Euro 2020 grup maçlarında başarısız olunca, "Milli takım iyi bir tatili hak etti" diye yazdım. Sözümü dinlemiş, futbolun milli takım teknik direktörü Şenol Güneş, güneşlenmiş, tatilin tadını çıkarmış, teni iyice bronz olmuş.
Yıllık 33 milyon lira alıyor. 3 yıllık maaşı 100 milyon TL. Eski hesapla 100 trilyon lira. Uluslar Ligi'nde milli takımı C Ligi'ne küme düşürdü. Yetmedi. Bu kez de Avrupa Kupası'nda sıfır çekerek grup sonuncusu oldu. Euro 2020'den dönüşten günler sonra basın toplantısında dedi ki: "Yıkılmadık, yıkılmayacağız."
Milyon doları, avrosu olanlar tabii ki yıkılmaz.
ANDERSEN'DEN MASALLAR
Oyuncuları, reklam filmlerini, Tarkan'ı, Mustafa Sandal'ı beğenmedi. Özetle, Andersen'den masallar anlattı. Hem de spor adamı ağzıyla değil, siyasetçi gibi vatan, millet, sakarya konuştu.
Rezil futbol oynattı. Oyuncu seçimleri adaletsiz oldu. Takım kadrolarını özensiz yaptı. Gazetecilerin sorularını geçiştirdi.
Üç maçta sıfır çekti. Puan yok, tek gol var. Edebiyat parçaladı, kafa ütüledi. Hiç bir sorumluluğu olmayan bizler, izleyiciler, Türk vatandaşları üzüntüden kahrolduk. O, "Yıkılmadık" dedi. Ne yıkılması, yerle bir ettiler. Dibe vurduk, rezil olduk. Çok utandık. Kuzey Makedonya ve Galler filan bizden başarılı oldu.
Tarihin en iyi jenerasyonunu bu kişiye görev verdik. Çakma filozoftan laf kalabalığı, sloganlar, palavralar, tatava, tırı vırı...
Milli takımda kulüpçülük yaptı. Elendikten günler sonra kendine geldi ve final maçından önce ortaya çıktı.
O akşam istifa etmesini beklediğimiz hoca, insanların duygularını sömürmeyi sürdürüyor.
BOŞUNA KONUŞMUŞUM
Bizim takımın başındaki kişi, "Finalde olmayan Fransa, Portekiz, Belçika, Hollanda gibi takımlara baktığımızda bizim de olmamamız normal. Bunu başarabilmek için ne yapılması gerektiğini konuşmamız gerekiyor" dedi.
Taktik yoktu, oyuncu dizilişi kötüydü, teknik görmedik, ama finale çıkamayan takımlarla kıyasladı. Şaka yapmadı, bunları ciddi söyledi.
Şenol Güneş ne dedi: "Bir saattir konuşuyorum. O zaman boşuna konuşmuşum." Gerçekten boş konuştu. Başarısızlığın sorumlusu olarak gösterdiği futbolcular bundan sonra hocaya inanır mı? Tabii ki hayır.
İSTİFAYA GEREK YOK
"İstifa konusunda, ben kendim düşündüm gerek olmadığına karar verdim" diyebilmek, "Tazminatımı verin, gideyim" demenin yandan çarklısıdır. Basın toplantısında takıma hakim olamadığını, rakipleri doğru izlemediğini itiraf etti. Eleştirel sorular soran gazeteci salondan çıkınca, "gitti mi sabit fikirli" diyen hocaya kimse saygı duymaz. Arkadaşlarını satan gazetecileri de kimse önemsemez.
Bir gazeteci olarak yazımı şöyle bitireyim:
"Sabit fikirli teknik direktör, milli takımdan istifa etmedi mi, gitmedi mi?"
Bir sus artık, dayanma gücümüz kalmadı. İstifanı ver, çek git. Senin adına biz utanıyoruz.
Bu mantıkla Dünya Kupası'nı da unutun.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |