Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün her ortamda ballandıra ballandıra anlattığı Macera Parkı’nda yaşanan son iki olay, ‘Pes’ dedirtti.
İki ayrı olayda iki kız öğrenci yaralandı. İkisinin de hayatta kalmaları mucize…
Anlaşılan, ‘Bir nefes alın diye’ sloganıyla tanıtılan bu park, böyle giderse, Allah korusun birkaç çocuğun son nefesini verdiği yer haline gelecek.
Sayın başkan, ‘Ben park yaptım, oldu da bitti maşallah’ demeyeceksiniz.
Sorumluluktan kaçmayacaksınız.
Bu parkı yaparken, bunu bölge halkının oyuna tahvil ederken her şey güzel de, iki feci olay üzerine ortadan kaybolmak, duymamazlıktan gelmek hoş değil.
Ayağı olmadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla küçük bir çocuğa sahip çıkarken sizi televizyondan izledim. Ama, bu iki olay üzerine kafanızı kuma gömmenize anlam veremedim.
Sizin için televizyonlar karşısında çocuklar ‘Cici’, kameralar olmayınca işte haliniz ortada…
Yazık…
Bu parkı anlattığınız bir ortamda ben de vardım. Hatta sizi dinleyen işadamlarından birinin, ‘Torunlarımızı alıp oraya gideceğim’ demesi ne de hoşunuza gitmişti.
Sayın başkan…
Sekiz metreden düşen çocuğun haberini verirken, işletmecinin, ‘kurban keselim’ lafı üzerine, Gün Haber’de, ‘Bu çağda bu kafa’ başlığını atmıştık. İşletmecinin fotoğrafı olmadığı için de, sizin bir fotoğrafınızı koyup, ‘Doğru mu bu başkan?’ diye sormuştuk.
Basın müşaviriniz arayıp sitem etti.
‘Bu çağda bu kafa’ yazıp başkanın fotoğrafını koymamızı eleştirdi.
Bizim kastımız o işletmeciydi tabi…
Ama müşavirinize şunu söyledim.
Bir işin siyasi rantını elde ederken, o macera parkının etinden, sütünden siyaseten yararlanırken, önümüzdeki seçimlerde bu hizmeti oya çevirmenin hayalini kurarken güzel… Amaaaa, ayakları kırılan kızın haberini verirken, işletmecinin söylediği bir söz için, ‘Doğru mu bu başkan?’ diye o parkın siyasi muhatabına soru sorarken kötü…
Öyle mi başkan?..
Bu işletmecinin bu işi yapmaya ehli var mı, yok mu bilmem…
Ama görünen o ki, bir yıllık vukuat seceresi pek iyi değil.
Şimdi soruyorum; Bu çocuk kıyımı ne zaman bitecek başkan?..
Bu kazaları görmemezlikten gelmeye devam edecek misiniz?
Yoksa, o parkı yapan bir belediye başkanı olarak, siyasi sorumluluk bilinci içerisinde, işletmecilere, ‘Gelin buraya bakayım. Gerekli tedbirleri alın, bir daha çocuklarımızın canı yanmasın. Yoksa sözleşmenizi iptal ederim’ diyecek misiniz?
Ahhhh… Ahhhh…
O parkın yapılması için kıyılan ağaçların acısının çocuklarımızdan çıkması üzüyor beni…
Oysa o masum çocukların kıyılan ağaçlarla ne ilgisi var?..
Bilseler ki, o oyuncakların yerinde bir zamanlar ağaçlar vardı, gelirler mi sanıyorsunuz oraya?..
O ağaçların hikayesi başka bir mesele…
Diyeceğim şu; Ağaçlara kıydınız, çocuklara kıymayın efendiler...