FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi ardından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında 29 Temmuz günü AÜ'ye operasyon düzenlendi. Baskında gözaltına alınan 147 kişiden 65'i polis sorgusu sonrasında serbest bırakılırken, aralarında İletişim Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Muhammet Bilal Arık'ın da bulunduğu 82 şüpheliden 47'si çıkarıldıkları sulh ceza hakimliğince tutuklandı. 35 şüpheli ise denetimli serbestlik kapsamında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Muhammet Bilal Arık, Antalya 5'inci Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadede, söz konusu terör örgütüyle bağlantısının olmadığını belirtti. Arık, "Aksine bu örgütle mücadele ettim. 6 yıldır İletişim Fakültesi dekanı olarak görev yapıyorum. Örgütün fakültemde faaliyette bulunmasını istemedim" dedi
Afrika Ülkeleri İş Birliği Derneği (ACCA) üyesi olduğunu ancak kurucusu olmadığını da anlatan Prof. Dr. Arık, şöyle dedi:
"Eski rektörün telkinleriyle kurulan bu dernek Afrika ülkeleriyle Antalya arasında kültürel ve ekonomik işbirliğini hedefleyen bir amaca yönelikti. Üniversitemizden önemli hocalar bu derneğe üye oldukları için ben de üye olmuştum. Ancak söz konusu derneğin hiçbir faaliyetine katılmadım. Derneğin terör örgütüne müzahir olduğu da bazı basın yayın organları tarafından yapılan bir iddia ve iftiradır."
'BABAM SÜRGÜN EDİLDİ'
Muhammet Bilal Arık, FETÖ'nün 'Bodrum imamı' olduğu iddia edilen babası Emin Arık'a ilişkin iddiaları da mahkemede reddetti. Babasının uzun yıllar devlet kademelerinde görev yaptığını anlatan Arık, "Söz konusu terör örgütüyle arasında çıkan çatışma sonucunda daha önce ikamet ettiği İzmir'den Bodrum İlçesi'ne gönderilmiştir. Yani babam da bilakis söz konusu örgüte karşı mücadele etmiş ve sonunda Bodrum'a sürgün edilerek mağdur edilmiştir" diye konuştu.
Prof. Dr. Arık, darbe girişiminin olduğu gece sosyal medya hesaplarından darbe girişimine karşı paylaşımlar yaptığını söyledi. Prof. Dr. Muhammet Bilal Arık, soruşturma kapsamında tutuklanan Zaman Gazetesi Antalya Bölge Müdürü Tuncer Çetinkaya'yı da fakülteye ait Akdeniz İletişimi Destekleme Derneği'ne üye yapmadığı için aleyhine karalayıcı haberler yapmakla suçladı.
'ÜNİVERSİTENİN İMAMI DEĞİLİM'
Örgütün 'üniversite imamı' olduğu iddia edilen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden Yard. Doç. Dr. Hakan Çetin de terör örgütü olmasına ilişkin iddiaları kabul etmedi. Oğlunu FETÖ'ye ait olduğu söylenen Toros Akdeniz Koleji'ne evine yakın olduğu için gönderdiğini anlatan Hakan Çetin, "Fiyatı da uygundu. Ayrıca çocuğumun zeka seviyesi yüksek olduğundan, bu okulda bu şekildeki çocuklar için ayrı bir sınıf oluşturulmuştu. Bu da söz konusu okulu tercih etmemizde etkili oldu. Fakat 2'nci sınıfta oğlumu bu okuldan alıp devlet okuluna gönderdim" dedi.
'İFTİRA ATILIYOR'
'Üniversitenin imamı' olduğuna ilişkin üniversitede görevli 'Hüsnü Gülez'in iddialarını avukatından öğrendiğini belirten Hakan Çetin, "Ben bilgisayar konusunda uzmanım. Gülez, bir gün bana gelerek üniversitedeki bazı kişilerle ilgili elinde dijital veriler olduğunu söyledi. Benden bunlar üzerinde düzenleme yapıp yapamayacağımı sordu. Kabul etmedim, bu nedenle tartıştık. Hüsnü Gülez personel daire başkanıydı. Ben Yönetim Bilişim Sistemleri bölümüne geçmek istediğimde beni engellemek istemişti. Bundan dolayı bana iftira attığını düşünüyorum" diye konuştu.
Darbe girişimi olduğunda eşiyle yurtdışında olduğunu da söyleyen Hakan Çetin, "Darbe girişimi olunca hemen döndük. Terör örgütü üyesi olsaydım dönmezdim. Ayrıca demokrasi mitinglerine de katıldım. Sosyal medyada darbe aleyhine paylaşımlarda bulundum. Ayrıca Eğitim Bir- Sen üyesiyim" dedi.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA)