Ne fark eder?
Oteller zinciri sahibi bir ünlü turizmci, bir başka oteller zincirinin başındaki patronu arar; ‘Yoldayım, küçük bir kaçamak için geliyorum’…
Patron, boylu, poslu, bıyıklı, sakallı, yaşı başını almış, narin yapılı ünlü turizmciyi karşılamak için resepsiyona giderken ne görsün; yanındaki kadın değil, kelli felli, iri yarı bir erkek…
O ilginç çifte görünmemek için tornistan yapmış haliyle bizimki…
Şimdi diyeceksiniz ki, bu olay Antalya’da mı, Türkiye’de mi, dünyanın her hangi bir turizm kentinde mi yaşanmış?..
Ne fark eder?..
*** *** ***
İsmi lazım değil, cemaat adına kurulan özel üniversitenin rektörü yapılan profesör FETÖ’den içeride…
Amaa, sayısız defa Pensilvanya’ya giden, şehrin imamının talimatı ile üniversitenin arazini alan, binasını yapan, akademik kadrosunu oluşturan, cemaatle uzaktan yakından ilgisi olmayan çok sayıda işadamından para toplayan, üniversiteyi yöneten, kendi cebinden ve şirketlerinden milyonlarca lira para aktaran zat ise yine işinde gücünde…
Hatta ve hatta adını ‘Ali’ydi ‘Veli’ yaptıkları o üniversitenin tepe yönetiminde…
Cezaevindeki rektörün yerine ise kim getirildi dersiniz?..
Gazetecilerin gözünün içine baka baka, ‘Benim çocuğum cemaat dershanesine gitti, Bank Asya’da da hesabım vardı’ diyen bir profesör…
FETÖ ile mücadele tüm hızıyla devam ediyormuş…
Peki, bu üniversite Antalya’da mı, yoksa Türkiye’nin başka bir kentinde mi?..
Ne fark eder?
*** *** ***
Yerel bir TV kanalı geçen günlerde el değiştirmişti.
İşin içinde de siyasiler vardı.
Siyasiler aldı, birilere verdi, o birileri de kanalı siyasilerin emrine verdi.
Hayırlı, uğurlu olsun…
Alan memnun, satan memnun…
İyi güzel de, birde bu işin finansman işi var…
Yani TV’ler yerel bile olsa, uydu kirası falan çok para yiyiyor.
İşte o kanalın finans sorununu çözmek için geçenlerde bir vekil bir iş adamını aramış;
“Ben bilmem kim?.. Bilmem ne TV kanalından birileri gelecek, onlara bir yardımcı olalım lütfen…”
İşadamı şaşırmış;
“İyi de sizin vekil olduğunuzu nereden bileyim?.. Geçenlerde biri, bilmem ne derneğinden arıyorum dedi, yardım istedi. Ama dolandırıcı çıktılar. Kusura bakmayın ama telefonla dolandırıcılık yapan çok kişi var.”
Milletvekilinin düştüğü durumu görüyor musunuz?..
Vekil bozulmuş haliyle işadamının verdiği cevaba…
Sonra demiş ki; “Bakın yanımda sizi tanıyan biri var. İşte O’na veriyorum…”
Biri vekilden almış telefonu; “Abi ben O…” demiş işadamına…
İş adamı tanımış sesi; “Evet, sen O’sun?”
Sonrasını bilmiyorum…
Şimdi diyeceksiniz ki, bu TV kanalı, bu milletvekili, o işadamı ve 'Abi ben O' diyen, Antalya’dan mı, yoksa Türkiye’nin herhangi bir ilinden mi?
Ne fark eder?