YÜCİTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, coğrafi işaretlerin aslında bir ürünü gösteren yer adı olduğunu anlattı. Coğrafi işaretli ürünün belirli bir yöreden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Tekelioğlu, bu ürünlerin eşsiz olduğunu ve korunması gerektiğine vurgu yaptı. Türk Patent ve Marka Kurumu'nun coğrafi işaretli ürünleri tescillediğini belirten Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, Türkiye'de 489 tescilli ürün olduğunu, 2 bin 500'ün üzerinde de tescil alabilecek ürün olduğuna dikkat çekti.
Türkiye'nin coğrafi işaretli ürün çeşitliliği açısından eşsiz bir ülke olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, son dönemde coğrafi işaretli ürünlerde sahtecilik yapıldığına dikkati çekti. Coğrafi işaretli ürünlerdeki sahtecilik nedeniyle üreticilerin ekonomik olarak ciddi zarara uğradığını vurgulayan Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, bu sahte ürünlerin başında Ezine peyniri, Ayvalık zeytinyağı, Finike portakalı ve Erzincan tulumu geldiğini söyledi.
SAHTE OLANDA AMBLEM YOK
Coğrafi işaretli ürünlerin birçok fonksiyonu olduğunu belirten Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, haksız rekabeti engellemek için belirlendiğini anlattı. Prof. Dr. Tekelioğlu, şöyle konuştu:
"Antalya'da senede 140- 150 bin ton civarında Finike portakalı üretiyoruz ama İstanbul haline gelen Finike portakalı yıllık 450- 500 bin ton olduğu söyleniyor. Burada zarar gören Finike portakalı üreticileri ve İstanbul'da o portakalı alan tüketici oluyor. Coğrafi işaret tescili yapıldığı zaman bu durumlar önleniyor. Artık İstanbul'a gerçek Finike portakalı coğrafi işaret amblemleriyle giriyor. Sahtelerin bu amblemleri kullanma hakları yok. Eğer böyle bir şeye teşebbüs ederlerse de cezai yaptırımları son derece önemli. Dolayısıyla bu bakımdan coğrafi işaretler haksız rekabette etkin."
PANDEMİ, ÖNEMİNİ GÖSTERDİ
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli'nin son dönemdeki konuşmalarında coğrafi işaretli ürünlere dikkat çektiğini anlatan Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, "Pandemi sonrasında coğrafi işaretli ürünlere korkunç açılımlar olacak çünkü pandemi yerelin son derece önemli olduğunu gösterdi. Yerelde güven var, köken var ve kalite var. Bunlar coğrafi işarettir" dedi.
PAZARCILAR DA ŞİKAYETÇİ
Malatyalı olduğu için kendi tanıdıklarından Antalya'ya kayısı getirip sattığını belirten pazar esnafı Ali Güney (25), "Mesela Aydın incirini de kendi saf üreticisinin yanına giderek alıyorum. Böyle ürünleri yöresinden almayı tercih ediyorum. Piyasada Malatya diyerek Ağrı'dan getirdiği kayısıları satan var" diye konuştu.
Kuruyemişçi Özkan Karaman (35) ise semt pazarlarında Çorum leblebisi diye Afyonkarahisar, Kütahya, Denizli illerinin leblebilerini satanlar olduğunu söyledi.
Pazarda Isparta'nın meşhur Uluborlu kirazını satan Mesut Aykut (37), "Antalya'ya kiraz Isparta, Elmalı, Korkuteli ve Konya tarafından gelir. Pazarda Uluborlu kirazı diye başka kiraz satılıyor. Ama hiçbiri Uluborlu kirazının yerini tutamaz. Bunun tadı, kalitesi, cinsi ve taneliği de farklıdır" dedi.
Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |