünkü bu zata dersi verdiğiniz zaman aynı anda Pensilvanya'ya ders vermiş olacaksınız. Ey Pensilvanya kimle yatıyorsun, kimle kalkıyorsun? Hale bak ne günlere kaldık."