Konuyla ilgili uzman görüşleri şöyle:
- Ali Çetin (Tüketici Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı): İnsanlar antibiyotikli balıklar ile antibiyotiğe karşı direnç kazanıyorlar. O zaman da hasta olduğumuzda aldığımız antibiyotik işe yaramıyor. Bu nedenle de kanser ve diğer hastalıklar giderek artıyor. Tarım ve Gıda Bakanlığı son derece yetersiz kalmaktadır. Bakanl ığın buna izin vermemesi gerekir.
- Nilgün Erbil (Patolog Doktor): Çiftlik balıklarını tüketerek aldığımız antibiyotik enfeksiyon açısından tehlikeli. Balıklara çok yüksek dozlarda verildigi için, insanın o hastalığa yakalanma olasılığını arttırıyor. Aşırı yüksek doz insan vücuduna girdigi zaman ona karsı bağışıklık oluşuyor ve insan vücudu hastalığa karşı savaş veremiyor. Balığa 200 katı verilmis olan ilacın, insana 500 katı verildiginde faydası görülüyor. Bu insanın bağışıklık sistemini çökerten bir durum.
- Ümit Bora (Yarımada Çevre Platformu Sözcüsü) Gelecek kuşaklar 25-30 yaş sonrasını göremeyecek. Gıda denetimi olmayan bir ülkede yaşıyoruz. Balıklara normalden 200 kat fazla antibiyotik veriliyor. İnsan vücudu bu antibiyotiği aldığında buna direnç ve bağışıklık kazanıyor. Hastalığa karşı aldığı antibiyotik ise yaramıyor
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
“Antibiyotikli balık” konusunda bir açıklama yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı “2011 yılı programı dahilinde Izmir Gıda Tarım ve Hayvancılık Il Müdürlüğü’nce 08.08.2011 tarihi itibarıyla 135 adet numune, haberde yer alan Karaburun Yarımadası’ndaki çiftliklerden alınmış olup, hiçbirinde olumsuz sonuç çıkmamıstır.
Eğri Liman mevkiinde ise 3 yıldan beri balık çiftligi bulunmamaktadır. Bakanlığımız, haberde bahsi geçen bölgelerimizden AB’ye yapılan ihracatlarda da şimdiye kadar herhangi bir olumsuz durum için bildirim almamıştır. Bu da gösteriyor ki ihracata konu olan ve bu bölgelerde yetiştirilen ürünler risk taşımamaktadır” dedi.