Fatih Mahallesi’nde yaşayan Yavuz Yıldırım, 2010 yılında bir GSM şirketinin taahhütlü telefon kampanyasına katıldı. Ancak, telefon Yavuz Yıldırım yerine Kayseri’de yaşayan aynı soy isimdeki bir kadına gönderildi. Yavuz Yıldırım, kampanya gereği 12 ay boyunca telefon için ayda 35 TL olmak üzere 420 TL ödedi. Telefon ise kendisine ulaşmadı.
Yıldırım da 2016 yılında GSM şirketine karşı Körfez 1. Tüketici Mahkemesi’nde maddi-manevi tazminat davası açtı. 4 bin TL maddi, 10 bin TL de manevi olmak üzere 14 bin TL tazminat talep etti. GSM şirketinin avukatı ise Yavuz Yıldırım’ın hatalı adres bildirdiğini öne sürerek, kendisiyle yapılan görüşmelerde hesap numarası vermesi halinde cihaz bedelinin iade edileceğinin bildirildiğini ancak hesap numarasını vermek istemediğini, uzlaşmacı yaklaşımlarının kulak ardı edildiğini ifade etti. Dava sürecinde alınan bilirkişi raporunda telefon bedelinin o tarihte 420, dava tarihinde ise 706 TL olduğu kaydedildi. Mahkeme, 15 Mayıs günü verdiği kararında, tahakkuk edilen faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, telefon ücreti olan 420 TL’nin yasal faizi ile Yıldırım'a ödenmesine karar verdi.
Maddi tazminatı reddeden mahkeme Yavuz Yıldırım'ın, GSM şirketinin avukatlık ücreti 1362 TL ile bilirkişi ücreti 448,50 TL ve yargılama gideri 47,10 TL'yi ödemesine hükmetti.
Dava sonucunda 420 TL olan telefonun ücretini almaya hak kazanan ancak 1857 lira 50 kuruş ödemek zorunda kalan Yıldırım, “GSM operatörü hatasını kabul etti ama durumu 'üstlerimize bildireceğiz' diyerek beni oyaladı. Olayın üzerinden 8-9 ay geçip, telefonumu göndermeyince durumu Tüketici Hakem Heyeti'ne taşıdım. Orada haklı çıktım. Daha sonra GSM şirketi bana ulaşarak hesap numaramı istedi. 855 lira göndermek istediler ama ben güvenemedim. Bir dolandırıcılık olayı olabileceğini düşündüm. Numarayı araştırdım ve GSM operatörüne ait olduğunu anladım. Hesap numaramı gönderdim ancak ne paramı ne de telefonumu gönderdiler” dedi.
PARA GELMESİNİ BEKLİYORDU
Maddi manevi zararı olduğunu ifade eden Yıldırım, “Durumu mahkemeye taşıdım, hakkımı aramak istedim. Ben inşaatlarda çalışıyordum, işimi, gücümü, yevmiyemi bırakıp mahkemelere gidiyordum. İlk 3 dava, hakim olmadığı gerekçesiyle ertelendi. En sonunda karar çıktı. Ben onlara maddi ve manevi tazminat davası açmıştım. Bana para gelmesini beklerken onlar bana cezayı gönderdiler. Bu durumda ne yapacağımı şaşırdım” diye konuştu.
Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/KÖRFEZ(Kocaeli), (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |