Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
12 Ocak 2021 Salı - 10:03

Coronaya karşı ne iyi gelir?

Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel yazdı

Coronaya karşı ne iyi gelir?
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

GÖZLEMLERİM

        Bir yıldır tüm dünya kasıp kavruluyor bu corona yüzünden..  Bir virüs dünya gündemini ve yaşamı değiştiriverdi.  Tabiî ki ağzı olan konuşur misali her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor.  Ve insanların kafasını karıştırmaya, neye inanacağını bilemeyen, şaşkınlık içinde,  kaygı, kuşku, korku içinde, her şeye tereddüt eden kaos içinde, sonuçta stres zirveye  çıkmış bir dünya toplumu..   Ne kadar aciz bir durum.  O kadar da korkunç bir durum.   Tam kelimeyle insanın acizliği sonucu pes ederek yenilmesi. Kime mi? Tabiî ki corona virüsüne karşı İFLAS.

        Ben burada birbirinden çok farklı spekülasyonlara değinmeden, bilim mantıktır, araştırmadır, deneyimdir gerçeği ile konuya bilimsel açıdan devam edeceğim.   

         İflasa neden olan corona mıdır?    Stres midir?   Düşünün bir hastadan analiz için kan alınacak, iğneyi gören hasta senkop geçirdi, yani bayıldı.  Bayılmaya neden olan etken iğne midir? Korku ve heyecanın sonucu mudur?.

       Hepimiz bilgilenmek için resmi açıklamaların yanı sıra, internet ortamında gazete ve sosyal medyadan virüsle ilgili haberleri izlemek ve yaşamımızı ona göre düzenlemekle meşgulüz. Tabiî ki normal bir davranış. Ancak devlet sorumluları, tıp bilim insanları, dünya sağlık örgütü gibi güvenilir kaynakların bilgi ve yönlendirmelerine karşın, sanki bilimselmiş gibi insanların kafalarını karıştıran spekülasyonların kirliliğinin hat safhada olduğunu gözlemleyebiliriz.

      Çarşıda, pazarda, sanal ortamda yayılan coronaya karşı, yok sumak, yok yaban mersini, yok ada çayı veya buna benzer paylaşım veya haberler ne kadar bilimseldir? Bu duygu tacirleri ellerlinde kalmış ürünleri satabilmek için insanları kandırıyor olmasınlar.

     Corona nedir? Bir tür virüstür. Virüslerin genel karakteri nedir? Bizzat kendisi canlı olmayan, ancak bir canlıya bağlanarak çoğalmasını sağlayan bir asalaktır. O halde bu virüse karşı ne yapmamız gerekir? Her şeyden önce çoğalmasını önlemek için bir canlıya bağlanmasını önlemektir. Yani özellikle burun ve ağzımızın sıkı bir kontrolü, kapalı tutulması, mümkün olduğunca insanlar başta olmak üzere tüm canlılardan mesafeli olunması ve virüsün bulunabileceği ve yayılması için transferinin sağlandığı kullandığımız eşya, gıda ve ellerimizin hijyen olmasını sağlamaktır. Böylece virüse karşı bir bariyer oluşturmuş oluruz.

Bu bariyer çok önemlidir. Bariyerden geçebilecek virüslerin minimuma indirgenmesi şarttır.

        İkincisi ise, bariyeri geçerek vücudumuzun herhangi bir hücresine bağlanan virüsün etkisinin en aza indirgenmesidir. Bu da organizmanın immün sisteminin, yani bağışıklık sisteminin düzgün işlemesine bağlıdır.  Diyebiliriz ki, organizmayı savunan askerlerin sağlıklı ve teçhizatlı olması gerekir.

      Bir benzetme yapacak olursak, vücudumuz uçaklarla bombalanmak istenirse, savunmamız için uçak savarlarımızın;  füzelenmek istenirse petriyotlarımızın olması lazım.

     İşte burada çok dikkat etmemiz gerekir.  Canlı organizmanın dinamik olması için metabolizmanın düzenli işleyebilmesi gerekir. Bunun için ise tabi ki organik bir bozukluk bulunmuyorsa, hayatımızın düzenli ve düzgün olması gerekir.  Yani sistemimizin tüm çarklarının sıkıntısız dönmesi lazım. Yani sistemin normal çalışması için en önemli olan faktör de DOZ dur.

       Doza bir örnek verecek olursak;  hepimizin çok iyi bildiği kan glikoz düzeyi normal dediğimiz düzeylerde vücudumuz için yararlıdır. Tüm hücrelerin normal aktivitesi ve yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli enerjiyi sağlar ve aynı zamanda antioksidan özelliğe sahiptir. Ancak doz yani kandaki miktarı azalırsa hipoglisemi meydana gelir ve hücrelerimizin beslenmesi bozulur, başta beyin hücreleri etkilenir en az etkilenen ise kan hücreleri alyuvarlardır.  Buna karşın doz artarsa hiperglisemi olur ki havuz taşar. Bu durumda ise glikoz organizma için oksidan etki göstereceğinden vücuda zararlı hale gelir.

      Bir şaheser olan vücudumuz, bizim dikkat etmememize karşın kendisini kompansetuvar mekanizmaları ile dengeye getirir. Kan glikoz düzeyinin düşmesinden az etkilenen alyuvarlarla oksijen taşımaya devam ederek hücreleri canlı tutmaya çalışır.  Kan glikoz düzeyinin artmasına karşın ise böbreklerden glikoz atılımı ile düzeyin düşmesini sağlayarak dengeye getirir. Yani bizim hatalarımızı vücudumuz kendiliğinden düzeltmeye çalışarak DENGEye getirir ve canlılığımız sağlanmış olur.

          O halde DOZ çok önemlidir. Örneğin, vücudumuz için katı yağlardan çok sıvı yağlar yararlıdır. Veya yaşamımız alanlarında vücudumuza zararlı olan OKSİDAN MADDELER yani toksik moleküllere ( dumanlar, otlar, gıdalar gibi) karşı ANTİOKSİDANlar   ( bir çok bitkiler. Takviye ürünler ) yararlıdır.  Evet ama abartmamak lazım yararlı diye zeytin yağı içilmez, zararlı diye şeker tamamen kesilmez. Veya oksidanlara karşı vücudumuzu savunmak için, tütün kullanarak etkisini azaltmak için antioksidan almak ne derece doğru bir yaklaşımdır? Buna kendini kandırmak denir. Organizma kanmaz. Tek yönlü beslenme organizmaya zarar verir. Sağlık bozulur.

        Hepimizin bildiği Hipokrata sormuşlar; çok güzel anlatıyorsun, bunları yemek gerek sağlıklı olmak için, bunlardan uzak durmak gerek sağlığımızı korumak için, peki ya hiç hastalanmamak için ne yapmalı? Cevap: hiçbir şey yemeyin.

            Peki ne yapmamız lazım? Önerim: Hiçbir bilimsel veriye dayanmadan, pazarda domates, biber, muz vs. için coronaya iyi gelir; sosyal medyada veya internet sitelerinde baharat, bitki çayı veya bazı takviye ürünleri için yapılan reklamları iyi araştırmadan her şeye inanarak alınmamalıdır. Ayrıca, medyada yayınlanan abartılı corona haberleri ile sosyal medyada paylaşılan bazısı espri mahiyetinde olan saptırma bilgilerden etkilenerek, paniklemeden, kaygılanmadan, korkmadan strese girmeyerek, sakin, mantıklı, tamamen bilimsel verilere kulak asarak, ruhsal dengeyi ve her şeyden biraz yani düşük dozda çeşitli gıdalarla beslenerek fiziksel dengeyi oluşturmamız lazım.  

           Vücudumuz için, bağışıklık sistemimizin güçlenmesi için, organizmamızın sağlıklı ve dengeli çalışması için stresten uzak, sakin, her şeyden biraz ilaç niyetine misali beslenmek yeterlidir.  Yoksa stres uykusuzluğa,  uyumamak ve düzenli beslenmemek anormal metabolizmaya, kilo almamıza, bu da bağışıklık sistemimizin düşerek canlı organizmamızın iflasına yol açar.

    Ama bir bakanın televizyonlara çıkıp “radyasyonlu çayı ben içiyorum işte bir şey olmuyor” şeklindeki yaklaşımını da anımsıyorum.

Coronaya karşı ne iyi gelir? Acaba anlatabildim mi?

Sakinlik, sabır, sakınmak, hayatı severek ruhsal ve fiziksel dengeyi korumak.  Sevgilerimle..

 

 
TV programında çifte cinayetle suçlandı, müebbetle yargılandı beraat etti
 
Antalya'da 'İntiharcı' avı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Koronavirüs'ten hayatını kaybetti
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde ikamet eden 22 yaşındaki Zilan Çetinkaya'nın  ...
'660 gram doğan kızımın, küvözde kirpiklerinin çıkışını izledim'
ANTALYA'da yaşayan Meryem Matur (41), hamileliğinin 24'üncü haftasında ...
Hastane sahibi ve doktorlar dahil 13 şüpheli var
İstanbul'da yaptıkları göz tarama kampanyasıyla sağlıklı gözlere lazer ...
 
Bilim Kurulu üyelerinden, 'aşı dolandırıcılığı' uyarısı
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri, vatandaşları koronavirüs ...
Kara: Aşının dozunu azaltmak mümkün değil
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, bazı ...
Antalya'da bir mahalle karantinaya alındı
ANTALYA'nın Serik ilçesine bağlı Haskızılören Mahallesi Çürük mevkiinde 15 ev karantinaya alındı.
 
Manavgat DH'de 11 bin 434 Covid-19 muayenesi
MANAVGAT Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Çınar, yeni tip koronavirüs ...
Antalya'da 88 yaşında iki kez koronayı yendi
ANTALYA'da 88 yaşındaki Ali Arıtürk,  2 kez yakalandığı koronavirüsü yenip, sağlığına kavuştu.
Koronayı yendi, plazmasıyla 8 kişiyi hayata bağladı
ANTALYA'nın Manavgat ilçesi devlet hastanesinde Covid-19 hastalarının ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva