Yapılan çalışmalar, 'Eğirdir Gölü'nde Kirlilik Durumu ve Kirlilik Kaynakları Modelleme Çalışması' adı altında bir rapor haline getirildi. 22 Mart Dünya Su Günü'nde yayınlanan ve su kalitesindeki değişimi etkileyecek unsurların yer aldığı rapor, kirliliğe karşı alınacak önlemler için bir kılavuz görevi görüyor.
DIŞ ETKENLERDEN KORUNMALI
Türkiye'nin ikinci büyük tatlı su gölü ve doğal içme suyu havzası olmasının yanı sıra biyolojik çeşitlilik değerleri bakımından uluslararası öneme sahip olan Eğirdir Gölü'ne, dış etkenlerle taşınan fosfor ve azot miktarlarının azalması durumunda su kalitesinin kendi kendini yenileyeceğine vurgu yapıldı. Gölde kirliliği azaltmak için öncelikle havzadaki tarımsal aktivitelerde kullanılan gübre ve pestisit miktarlarının azaltılmasının ve bitkisel/hayvansal ürünlerin, ekolojik yöntemler kullanılarak elde edilmesi yönünde çalışmalar yapılmasının gerekliliği anlatıldı
ZİRAİ İLAÇ KULLANIMI AZALMALI
WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, göllerin kirlilik düzeyi ve buna bağlı olarak su kalitesindeki değişimlerin izlenmesi ülkemizin su kaynaklarının korunması için son derece önemli olduğunu söyledi. 2008 yılından beri Siemens Ev Aletleri'yle doğal bir içme suyu havzası olan Eğirdir Gölü'nde çalışma yürüttüklerini anlatan Baştak, havzada tarımsal faaliyetlerde kullanılan zirai ilaç miktarının azaltılması ve göldeki kirlilik yükünün azaltılması için sürdürülebilir tarımın yaygınlaştırılması gerektiğini kaydetti.
TARIM ODAKLI SÜRÜYOR
Siemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya ise 2008 yılından bu yana Yedi Renkli Göle Yedi Renkli Hayat projesi kapsamında, Eğirdir Gölü'nün geleceği için önemli işler yaptıklarını vurguladı. Projenin tarım alanlarına odaklanarak sürdüğünü vurgulayan Özkaya, "Yeni kazanımlar sunmaya devam ediyor. Çevreci kimliğimizle bu projenin bir parçası olmaktan, Eğirdir Gölü ve havzasının geleceğinde rol üstlenmekten mutluluk duyuyoruz" dedi.
ALİ ÇEVİKBAŞ/EĞİRDİR, (DHA)