Gıda Mühendisi Nazan B, istihdamı zorunlu personel onay belgesi verilmesi istemiyle başörtülü fotoğrafla yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine, başvurunun reddine ilişkin işlemin dayanağı 1994 tarihli TMMOB Yönetim Kurulu kararında yer alan "türbanlı, başörtülü" ibarelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açtı.
Davaya bakan Danıştay 8. Dairesi, TMMOB Yönetim Kurulunun, "Odalarımız tarafından düzenlenen kimlik ve benzeri her türlü fotoğraflı belgede, Anayasa'nın 174. maddesi uyarınca türbanlı, başörtülü, sakallı gibi tanınmayı zorlaştırıcı fotoğrafların kabul edilmemesine ve kullanılmamasına" ilişkin kararında yer alan "...türbanlı, başörtülü" ibarelerinin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
Dairenin kararında, Anayasa'nın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceğinin hüküm altına alındığı, 24. maddesinde herkesin, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğunun öngörüldüğü belirtildi.
Herkesin, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahip olduğunun da Anayasa'nın 48. maddesiyle hüküm altına alındığı ifade edilen gerekçede, milletlerarası anlaşmaları kanunlara üstün kılan Anayasa'nın 90. maddesi de hatırlatıldı.
Gerekçede, Anayasa'nın 135. maddesinde de kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun gelişmesini sağlamak gibi amaçlarla kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleri oldukları ifade edildi.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin düşünce, din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 9. maddesinde, herkesin düşünce, din ve vicdan özgürlüğüne sahip olduğuna, bu hakkın dinini ve inancını açıklama özgürlüğünü de içerdiğine, bir kimsenin kendi dinini veya inançlarını ortaya koyma özgürlüğüne ancak yasalarla belirlenen ve kamu güvenliğini, düzenini, sağlığını, ahlakını ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gerekli kısıtlamalar getirilebileceğinin belirtildiği hatırlatıldı. Gerekçede, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'de de benzer hükümlerin yer aldığı ifade edildi.
Görev yapmak için onay belgesi şart
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nda, mimar ve mühendis meslek mensuplarının görev yapabilmek için uygun odaya kaydolmak zorunda olduklarının hüküm altına alındığı hatırlatılan gerekçede, gıda mühendislerinin de ilgili kanun hükümleri gereği gıda işletmelerinde çalışabilmek ve mesleki faaliyetlerini icra etmek için istihdamı zorunlu onay belgesine sahip olması gerektiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
İstihdamı zorunlu personel onay belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun başörtülü fotoğraf vermesi nedeniyle kabul edilmemesi üzerine TMMOB Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle davanın açıldığı belirtilen gerekçede, Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nda da bu yönde düzenleme bulunmadığı kaydedildi.
Gerekçede, bir düzenleyici işlemin hiyerarşik bağlı bulunduğu üst hukuk normlarında açık bir düzenlemeye yer verilmediği durumlarda bir hakkın kullanımının engellenmesi ya da kısıtlanması sonucunu doğuran bir başka düzenleme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı vurgulandı.
Kimlik belgeleri ya da serbest çalışma belgelerinin, kişilerin tanınmalarına yarayan resmi bir belge olması nedeniyle kimliğe yapıştırılacak fotoğrafın da ilgililerin özelliklerini belirtecek nitelik taşıması, sahibinin kolayca tanınmasını sağlayacak şekilde olması gerekeceği ifade edilen gerekçede, fotoğraflarda, tanınmayı zorlaştıracak başka hiçbir unsurun bulunmaması gerektiği belirtildi.
Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'te, nüfus ve aile cüzdanlarına yapıştırılacak fotoğafların niteliği belirlenirken, kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtüsüyle fotoğraf verebileceğinin belirtildiği kaydedilen gerekçede, böylece başörtülü fotoğraf açısından da ölçütün bu şekilde ortaya konulduğuna işaret edildi.
Gerekçede, "TMMOB Yönetim Kurulu kararı ve karara dayanılarak tesis edilen işlemin, çalışma hakkını ihlal etmesi nedeniyle hukuka uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Aksinin kabul edilmesi durumunda, kararın idarenin kamu gücü kullanarak, evrensel hukuk ilkelerini ve Anayasa'da güvence altına alınan çalışma hakkını ihlal etmesine dayanak teşkil edeceği açıktır" değerlendirilmesinde bulunuldu.