Çalışan anneye tolerans gösterilmiyor

Avukat Görkem Göktaş, 8 yaşında bir çocuk annesi olarak çalışan kadınların sorunlarını iyi bildiğini belirtti. İş hayatında çalışan anneye tolerans gösterilmediğini söyleyen Göktaş, "Çalışan annenin sorunu aslında hamile kalmasıyla başlıyor. İş gücü, performansı düşebiliyor. Hamile kalındığında çalışma arkadaşları ve yöneticiler bir gerilim yaşıyor. 'Doğumdan sonra dönecek mi' diye düşünülüyor. Bazı iş yerleri ise işe alımda yeni evli kadınlardan belli bir süre çocuk yapmama sözü alıyor. Aslında bu yasal değil. Temel hak ve özgürlüklere kısıtlama getiriyorlar. Hukuki olarak bir yaptırımı yok. Ama hamile kalırlarsa işten çıkarılıyorlar" dedi.

İş yerinde kadın çalışana güven duyulması gerektiğini vurgulayan Görkem Göktaş, şunları söyledi:

"İşveren doğumdan sonra kadının işine geri döneceğini düşünmeli. Nasıl ki erkek çalışanlar askerlik görevinin ardından işine geri dönüyorsa, kadın da 'doğumdan sonra işine geri dönecek' diye düşünmeliler. Güvenmeleri gerekiyor. Çoğu işveren 'dönmez' diye düşününce kadın da 'nasıl olsa beni beklemiyorlar' diye işine geri dönemiyor."

ÇALIŞAN ANNENİN BEBEĞİ SÜTTEN ERKEN KESİLİYOR

Çalışan annelere verilen süt izni konusunda işveren sorun çıkarmamasına rağmen annelerin zorlu bir tempo yaşadığına dikkat çeken Göktaş, "Bu annelere genellikle sabah 10.00'a kadar izin veriliyor. Bebeğe süt vermek için eve gidip gelmesi istenmiyor. İşe geç gelip erken çıkılması isteniyor. Oysa ki bebek- anne ilişkisi önemli. Bebeğe taze süt verilmesi lazım. Bu nedenle gün içinde belli saatlerde izin olmalı" dedi. Gün içerisinde evine gidip bebeğine süt veremeyen annenin sütünü sağıp eve bıraktığını anlatan Göktaş, "Bu durumda uzun bir zaman diliminde bebek ve anne ilişkisi kurulmuyor. İster istemez bebekle anne arasındaki bağ kopuyor. Çoğu anne bebeği erkenden sütten kesiyor" diye konuştu.

İŞVEREN ERKEK ÇALIŞANI TERCİH EDİYOR

İş hayatında yükselme söz konusu olduğunda ve adaylardan birinin çalışan anne diğerinin erkek çalışan olması durumunda yöneticilerin erkeği tercih ettiğini sözlerine ekleyen Çalışan Anneler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Görkem Göktaş, "Yöneticiler, 'erkek işine daha bağımlı olacak' diye düşünüyor. Çünkü çocuğu olsa bile çocuğunu bırakacağı bir eşi var" dedi. Çalışan annenin işinde kariyer yapmak isterken çocuğuyla geçireceği zamandan ödün vermek zorunda kaldığına dikkat çeken Göktaş, "İş ve ev arasındaki dengeyi kuramamak çalışan annenin en büyük korkusu" dedi.

'ÇOCUĞUMU BIRAKMAK SUÇLULUK HİSSETTİRDİ'

Çalışan Anneler Derneği Başkan Yardımcısı Gülpınar Gültekin ise derneğin kadınların iş yaşamındaki hukuki haklarını koruma amacını taşıdığını belirtti. Kendi iş yaşamından örnek veren Gültekin, "Mesela ben 7 yıl iş yaşamından ayrı kaldım. Bu benim tercihimdi. İlk çocuğumu kendim büyütmek istedim. Ama işime geri dönemedim. Çocuğumu bırakmak suçluluk hissettirdi. İki çocuğum var; biri 7, diğeri 4 yaşında. Benim gibi bu duyguları yaşayan annelere seminerler, eğitimler ve tecrübelerle nefes olmak istiyoruz" diye konuştu. Anne ve çocukların birlikte kaliteli zaman geçirmelerine yardımcı olmak amacıyla da çeşitli etkinlikler düzenlediklerini kaydeden Gültekin, geçen hafta sonu düzenledikleri Kuzdere doğa yürüyüşünde hem çocukların anneleriyle birlikte zaman geçirdiğini hem de annelerin iş ve ev hayatı arasındaki yoğun tempoda bir mola verdiklerini söyledi.

'HELİKOPTER EBEVEYN'

Anne ve babaların bir helikopter gibi çocukların etrafında döndüğüne dikkat çeken Gülpınar Gültekin, "Çocukların çok fazla üstüne eğilmek doğru değil. Zorlu bir tempo bu. Çalışan kadının iş yaşamı dışında bir de ev yaşamı var. Bazen bir kaosa dönüyor. Çalışan kadınlar bu kaos içinde kendilerini unutmamalı" dedi. Henüz çok yeni bir dernek olduklarını sözlerine ekleyen Gültekin, erkeklerden de destek beklediklerini kaydetti.

Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)