Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılına az bir süre kaldı. Bir avuç vatan sevdalısının ilan ettiği "Cumhuriyet" halkın kendi kendisini yöneten sistemin adıdır. Bu bir devrimdir.
Atatürk ve silah arkadaşları günün koşullarında en ileri devlet yönetim sistemini benimsedi. Osmanlı tebasında ümmet denilen halk, özgür bireyler oldu.
Halifelik ve padişahlık gibi bir kişinin "dediğim dedik çaldığım düdük" anlayışı, Cumhuriyetle yerini çağdaş yönetim modeline bıraktı.
YENİ ANAYASA ÖNERİSİ
Türkiye Cumhuriyeti'nin güncel sorunu, yeni bir anayasa mıdır? Çevresinde savaş ateşleri yükselen, ekonomisinde sıkıntılar yaşayan, halkı enflasyon ve işsizlikle ezilen Türk halkının önceliği, yeni bir anayasa değildir.
Anayasalar, toplumsal mutabakattır. Anayasanın yeniden yazılması, toplumun anlaşması yöntemidir. Anayasa, bugünkü Meclisin yapacağı bir iş ve görev de değildir. Yeni bir anayasa, ancak Kurucu Meclis tarafından yapılır.
12 Eylül sonrası yapıldığı için "darbe anayasası" diye karşı çıkılan Anayasanın bugüne kadar yasama, yürütme, yargı bölümlerinde 100 maddesi değiştirildi.
4 MADDESİ DEĞİŞMEZ
Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 4 maddede, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik demokratik yapısı, başkenti, bayrağının özellikleri, milli marşı, Atatürk milliyetçiliğine bağlılığı yer alır.
Anayasaların kullanılması, işlerlik kazanması, maddelerin uygulanması önemlidir. İstediğiniz kadar yeni maddeler yazın, yeni anayasa yapın. Uygulamadıktan sonra, o metin kağıt üzerinde kalmaya mahkum kurallar olarak kalır. Kuralsız yaşama alışkanlığı olanlar için anayasaların hiç önemi yoktur. O kafadaki insanlar, günümüzde toplumsal uzlaşma, bölünmez bütünlük gibi kavramlar yerine, kendi kişisel çıkarlarına uygun olarak, topluma yön vermeye ve hükmetmeye çaba gösterirler. Günümüzde modern toplumlarda bile bu kafa yapısındaki kişiler, ne yazık ki varlığını sürdürüyor.
NELER YAPILABİLİR
Türk halkı tarih boyunca, anayasalara saygılı olmuştur. Türklerin en eski Anayasası, Bilge Kağan yazıtındadır. Moğolistan'ın Ötüken bölgesinde Milattan önce 730 yılında dikilen yazıtta bugün için de geçerli ve ders alınacak maddeler vardır.
Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarında emekliye 5 bin lira vermek, marketlerde yüzde 50 indirimle ürün satmak, birkaç konser için şarkıcı, türkücü ile anlaşmak yeterli değildir ve kabul edilemez.
100. yıl çok büyük, coşkulu tören ve etkinliklerle kutlanmalıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri tüm kadrosuyla dünyaya bir gövde gösterisi düzenlemelidir. Büyük kentlerde en az bir hafta sürecek fener alayları ve havai fişek gösterileri yapılmalıdır. Belediyeler, kent meydanlarında festival ve şenliklerle katkı vermelidir. Tüm okullarda yıl sonuna kadar sürecek kültür, sanat, spor etkinlikleri olmalıdır.
BİR LOGO BİLE YOK
Ne yazık ki, çok az gün kaldığı halde Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılı için bir logo bile yok. Bankaların ve bazı şirketlerin, televizyonların reklam kuşaklarında Cumhuriyeti anlatan filmlerini görmesek, neredeyse 100 yıldan haberimiz olmayacak.
Laik, demokratik, hukuk devleti ilkelerine bağlı Türkiye Cumhuriyeti Devleti inanıyorum ki, 100. yılın anlam ve önemine uygun, çok büyük gösteriler ve etkinlikler yapacaktır. Bugüne kadar ki sessizliğin ardından anlamlı bir sürpriz olması umudumu koruyorum.
"Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" diyen Atatürk'ün şu sözü de çok anlamlıdır:
"Bilelim ki, milli benliğini yitiren milletler, başka milletlere yem olurlar. Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.”
Nice 100 yıllar yaşasın cumhuriyetim.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |