Türkiye'deki büyük zincir marketlerde fahiş fiyatlara yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, denetimlerin sıklaştırıldığını açıkladı. Yapılan denetimler sonucunda ürünlerin büyük kısmının fiyatlarında düşüş yaşandı. Üreticiden market rafına gelinceye kadar ürünlerin fiyatının değişmesine nakliye, vergiler, işçi masrafları ve çürüyen ürünlerin çöpe dökülünce çıkan maliyetlerinin eklenmesi gerekçe gösteriliyor.
KOMİSYONCUNUN FİYATA ETKİSİ OLMUYOR
Türkiye'nin örtü altı yaş sebze ve meyve üretim merkezi Antalya, kentte üretilen domatesten bibere, patlıcandan kabağa yaş sebze ve meyveleri hem iç piyasaya hem de yurt dışına gönderiyor. Üreticinin bütün sezon büyük emekle yetiştirdiği ürünler, kent merkezinde bulunan ve Antalya'nın en büyük toptancı hali olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi'ne getiriliyor. Buraya sabaha karşı gelen ürünler, komisyoncular tarafından teslim alınarak o gün oluşan borsaya göre fiyatlandırılıyor. Belirlenen kilogram fiyat üzerinden komisyoncu yüzde 11.44 kesinti yapıyor. Yüzde 8'ini kendisine alıp vergi ve işçi maliyetlerini karşılarken geri kalan 3.44'ü ise üretici adına devlete hem vergi hem de Bağkur gibi giderler için ödeniyor. Üreticinin eline kilogramını 5 liraya getirdiği üründen kesintiler sonrası 4.43 TL geçiyor. Tüccar ise ürünü komisyoncudan alıp nakliye ve işçilik masraflarını da ekleyerek yurt dışına ya da iç piyasaya sunuyor.
SERADA 2.50 TL, MARKETTE 6.90 TL
Antalya'da serada yetiştirilen domatesin fiyat izini, Demirören Haber Ajansı (DHA) ekibi sürdü. Serada kilosu 2.5 TL ile 5 TL arasında çıkan domatesten hemen herkesin market, manav, semt pazarında kolayca ulaşabildiği standart üretim 2.50 TL'lik domates, ürünün çıkış yaptığı seraya yalnızca 5 kilometrelik uzaklıktaki zincir marketin rafına 2 katından fazla fiyatla çıktı. Yüzde 176'lık farkla market rafında satışa sunulan domatese zincir market yönetiminin raf gideri, işçi maliyeti, nakliye, çürük ya da ezilen domateslerin maliyetini ve KDV eklediği öğrenildi. Denetimden sonra da bazı marketlerin ise 6.90 TL'lik fiyat etiketinin üzerini çizip indirim yaparak 5.15 TL'ye sattığı görüldü.
Serasında topladığı ürünün kat kat fazla fiyatla markette satıldığını görünce üzüldüğünü anlatan üretici Mustafa Aslan, “Bizim para kazandığımız çok söylenemez. Zaten girdi maliyetleri oldukça arttı. Gübre fiyatları bir anda iki katı arttı. Benim kilosunu 2.50'ye toplayıp toptancı haline götürdüğüm domates markette 6.90 TL'ye satılıyor. Aradaki farkı anlamıyorum" dedi.
'MARKETLER SEBZE MEYVE GELİRLERİNİ SERMAYE OLARAK KULLANIYOR'
Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, komisyoncuların fiyata bir etkisinin olmadığını, gelirlerinin sabit olduğunu söyledi. Marketlere verilen ürünlerin paralarının 90 güne kadar tahsil edildiğini ifade eden Yılmaz, “Hiç hoş bir durum değil. Eskiden marketler bu kadar hüküm sahibi pazara hakim değilken paramızı haftalık alırdık. Marketler borcunu ödemeden mal alamazdı. Biz de paramızı haftalık aldığımız için üreticiye anında ödeme yapardık. Marketlerin eline geçince herkes kaybeder oldu" diye konuştu.
Marketlerdeki ürünlerden kredi kartıyla satış yapıldığında dahi marketin kasasına bankadan 15 gün sonra ödeme yapıldığını belirten Yılmaz, “Marketin kasasına para girdikten 50 gün sonra bize ödeme yapıyor. Neden bekliyorlar bu kadar? Bizim paramızı sermaye olarak mı kullanıyorlar? Sebze meyveden elde ettikleri geliri kasalarında bekletip bize, çiftçiye ödemeyerek sermaye olarak kullanıyorlar" dedi.
Marketlerdeki sebze ve meyvelerin yüksek fiyatlı satışının normal olmadığını da kaydeden Antalya Toptancı Hal Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, “Örneklerini görüyoruz. Bir arkadaşımız 3 liraya sattığı ürünün aynı etiketle İstanbul'da 9 liraya satıldığını görmüş. Maliyetler belli. Bu kadar fark olamaz. Nakliye, reyon yazmışlar da yazmışlar. Marketler kendilerine çok az bir kalem kar bırakmış. Aslında öyle değil" ifadelerini kullandı.
SEMT PAZARI ESNAFI DA DURUMDAN ŞİKAYETÇİ
23 yıldır pazarda sebze meyve sattığını belirten Seyfettin Akbulut, marketlerin fahiş fiyatlarla ürün sattığını söyledi. Marketlerin büyük bütçelerde piyasayı elinde tuttuğunu kaydeden Akbulut, “Özellikle pandemi döneminde herkes marketlere yöneldi. Ben çilek satıyorum. Kilosu bende 10 TL, markete gidin bakın en az 20 TL'dir. Pazarlar marketlerden ucuz. Fiyatlara bakınca resmen vatandaşa zulmediliyor" dedi.
Bir başka semt pazarı esnafı Musa Ağırman ise pazarların marketlere göre daha taze olduğunu söyledi. Marketlerin bekletilen ürün satmasına rağmen daha pahalı olduğunu söyleyen Ağırman, “Marketlerin daha ucuz olması lazım. Bizde 10 liralık sebze meyve orada 15.90, 13.90'dan satılıyor. Biz de şikayetçiyiz bu durumdan. 5'e alınan ürünün 15'e satılması fahiş fiyattır" diye konuştu.
Elma satışı yapan Yasin Akbulut da marketteki fiyatlara tepki gösterdi. Kendisinin 5 liraya elma sattığını belirten Akbulut, “Evimin önündeki markette gördüm. Beğenmediğimiz elma orada 8 liraydı" ifadelerini kullandı.
TÜKETİCİ SEMT PAZARINDAN VAZGEÇMİYOR
Pazarda 3 kilosu 10 liradan domates alan Canan Faraş, “Burada daha rahat seçebiliyoruz. Fiyatı da uygun. Markette kilosu 5 lira. Marketler benim için pahalı. Fahiş fiyat uyguluyor olabilirler" dedi.
Pazardan 3 poşet ürün aldığını belirten Mehmet Erdoğdu Yiğit, “40 TL harcadım. Markette alsaydım daha fazla ödeyecektim. Evimin önünde market var. Domatesin fiyatına bakıyorum 7-8 lira. Burada 3-4 lira. Semt pazarı daha ekonomik olduğu için geliyorum" diye konuştu.
Alışveriş yapan Kemal Bal ise marketlerin kendilerine göre fiyat belirlediğini söyledi. Marketlerin fiyatları katladığını söyleyen Bal, “Burada 2-3 liralık ürün markette 7-8 lira. Patates burada 3 kilosu 10 lira, markette kilosu 8 lira. Marketlerde fahiş fiyat var. Pazara 200 lira ile geldim. Markete gitseydim en az 300 lira harcardım" diye konuştu.
Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA)