Bu yıl ilginç bir süreç yaşanıyor. Her gün öyle farklı yerlerden o kadar çok olumsuz haberler geliyor ki... Gaf üstüne gaf... Skandal üstüne skandal. Tabi ki şaşırmıyorum. İlçe başkanı, belediye meclis üyesi, partinin lideri adeta yarışır gibi olumsuz, parmak ısırtacak, olmaz dedirtecek haberlerin oyuncuları oluyorlar. 2 yıl önce "metal yorgunluğu" teşhisi ile kadrolarında "tepeden aşağıya yenilenme" diyerek, "temizlik" yapan iktidar partisinde defolar bir bir ortaya dökülüyor. Kimi "yetki bende, istediğimi yaparım" vurdum duymazlığı, kimi "yasa, kural tanımaz" cahilliğin zirve yapması, kimi "kişisel hırs", kimi "büyük vurgun" telaşı, kimi "heybemi doldurayım" uyanıklığı, kimi "tokatı at, kaç" fırsatçılığı yapıyor.
İKİZDERE'NİN KADINLARI
İkizdere'de ormanlarını korumak için direnen kadınlar, kendi şiveleri ile şöyle anlatıyor:
"Direnduk. Sen bizi mal gibi mi götüriyisun, emir veriyisun. Direnduk. Yine direneceguk."
Karadeniz'de direniş ateşini, bu uğurda can veren öğretmen Metin Lokumcu yakmıştı. HES'lere, taş ocaklarına, ormanları yok etmeye, dereleri korumaya, yeşili, doğal hayatı korumaya direnenlere o günlerde "terörist" diyenler, AKP'ye yüzde 96 oy verenler, bugün köyün yakınında taşocağı yapılmasına direniyor. İkizdere'de direnen kadınlara "hain" ve "terörist" diyemeyiz. Onlar topraklarını, çevrelerini korumaya çalışan, masum ve eğitimsiz, sözde eylemci kadınlar.
UCUZ EKMEK İSTİYORUZ
İstanbul'da Halk Ekmek büfeleri krizi yaşandı. Üsküdar ve Ümraniye belediyeleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin halk ekmek büfelerine direndi. Zabıta grupları halkın önünde birbirine girdi. O kargaşa ortamında bir kadının feryadı duyuldu:
"Ekmeğimizle oynamayın. Elinizi ekmeğimiz den çekin. Bir lira daha ucuza ekmek almak istiyoruz. Niye karşı çıkıyorsunuz? Ne yapmak amacınız? Bende isterim 2 lira verip istediğim ekmeği almayı. Yoksulum param yetmiyor. Ucuz ekmek almak için sıraya giriyorum, bekliyorum. İnsanları canından bezdirdiniz. Bırakın insanlar ucuz ekmek alsın. Yeter artık yeter."
NİSAN AYI BOMBALARI
Fırtına gibi geçen Nisan ayındaki haberlerden iz bırakan özetler derledim.
× Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve hocaları direniyor. Polis boğazlarını sıkıyor, yere yatırıyor, ayağını boynuna koyuyor.
× Başkan yastık altı paralarını istiyor. Halk döviz olmadığını, ödeyemedikleri faturaları bulunduğunu söylüyor.
× Çarşıda pazarda fiyatlar el yakıyor. Yüzde 40-50 artış var. Türkiye İstatistik Kurumu enflasyona yüzde 16 diyor. 200 lira ile alışverişe çıkan 2 torba dolduramadan parasını bitiriyor.
× Koronada günlük vaka sayısında Avrupa birincisi oluyoruz. Faizde yüzde 19, işsizlikte yüzde 29.1 enflasyonda yüzde 16.1 yoğun bakım doluluk oranında yüzde 71 ile hep birinciyiz. Sağlıkta acı tablo, ekonomide kötü gidiş, IMF'nin araştırmasından çıkan gerçek: Vatandaşa pandemi desteğinde dünyada sonuncuyuz.
× Futbolculara aşı yapıyorlar, öğretmenlerin, eğitimcilerin hakkı yok.
× Merkez Bankası'nın 128 milyar doları nerede sorusu yasaklanıyor.
× 2 hafta kapanma kararı çıkıyor. Sonra 17 gün tam kapanma kararı geliyor.
× Nutuk'un dağıtımı yasaklanıyor.
× Kendi şirketinden Bakanlığı'na dezenfektan satan Ticaret Bakanı "teşekkür" mesajı ile görevden alınıyor.
× Gri pasaporta 7 bin euro verenler Avrupa'dan geri dönmüyor.
× Atatürk'ün kurtuluşu başlattığı Amasya'da 102 yıl sonra anıta çelenk konulması yasaklanıyor. İstanbul'da 23 Nisan töreni sönük ve buruk kutlanıyor.
× Emeklilerin bayram ikramiyesine 3 yıl sonra sadaka gibi yüzde on zam yapılıyor. Köprü ve otoyolları yapan şirketlere 35.4 milyon dolar ödeniyor.
× İçki satışı sözle yasaklanıyor. Corona önlemleri arasına sıkıştırılan bir madde büyük tartışma çıkarıyor. Kanunsuz yasak içkiye hücuma dönüşüyor, raflar boşalıyor.
× Sağlık Bakanı'nın aşı sözleri gerçek olmuyor, aşılar gelmiyor. Yeni aşı umudu 2 ay sonra 240 milyon dozda.
× 12.9 milyar bütçesi olan Diyanet halktan bağış istiyor.
× Polisin müdahalesini çeken kadın gazetecinin fotoğraf makinesi alınıyor. "Gazeteciyim telefonumu almayın, yere atmayın, üstüne basmayın, kırmayın" uyarısı dikkate alınmıyor.
.....
Yazıyı, muhalefet liderinin tepkisiyle bitireyim: "Bütün dünya duysun. Türkiye'de demokrasi askıya alınmıştır."
Eyvah ki, hem de ne eyvah.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|