Diş eti kanmalarını hafife almayın

Kan hastalıkları ve bu hastalıkların belirtileri konusunda hicbir şikayetin ihmal edilmemesi ve mutlaka uzman bir hekime başvurulması gerektiğinin altını cizen Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Omür Gokmen Sevindik, uyarılarda bulundu. Hematoloji biliminin ilgilendiği hastalıkları anlatan Prof. Dr. Sevindik, "Hematoloji, kan hastalıkları şemsiyesi altında ele alınabilecek iki ana grup hastalıkla ilgilenir. Bunlardan biri iyi huylu hastalıklar, diğeri ise ne yazık ki kotu huylu hastalıklar" dedi.

EN SIK KANSIZLIK GÖRÜLÜYOR
Kansızlığın en sık karşılaşılan iyi huylu hastalıklardan biri olduğunu belirten Prof. Dr. Sevindik, şunları soyledi: "Kansızlık, tüm dünyanın en onemli sağlık sorunlarından biridir. Ozellikle az gelişmiş ülkelerde her 2 kişiden biri, gelişmiş ülkelerde ise her 3 kişiden biri hayatının bir doneminde kansızlık cekiyor. Bunun dışında notrofiller ve lenfositler gibi bağışıklık hücrelerini etkileyen iyi huylu hastalıklar da yaygın olarak karşımıza çıkıyor."

LENFOMA KORKUTUYOR

Kötü huylu hastalıklara da değinen Prof. Dr. Sevindik, "Bu grupta en sık karşılaştığımız hastalık lenfomalardır. Lenfomalar, bağışıklık sisteminin onemli bir parcası olan lenfositlerin kontrolsüz coğalmasıyla karakterizedir. Bunun ardından multiple miyelom ve halk arasında kan kanseri olarak bilinen losemiler gelir. Tüm bu hastalıklar hematolojinin ilgi alanına girer" dedi.

TEKRARLAYAN ENFEKSİYONLARA DİKKAT

Kan hastalıklarının erken teşhisi için önemli ipuçları veren Prof. Dr. Sevindik, kansızlık dışında, kötü huylu habis hastalıkları düşündürebilecek belirtileri ise şöyle sıraladı: "Tekrarlayan enfeksiyonlar, kendiliğinden oluşan morarmalar ve diş eti kanamalarına dikkat edilmeli. Lenfoma gibi hastalıkların fark edilmesi için de boyun, koltuk altı ve kasık bölgesinde şişlikler hissettiğinizde mutlaka bir uzmana başvurun. Bu her zaman kötü bir hastalık olduğu anlamına gelmez, ancak ihmal edilmemesi gerekir."

HEDEFE YÖNELİK TEDAVİLER

Tanı yöntemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Sevindik, "İyi huylu hastalıklarda kan tahlili ve demir testleri genellikle yeterli olurken, kötü huylu hastalıklarda PET tomografisi ve kemik iliği biyopsisi gibi ileri tetkikler gerekebilir. Tedavideki son gelişmeler da artık rutin kemoterapinin ötesine geçildi. Lenfoma, miyelom ve lösemi tedavisinde hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapilerle hastalara umut verici sonuçlar sunuluyor. Örneğin, kronik miyeloid lösemi tedavisinde hastaların yaşam kalitesi artırılabiliyor" dedi.

TAMAMEN TEDAVİ EDİLEBİLİR HALE GELDİ

PROF. Dr. Sevindik, günümüzde kronik miyeloid löseminin artık tedavi edilebilir bir hastalık haline geldiğini belirterek, şöyle dedi: "Oysa geçmişte en çok korkulan hastalıklardan biriydi. Önceleri, hastalarımızı iyileştirmek için kök hücre ve kemik iliği nakli gibi yöntemlere başvuruyorduk. Ancak bu tedavilerde başarı oranı yüzde 15-20'yi aşamıyordu. Zamanla, kanser tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişme yaşandı. Hedefe yönelik ilaçlar geliştirildi. Kronik miyeloid lösemide hastalığın mekanizması ayrıntılı bir şekilde aydınlatıldı. Bu grup ilaçların ilki ağızdan alınarak hastalığı kontrol altına almayı sağladı. Bu tedavi sayesinde, genetik bozukluğun ürettiği protein bloke edilerek, hastalığın ilerlemesi durduruldu. Sonuç olarak, günümüzde kronik miyeloid lösemi tedavisinde yüzde 95'e varan bir başarı oranına ulaşıldı. Öyle ki dünyaca ünlü Time dergisi, bu tedaviyi Magic Bullet; Türkçe ismiyle 'Mucize Kurşun' olarak adlandırdı."

(Sabah)