Antalya'da beden eğitimi öğretmeni Özgür Fırat, 2016 yılında devlet okulunda beden eğitimi öğretmenliği yaptığı sırada özel bir bankaya kredi başvurusu yaptı. Daha sonra dolandırıcıların tuzağına düşen Fırat hakkında Eskişehir'de dava açıldı. 'Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık' suçlamasıyla yargılanan Fırat, suçlamayı ve yaşananları iddianameden öğrendiğini ileri sürdü. İnternet sitesinden telefon satın almak isteyen K.H.'nın, telefonu sattığı iddia edilen Murat A.'nın hesap numarasına parayı gönderdiğini, telefonun gelmemesi üzerine K.H.'nın şikayetçi olduğunu iddia eden Fırat, "Telefonu satacağını belirtip K.H.'yı dolandıran kişiler, benim hesap numaramı kullanmış. Hiçbir şekilde içinde bulunmadığım olay nedeniyle mağdur oldum" dedi.
3 YIL 4 AY HAPİS CEZASI ALDI
Dava süresince sadece bir kez Antalya Adliyesi'ne imza için giden Fırat, 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildiğini okula giderken tutuklandığında öğrendi. 68 gün tutuklu kaldıktan sonra, cezaevinden bir haftalık izin alarak çıkan Fırat, yaşadıklarını anlattı. Adil yargılama sürecinden geçmediğini iddia eden Fırat, bir haftalık iznin ardından yeniden Antalya Yarıaçık Cezaevine döndü.
KAMPANYALAR BAŞLATILDI
Sesinin duyulmasının ardından, giydiği hüküm sonrası öğretmenliği de sona eden Özgür Fırat için sosyal medyada 'öğretmene özgürlük' sloganıyla kampanya başlatıldı. İmza platformunda da Fırat için imza toplanmaya başlandı. Cezaevine girmeden önce bir video paylaşan Fırat, destekçilerine teşekkür etti. Cezaevine yeniden döndüğü 4 Ağustos'un doğum günü olduğunu dile getiren Fırat, ilk kez sevdikleri olmadan bir doğum günü geçireceğini söyledi. Fırat, "İnşallah adalet yerini bulacak, adalet herkese lazım. Mücadelem artık sizin elinizde" dedi.
KANUN YARARINA BOZMA ŞARTI OLUŞTU
Özgür Fırat cezaevine döndükdükten sonra avukatları, Adalet Bakanlığı'na gönderilmek üzere Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'na infazın durdurulmasına yönelik başvuruda bulundu. Fırat'ın cezasının istinaf ve temyiz edilmeden kesinleştiği belirtilen başvuru dilekçesinde, yerel mahkemenin hiçbir delili toplamadan karar verdiği kaydedildi. Kararın kamu vicdanının sarsılmasına neden olduğunu belirtilen dilekçede, "Yargılamanın merkezinde leh ve aleyhteki tüm delillerin incelenmesi şartı vardır. Ancak delillerin incelenmesi bir yana dursun müvekkilce beyan edilen deliller toplanmadığı gibi yerel mahkemenin yargılaması sürerken Antalya Emniyeti'nce müzekkereye verilen cevapta 'mevcut olmadığı' belirtilen müvekkilin müşteki sıfatı ile verdiği ifade, daha sonra aynı makamdan istendiğinde bu kez kendisine verilmiştir. Bu bağlamda olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma şartının da gerçekleştiği açıktır. Zira sonradan ortaya çıkan delil müvekkilin hem hüküm altında kalmasını, hem mesleğini, hem de sosyal- kültürel hayatının üzerinde yarattığı etkiyi kaldırabilecek mahiyettedir" ifadelerine yer verildi.
'SAVUNMA HAKKI İHLAL EDİLDİ'
Özgür Fırat'ın adil yargılanma ve savunma hakkının ihlale uğradığını savunan avukatlar, "Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir. Sanığa son sözün verilmemesi mutlak bozma nedeni sayılmıştır. Son sözün verilmemesi, sanığın savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurmaktadır. Fırat'ın öğretmen olması, henüz ilkokul çağında bir çocuğunun olması gibi sosyo-kültürel etkenler dikkate alındığında öncelikle ivedilikle infazın durdurulmasına karar verilmesini, takiben müvekkilimiz hakkında verilen hükmün kanun yararına bozulmasına karar verilmesini talep etme zorunluluğu doğmuştur" dedi.
Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA)-
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |