Cemaatçi CHP'liler

Diyorlar ki…
AKP milletvekilleri arasında Cemaatçi yok mu?
Olduğunu pek sanmıyorum! Şaşırmayınız. 17-25 Aralık Operasyonu sonrasında Cemaatçi AKP milletvekilleri istifa etti. Daha sonra yapılan genel seçimlerde ise AKP, milletvekili listelerine Cemaatçi koymamak için titiz çalışma yürüttü.
Bugün AKP meclis grubunda belki bir-iki Cemaatçi milletvekili vardır. Onlar da Ahmet Davutoğlu kontenjanıyla gelmiş olabilir!
Peki…
CHP, MHP ve hatta HDP milletvekilleri arasında Cemaatçi var mı?
Geliniz şu soruyu soğukkanlılıkla kendinize sorunuz:
1 Kasım 2015 genel seçiminde Cemaatçiler hangi partiyi destekledi?
Yanıtını siz veriniz!
Bakınız…
İçim burkularak son günlerde şu haberleri okudum:
– Kılıçdaroğlu'nun danışmanlarından Doç Dr. Fatih GürsulFETÖ soruşturması kapsamında İstanbul Üniversitesi'ndeki görevinden açığa alındı.
– Fethullah Gülen'in onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından düzenlenen Abant Platformu'nun son toplantısının açılışını yapan Gediz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İştar Gözaydın FETÖ soruşturması sonucu açığa alındı. Gözaydın, CHP Parti Meclisi son seçiminde Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesindeyer almış ancak delegelerin oyuyla kaybetmişti.
– CHP'nin 1 Kasım genel seçiminde Uşak'ta 2. sıradan milletvekilliğine aday gösterdiği Ali Erdoğan ve eşi FETÖ üyeliği iddiasıyla tutuklandı.
– Kılıçdaroğlu'nun korumaları Cemaatçi çıktı.
Ve dün…
– Kılıçdaroğlu'nun danışmanı ve Halk TV programcısı Murat Aksoy FETÖ soruşturması sonucu gözaltına alındı.
Uzatmayayım…
Kılıçdaroğlu'ndan kendim kadar eminim; FETÖ ile ilgisi olmaz. Peki…
Cemaatçileri Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresine kim/kimler doldurdu?
Hangi CHP'liler Cemaatçilerle örtülü işlere girdi?..
İrtibatı sağlayanlar
Gazeteci için haber kutsaldır. Canı pahasına haberi yapar.
Fakat gazeteci aptal değildir. Bile bile başını belaya sokmaz; aklını kullanır. Maksat haberi halka ulaştırmak isehaberi vermenin “yöntemlerini” bulur. Örneğin…
Yıllardır görüştüğü ve aralarında güven oluştuğu bir milletvekiline gider haberini anlatır. Milletvekili haberi yazılı soru önergesi haline getirip TBMM gündemine getirir. Ve gazeteci bu yazılı soru önergesini haber yaparak -aslında kendi haberini- kamuoyuna ulaştırmış olur.
Bu yöntem sıklıkla kullanılır.
Bunu yazma nedenim şu:
Can Dündar dedi ki; MİT TIR'ları haberini dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu verdi.
Anlamadığım şu:
Medyadan sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Berberoğlu basın toplantısı düzenleyip görüntüleri tüm medyaya verecekken neden sadece Can Dündar'a verdi?
Bu haber Cumhuriyet gazetesinde 29 Mayıs 2015'te yayınlandı. Yani 7 Haziran genel seçimine bir hafta kala! MİT TIR'ları operasyonunun hedefinde AKP vardı. CHP bu haberi basın toplantısıyla duyurarak daha geniş kitlelere ulaştıramaz mıydı?
Şunu düşünmeden edemiyorum:
Asıl mesele, Batı'da da tanınan Can Dündar'ı hapse attırarakcezaevindeki Cemaatçi gazetecileri gündeme getirmek;ve dünya kamuoyunda yapılacak baskıyla bunların da hapisten çıkmasını sağlamak mıydı?
Bu konunun anlayamadığım bir başka yönü de şu:
Can Dündar bilgileri-görüntüleri Enis Berberoğlu'ndan aldığını yazdı.
Peki… Enis Berberoğlu kimden aldı?
Son dönemde, -Deniz Baykal'ın seks kasetini izledi denen Erdoğan'ın bilgisayar başındaki- kimi görüntüleri-bilgileri-belgeleri CHP'ye kim taşıdı?
Cemaat ile CHP arasındaki irtibatı sağlayan kim/kimler?
MHP ve HDP'dekiler
Cumhurbaşkanlığı'na Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday gösterdikten sonra Kılıçdaroğlu ile hiç konuşmadık.
Sadece bir kez Levent Kırca hastanede yatarken Kılıçdaroğlu'nu aradım. Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan, genel başkanın özel görüşmesi olduğunu söyledi. Geri aramalarına gerek olmadığını, Kılıçdaroğlu'nun Levent Kırca'yı telefonla ararsa ya da İstanbul'a gittiğinde hastanede ziyaret ederlerse sanatçıya moral olacağını söyledim.
Levent Kırca'nın ne ziyaretine gittiler ne de telefonla aradılar!
Geçen gün bu olayı CHP'li bir arkadaşıma anlattım. Dedi ki, “Tuncay Ceylan notunu Kılıçdaroğlu'na ulaştırmamıştır!”Şaşırdım kaldım. Bir büyük sanatçıya edilecek moral telefonu nasıl ulaştırılmaz?
CHP'li arkadaşım telefonundan internete girip bir haber gösterdi.
Haber; Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan ile FETÖ'den tutuklanarak Mersin Cezaevi'ne konulan “Danışman” Erkan Karaarslan ile aralarındaki ilişkiyi anlatıyordu!
İddia ağırdı; FETÖ soruşturması sonucu hapse atılan Erkan Karaarslan'ı CHP'li belediyelere Tuncay Ceylan götürüyordu!
Yani…
Sadece Kılıçdaroğlu'na değil, CHP'li belediyelere de Cemaatçi danışman mı tavsiye edildi?
Cemaatçi bu danışmanlar mı; 15 Temmuz darbesinin arkasında Fethullah Gülen olduğunu Kılıçdaroğlu'na bir türlü söylettirmediler?
Bakınız…

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN